Erdoğanın kafası attı ABye çaktı
Abone olFransa ve Almanya'nın açıklamaları Erdoğan'ın kafasının tasını attırdı! Erdoğan vurdukça vuruyor!
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
''Bazı Avrupalı dostlarımız hala bizleri anlamamakta direniyor.
Türkiye'ye karşı maalesef Türkiye içerisinden veya Türkiye
üzerinden siyaset yapmak suretiyle, kendi ülkesindeki halka mesaj
vermeye çalışıyor. Bu çirkin, dürüst değil'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Bursa
İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Bursa'nın 29 Mart seçimlerinde
bir kez daha ''AK Parti'' dediğini ve kendilerini bağrına bastığını
ifade etti. Erdoğan, dolayısıyla bugün 5 vilayette gerçekleştirilen
kongreler kapsamında Bursa'ya gelişinin aynı zamanda bir teşekkür
ziyareti olduğunu söyledi.
''DÜRÜST BİR POLİTİKACIYA YAKIŞIR BİR ŞEY
DEĞİL''
Erdoğan, 2002 sonunda iktidara geldiklerini anımsatarak, sadece 2
sene içinde gerekli kriterleri, Kopenhag kriterlerini
sağladıklarını ve 2004 sonunda AB ile katılım müzakerelerine
başlama kararını aldırdıklarını ve 2005 yılında da müzakerelere
başladıklarını belirtti.
Resmi bir ziyaret için beraberindeki bir heyetle Polonya'ya
gittiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Biz Türkiye olarak AB katılım sürecinde üzerine düşeni
hakkıyla yerine getiriyoruz. Türkiye'nin standartlarını
yükseltmek, Türkiye'de hayat şartlarını çok daha iyi seviyelere
taşımak için reformları, belirlediğimiz takvim çerçevesinde
sürdürüyoruz. Ancak, bazı Avrupalı dostlarımız, hala bizleri
anlamamakta direniyor. Türkiye'ye karşı, maalesef Türkiye
içerisinden siyaset yapmak veya Türkiye üzerinden siyaset yapmak
suretiyle kendi ülkesindeki halka mesaj vermeye çalışıyor.
Bu çirkin, dürüst değil. Bu dürüst bir politikacıya yakışır bir şey
değil. İşte Fransa'ya bakıyorsunuz. Avrupa Parlamentosu
seçimleri var ve bu seçimlere yönelik olarak halkına mesajı
veriyor. Halkına mesajı verirken, kendi yaptıklarından
veya yapacaklarından değil, Türkiye üzerinden vermeye çalışıyor.
Geliyoruz Almanya'ya bakıyoruz. Almanya'da da aynı durum var. 700
bin Türk var ve bu Türklere karşı yine Türkiye üzerinden orada da
mesaj veriyor. Bunlar çirkin, dürüst davranış değil. Orada
yaptıkları bu hareketler bizimle bir arada oldukları zaman
yaptıkları hareketlerle uyumlu değil. Bize farklı, orada farklı, bu
ikircikli siyaset anlayışı tutmaz. Bunu bir kere karşı tarafa
tutturursun, iki defa tutturursun, ondan sonra ters döner. Çünkü
hiçbirimiz bu makamlarda kalıcı değiliz. Kimler geldi kimler geçti,
aynı şey onlar için de geçerli.''
ERDOĞAN'IN SERT SÖZLERİ
HABERİN DEVAMINDA...
''DÜN BU YOKTU, ŞİMDİ NİYE VAR?'
Bu işin daha iyi yürümesi ve daha ciddi olarak ele
alınması için bu yılın başında başmüzakereci tayin ederek, bir
devlet bakanlığı tahsis ettiklerini hatırlatan Başbakan Erdoğan,
şunları kaydetti:
''Süreci daha yakından takip edebiliyoruz, daha sık bir araya
gelebiliyoruz ve daha sık bir araya gelmek suretiyle, Türkiye'nin
AB ile münasebetlerini, müzakere masasındaki çalışmaları daha
kararlı bir şekilde sürdürelim istedik. Bütün bu
çalışmaları yaparken, hala kalkıp da burada Türkiye'ye yeni yeni
engeller çıkarmanın gayreti içine girmek, dürüstlükle
bağdaşmaz. Bakın burada bir şey daha söyleyeceğim, hiçbir
dönem olmayan, 1959'dan bu yana yaşanmayan şeyleri, AB
müktesebatı içinde olmayan şeyleri, şimdi şimdi bizim önümüze
koymaya başladılar. Dün bu yoktu. Şimdi niye var?
Güvenilirliğini yitiriyor. AB üyesi ülkelerin hepsi böyle mi?
Hayır, böyle değil.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Türkiye-Azerbaycan arasındaki ilişkilerle ilgili, ''Bizi
birbirimize düşürmek, hükümetimizi töhmet altında bırakmak
isteyenler, spekülatif ve yalan haberler üzerinden kardeşliğimizi
gölgelemeye çalışanlar hiç boşuna uğraşmasınlar'' dedi.
ERDOĞAN'IN AZERBAYCAN
MESAJI HABERİN DEVAMINDA...
Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Bursa İl
Kongresi'nde, Türkiye'nin bir başka yapay sıkıntıyı Azerbaycan
ilişkilerinde yaşadığını belirterek, yalan haberler üzerinden iki
kardeş ülkenin arasını açmaya çalışanlar olduğunu söyledi. Bu
nedenle Azerbaycan'dan davet aldığını ifade eden Erdoğan, şöyle
devam etti:
"AZERİ VEKİLLER ARADI"
''İçeride ve dışarıda oldu ve bu yalan haberler üzerine
Azerbaycan'dan birçok milletvekili kardeşlerimizin bizleri arayarak
'ne olur Başbakanım Azerbaycan'a gelin. Burada yanlış enformatik
haberlere bakın. Bizi zorda koydular, ne olur gelin'. Salı ve
çarşamba günü Azerbaycan'daydım. Azerbaycan'daki
'gardaşlarımla' görüştüm ve Azerbaycan
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev gardaşımla uzun uzun görüştük. İkili
ilişkilerimizi, bölgeye, dünyaya yönelik ilişkileri görüştük.
Azerbaycan Milli Meclisi'nde parlamenterlere hitap ettim. Dış
politikada hiçbir ülke arasında kardeşlik tabiri olmadığı halde
Azerbaycan-Türkiye ilişkileri tamamıyla kardeşlik ilişkilerine,
kardeşlik esasına dayanıyor. Bunun tarifini yaptık. Son derece
güçlü diplomatik ve siyasi ilişkilerimiz var, umarım böyle olur.
Türkiye-Azerbaycan arasındaki ikili ticaret hacmini nasıl daha da
artıracağız bunları konuştuk. Azerbaycan'ın petrol dışı
sektörlerine yatırımlarımız, 3 milyar dolar seviyesine ulaştı.
Türkiye Azerbaycan'ın petrol dışı sektörlerinde en büyük yatırımcı
konumuna gelmiştir.''
''İYOT GİBİ AÇIĞA ÇIKTILAR''
Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum ve Kars-Tiflis-Bakü demir
yolu ile eski ''İpek Yolu''nu şimdi yeni bir yapılandırmayla demir
yolu haline getirmeye çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, şunları
söyledi:
''Bizi birbirimize düşürmek, hükümetimizi töhmet altında bırakmak
isteyenler, spekülatif ve yalan haberler üzerinden kardeşliğimizi
gölgelemeye çalışanlar hiç boşuna uğraşmasınlar. İçerden de buna
gayret edenler var, dışardan da buna gayret edenler var. Bunların
samimiyeti bizim ziyaretimizle bozuldu ve bu ortaya çıktı. İyot
gibi açığa çıktılar, açıkta kaldılar. Bakıyorsunuz ki adam
hayatında Azerbaycan'ın yolunu bilmiyor, bizi kalkmış Azerbaycan
ile karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Kaç kere Azerbaycan'a
gittin, kaç kere Azerbaycan ile bu tür görüşmeler yaptın?
Azerbaycan'da birliğin bozulması için gayret sarf edenler,
Türkiye'nin Azerbaycan'a bakışını eleştiriyor. Olacak iş
değil.''
ERDOĞAN'IN HEDEF TAHTASINDA
MUHALEFET VAR!
HABERİN DEVAMINDA...
'BİZ DİPLOMASİ DİYORUZ'
Muhalefetin Kıbrıs
konusundaki tavrını eleştiren Erdoğan, ''(Kıbrıs'ı verdi) dediler.
Dedim ki; 'Neyi verdik, bana söyleyin'. Şu anda sadece yapılan bir
şey var. Nedir o? Güney Kıbrıs yönetiminin başkanı Hristofyas ile
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın
bir araya gelerek oturup konuşmalarıdır. Konuşmadan sorun
halledilebilir mi? Ya kavga edeceksiniz ya savaşacaksınız. Artık
savaşlardan mı yana olacağız yoksa diplomasiyle mi işleri
çözeceğiz. Mesele bu. Biz 'diplomasi' diyoruz, 'güçlü diplomasi'
diyoruz ve bu güçlü diplomasi ile göründüğü gibi her yere ulaşmanın
gayreti içerisindeyiz'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Azerbaycan ile Ermenistan'ı da bu amaçla bir
araya getirmek istediklerine dikkati çekerek, bir araya gelinmeden
sorunların çözülemeyeceğini vurguladı.
Muhalefet liderlerinin bu çabaları farklı yönlere çekmeye
çalışarak, ''Türkiye el altından gizli gizli Ermenilerle iş
bağlıyor'' gibi laflar ettiklerini ifade eden Erdoğan, şunları
söyledi:
''Yazıklar olsun. Koca koca genel başkanlar bu lafları
ediyor. Bu ülkenin başbakanı böyle bir şey söylemediği halde, bu
işin bizim için anlamını anlattığı halde... Ermenistan
sınırlarımız niçin kapatılmıştır. Dağlık Karabağ ya da Yukarı
Karabağ işgaliyle bizim sınırlarımız kapatılmıştır. O aşıldığı anda
kapılar da açılır. Olay bu kadar basit... Dürüst davranın,
gölgelemeye çalışmayın, iftira atmayın. Bir belgeyle gelin 'AK
Parti iktidarı şunu yaptı' deyin.''
