Erdoğan'ın masasında bu kitap vardı! Biden'a sundu
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan Biden ile olan zirvede masasında duran kitap dikkat çekti. Erdoğan görüşme sırasında bu kitabı Biden'a verdiği öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Biden'a "Turkey's Fight Against Terrorism (Türkiye'nin Terörizmle Mücadelesi)" isimli kitabı verdi. İletişim Bakanlığınca yayımlanan kitapta, Türkiye'nin teröre karşı verdiği mücadeleye yer veriliyor.
Bugün tüm dünyanın gözü Brüksel'de gerçekleştirilen NATO Zirvesi'ndeydi. Özellikle Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşme merak konusu olurken, ikili 45 dakika süren başbaşa bir görüşme gerçekleştirdi.
Üç bölümden oluşuyor
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından İngilizce hazırlanan "Türkiye'nin Terörizmle Mücadelesi" kitabı, YPG/PKK, FETÖ ile DEAŞ olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Kitapta, DEAŞ, YPG/PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin saldırılarına hedef olan Türkiye'nin, bu tehditleri ortadan kaldırmak için yürüttüğü kararlı mücadele anlatılıyor. Türkiye'nin müttefiklerinden beklentisinin, "egemenlik haklarına ve güvenlik hassasiyetlerine saygı gösterilmesi, YPG/PKK, DEAŞ ve FETÖ dahil bütün terör örgütlerine karşı yürüttüğü mücadelede somut bir biçimde yanında durulması" olduğu vurgulanıyor.
Kitap İletişim Başkanlığınca yayınlandı
"Turkey's Fight Against Terrorism (Türkiye'nin Terörizmle Mücadelesi)" isimli kitapta Türkiye'nin terör örgütü DEAŞ, PKK/YPG ile mücadelesi, Barış Pınarı Harekatı'nın gerekçesi ve Türkiye'nin Suriyelilere yaptığı ev sahipliğine ilişkin bilgiler yer alıyor.
Bahsi geçen kitapta 4 ana başlık üzerinde duruldu. Bu başlıklar ise; Türkiye'nin DEAŞ'la mücadelesi, Türkiye'nin PKK/YPG ile mücadelesi, Barış Pınarı Harekatı ve Türkiye'nin Suriyelilere ev sahipliği oldu. 4 ana başlık en ince ayrıntılarına kadar açık bir şekilde anlatıldı.
Türkiye'nin terörizmle mücadelesi kitabının önsözü şu şekilde:
"Uluslararası sistemde terörle mücadelesi on yıllar süren Türkiye benzeri baska bir devlet yoktur. Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bu yana etnik, dini, mezhebi, ideolojik birçok farklı maske takmış terör örgütlerinin saldırılarına sistematik bir şekilde maruz kalmış, on binlerce vatandaşını kaybetmiş, ekonomik olarak telafisi imkânsız zararlara uğramıştır. Dolayısıyla Türkiye'nin terörle mücadele ederken askeri, politik, ekonomik, sosyolojik ve enformasyon alanlarında yaşadığı tecrübeyi dikkate almak, tüm dünyanın huzur ve barışı için eşsiz bir fırsat sunacaktır. Türkiye, terör örgütlerinin ideolojilerine, sözde dini ya da mezhebi söylemlerine, etnik tanımlamalarına bakmadan, aralarında ayrım yapmadan tamamıyla mücadele etmektedir.
