Erdoğan’ın kızı konuştu
Abone olBaşbakan Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak, “Hedefiniz hep Allah’ın rızasına hizmet etmek, ümmetin rızasına hizmet etmek, hiçbir cemaatin taassu...
Başbakan Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak, “Hedefiniz hep Allah’ın
rızasına hizmet etmek, ümmetin rızasına hizmet etmek, hiçbir
cemaatin taassubu içerisinde değil, sadece ümmetin geleceği için,
menfaati için mücadele etmek olmalı” dedi.
Esra Albayrak, Kadıköy İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği
tarafından Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen "İmam
Hatip Nesli Yetişiyor, Kardeşlikte Buluşuyor" adlı programa
katıldı. Programda konuşan Albayrak, imam hatipli olmanın zora
talip olmak olduğunu ifade ederek, hiçbir zaman şikayet
etmediklerini, aksine bunu bir fırsat olarak değerlendirdiklerini
söyledi.
Kendisini ve kardeşlerini imam hatip okullarına gönderen ailesine
teşekkür eden Esra Albayrak, “İmam hatibin hikayesinin hiçbir zaman
tam olarak anlaşılabildiğine inanmıyorum. Bana sorarsanız, imam
hatibin hikayesi belki de Türkiye’nin en gerçek, en demokratik
hikayelerinden bir tanesidir” dedi.
"BÜTÜN İMAM HATİPLİLERDE BU VAR"
“Ne olursa olsun diplomamda imam hatipli yazacak" diyen arkadaşları
olduğunu ifade eden Albayrak, “İstiyorum ki çocuğum bunlarla
uğraşmasın. Bu memlekete ben ne katarımın kavgasını versin.
İstiyorum ki, bugüne kadar yaşanan hikayeler biz çocukken
konuşulmuş kalsın. Neden bizden sonraki nesillerin de kaderi olsun”
diye konuştu. Esra Albayrak, şöyle devam etti: “Sizler klişe
düşünmek zorunda değilsiniz. Daha özgür düşünebilirsiniz. Belki de
hedefiniz hep Allah’ın rızasına hizmet etmek, ümmetin rızasına
hizmet etmek, hiçbir cemaatin taassubu içerisinde değil, sadece
ümmetin geleceği için, menfaati için mücadele etmek olmalı. Bunun,
imam hatip mezunlarının damarında olan bir şey olduğunun
farkındayım. Görüştüğüm bütün imam hatiplilerde bu vardır.”
Programda konuşan AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Özlem
Zengin Topal ise yargı üzerinden yeni bir tartışmanın başladığını
ifade ederek, “Mesela başörtülü kadınlarla ilgili yasaklara
baktığınız zaman iki temel mecra görürsünüz. Bir tanesi çok eski
bir yönetmelik. Bir diğeri de devamlı olarak tekrar eden,
kelimelerin hiç değişmediği anayasal yaptırım süreci” diye
konuştu.
(İHA)