Anayasa değişikliği çalışmaları konusunda muhalefete ''gelin
beraber çalışalım, beraber ortaya bir şeyler koyalım, eksik var mı
varsa hadi beraber çalışalım'' deyince ''Siz bakın, bize gönderin
ondan sonra bakalım'' yanıtını aldıklarını belirten Erdoğan,
muhalefetin ''Biz bu işin içinde yokuz'' diyemediğini, mutabakat,
uzlaşma denildiğinde ''biz uzlaşmadan yanayız'' demesine rağmen
''hadi uzlaşma'' deyince ortada kimse bulamadıklarını anlattı.
''BURSA'DAN ÇAĞRIDA BULUNUYORUM''
Muhalefetin terörle mücadelede de aynı tavrı sergilediğine ifade
eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Allah aşkına bu mudur muhalefet, muhalefet etmek bu mudur?
Muhalefet partisi olmak bu mudur? Türkiye'nin kronik hadiselerinden
beslenen bir muhalefet anlayışı olur mu? Çözümsüzlük üzerine kurulu
bir muhalefet anlayışı olur mu? Proje üretmeyeceksin, çözüm
üretmeyeceksin, Türkiye'nin meselelerine hiçbir öneri
getirmeyeceksin, ortaya konulan her öneriyi, her tartışmayı daha
başlamadan ön yargıyla kestirip atacaksın. Buradan Türkiye'ye bir
fayda sağlanır mı ?
Bursa'dan bir kez daha çağrıda bulunuyorum; siyasetin tüm
aktörlerini, sivil toplum örgütlerini, akademisyenleri, yazarları
Türkiye'nin bu kronik meselelerini akılla, sağduyuyla,
soğukkanlılıkla tartışmaya davet ediyorum. Ama işi iyi inceleyerek,
tahlil ederek tartışmaya davet ediyorum. Ortak akılla, aklıselimle
bu meselelerin üzerine gidelim, mutabakat zemininde, uzlaşı
zemininde konuşarak, diyalogla birbirimizi anlamaya çalışarak ortak
sonuçlara varalım. Şimdiden söylüyorum; istismar siyasetine
soyunanlar, milletimizin duygularını kendi politik çıkarları için
kullanmaya çalışanlar bugün de gelecekte de kaybetmeye mahkumdur.
Bu tarihi fırsatları değerlendirmeyenler milletin nazarında,
tarihin nazarında mahkum olurlar. Bizim hiçbir kompleksimiz, hiçbir
çekincemiz ön yargımız yok. Artık Türkiye'nin önünde ciddi bir
engel olan hangi mesele varsa onları çözüme bağlayalım ve
yürüyüşümüze devam edelim.''
Seçimlerde AK Parti'nin oylarında kısmi bir düşüş olmasına rağmen
16 büyükşehir belediyesinden 10'unu, 65 il belediyesinden 35'ini,
Türkiye genelindeki ilçe belediyelerinin yarıdan fazlasını, belde
belediyelerinin ise yarıya yakınını kazandıklarının il genel ve
belediye meclislerinde kadın ve genç üye sayılarının diğer siyasi
partilerin tümünün üye sayısından fazla olduğunu belirten Erdoğan,
küresel krizle ilgili aldıkları önlemler sayesinde iyi haberler
almaya başladıklarını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''AK Parti''nin, incelikle, üzerinde
düşünülerek belirlenmiş, partinin kısaltılmış adı olduğunu ve
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında da bu adın tescil edildiğini
belirtti. Buna rağmen muhalefetin bu adı kullanmamakta ısrarlı
olduğunu, konuyu yargıya götürmelerine rağmen yanıt alamadıklarını
dile getiren Erdoğan, bu konuda sandıkların gereken cevabı
verdiğini anlattı.
Türk toplumunda çok kötü bazı alışkanlıklar bulunduğunu, bir işi
olan sanayicinin yanına ya bir milletvekili ya bir partiliyi alarak
ilgili bakana gittiğini ifade eden Erdoğan, bir kişinin yanına bir
partili ya da milletvekili almasının, ''orada bir bit yeniği''
bulunduğunu gösterdiğini belirterek, AK Parti teşkilatlarının bu
tuzağa düşmemelerini istedi. Erdoğan, konuşmasının sonunda
partililere şöyle seslendi:
''Bir şeyi çok önemsiyoruz; bizim birliğimize gölge düşmemeli.
Birliğimiz, dirliğimiz çok önemli. Bir olacağız, diri olacağız.
Eğer bunda bir zaaf başlarsa işte bize olumsuz yaklaşan çevreler
zil takıp oynarlar. Onlara bu fırsatı vermeyelim. Onun için
birbirimizi niçin sevdiğimizin farkında olmalıyız. Bu çatının
altında menfaat ilişkileri sebebiyle bulunanlar bulunmasın. Millete
efendi olmak için değil, millete hizmet etmek anlayışıyla gelenler
bu çatı altında buluşsun.''