Türkiye fake news tehdidine en fazla maruz kalan ülke
Bu nedenle terör örgütlerinin kullanışlı birer araç olması anlayışını reddediyor, tüm teröristlere karşı devletlerin etkili mücadele etmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Terörle mücadele, ancak terör örgütleri arasında ayrım yapılmadığı zaman sonuca ulaşır. Bu açıdan baktığımızda DEAŞ ve YPG terör örgütleri ile aynı anda mücadele eden Türkiye'den başka bir ülke olmadığını görüyoruz. Bu anlayışla, dünyanın hangi bölgesinde olursa olsun kimlerin yaptığına bakmadan bütün terör saldırılarını ilk kınayan ülke hep Türkiye olmuştur. Türkiye, enformasyon savaşlarında en fazla saldırıya uğrayan, içinde yaşadığımız ve post truth olarak adlandırılan şu çağda "fake news" tehdidine en fazla maruz kalan ülkelerin başında gelmektedir. Algı operasyonları maalesef Türkiye'nin, özgür dünyanın huzuru için verdiği terörle mücadeleyi gölgelemektedir. Dolayısıyla algıların gerçeklerin önüne geçtiği bu dönemde Türkiye'nin terörle mücadelesini anlatan bir kitapçık hazırladık. İçerikteki tüm bilgiler belgelere dayalı, bir devlet titizliği ve ciddiyetiyle hazırlanmıştır. Dünya üzerinde dolaşan manipülasyonların ve yalan haberlerin aksine tamamı gerçektir. Elinizdeki kitapçıkta, Türkiye'nin DEAŞ'a karsı yürüttügü samimi ve etkili mücadeleyi tüm çıplaklığıyla görecek, Suriye'de ve Türkiye'de bu terör örgütüne yönelik elde edilen başarıları okuyacaksınız. Bununla birlikte DEAŞ saldırılarından en fazla zarar gören ve kurban veren ülkenin Türkiye olduğunu, tek tek rakamlarla ve olaylarla ele aldığımız bu çalışmamızda göreceksiniz. DEAŞ'a karşı fikri mücadelenin de en samimi ve sonuç alıcı sekilde Türkiye tarafından verildiğini daha net anlayabileceksiniz. Bir başka bölümde PKK ile YPG'nin aynı örgütler olduğuna; uluslararası raporları, saygın uzmanların açıklamalarını, tanıklardan yapılan alıntıları ve örgütün yayınladığı dokümanları okuyarak kendiniz karar verme imkânı bulacaksınız. PKK/YPG'nin Kürtleri neden temsil etmediğini, kuruluşundan bu yana PKK ile YPG'nin en çok Kürtleri katlettiğini, zarar verdigini, Kürt çocuklarını hem öldürdüklerini hem de silah altına almak için kaçırdıklarını tek tek inceleyebileceksiniz. YPG'nin Kürtlerin de yoğun olarak yaşadığı Arap, Türkmen ve azınlıkların yaşadığı sehirlerde nasıl insan hakları ihlalleri yaptıklarını, dünyadaki uyuşturucu trafiğinde nasıl rol aldığını uluslararası raporlardan ve bizzat tanıklardan okuyabileceksiniz. Bir diğer bölümde, Barış Pınarı Harekatı'nın neden yapıldığını, sahadaki somut gerçekliklerin neler olduğunu, harekât sırasında üretilen yalan haberlerin gerçeklerini, YPG baskısından kurtulmak isteyen Kürtlerin bu harekâtı nasıl desteklediklerini somut veriler ve röportajlarla okuyabileceksiniz. Bununla birlikte Türkiye'nin bir sivilin dahi zarar görmeden, şehirleri yıkmadan, çevreye zarar vermeden gerçeklestirdiği bu harekâtın sonuçlarını kendi gözlerinizle görme imkanına kavuşacaksınız.
Terörle mücadaleye karşı tarihin doğru yerinde durmaya davettir
DEAŞ ve YPG'den kurtulan insanların Türkiye'ye olan sevgi ve muhabbetlerine tanık olma şansını elde edeceksiniz. Barış Pınarı Harekatı'nın Suriye'nin ve bölgenin geleceği için neden önemli olduğunu, sığınmacılar için güvenli bölgenin ne anlama geldiğini yine bu kitapçıkta bulabileceksiniz. Hazırladığımız kitapçığın son bölümünde ise, dünya üzerinde en fazla sığınmacı barındıran ve sıgınmacılara en çok yardım yapan Türkiye'nin 4.5 milyon insan için eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan insani yardıma kadar birçok alanda yaptıkları çalısmalara tanık olabileceksiniz. Türkiye'nin daha önce Suriye'de gerçeklestirdiği "Fırat Kalkanı" ve "Zeytin Dalı"harekatları sonrası Suriye topraklarının bu bölümünde sağlanan huzur ve güven ortamını, bu bölgelere geri dönen Suriyelilere yönelik Türkiye'nin yaptığı altyapı ve üstyapı yatırımlarını göreceksiniz.
Sığınmacıların yükünü tek başına Türkiye'nin nasıl sırtladığını fark etme imkanına kavuşacaksınız. Türkiye'nin hem PKK/YPG, DEAŞ vb örgütlerle mücadelesi hem de Suriye'den kaçan sığınmacılara yönelik insani politikası; tarihte vicdani ve doğru sayfada yer almasını sağlayacak kadar dürüst ve samimidir. Dünyanın geri kalanının da tarihin hangi sayfasında yer alacaklarına karar vereceği bir dönemden geçiyoruz. Cumhurbaskanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın; "Teröre karşı müttefiklik ruhuna uygun, kararlı bir mücadele verildiği takdirde tüm insanlığın huzura kavuşacağına gönülden inanıyorum." sözü de bu bağlamda bir terörle mücadeleye karşı tarihin doğru sayfasında durmaya bir davet niteliğindedir. Biz üstümüze düşeni yapıyor ve dünya barışı, huzuru ve güvenliği için tüm terör örgütleriyle mücadelemize devam ediyoruz."