Erdoğan'ın istanbul özürü
Abone olBaşbakan Tayyip Erdoğan NATO zirvesinin vatandaşlara vereceği rahatsızlıktan dolayı üzgün olduklarını söyledi, kahır çekecek olan İstanbullular'dan özür diledi.
Ulusa sesleniş konuşması yapan Erdoğan, " bu millet
misafirperverdir" dedi ve İstanbul halkından anlayış beklediğini
belirtti. Erdoğan yaptığı konuşmada NATO Zirvesi'nin ülke tanıtımı
açısından çok önemli olduğuna dikkat çekti. "Avrupa Birliği
açısından aralık ayı kritik" AB açısından aralık ayının kritik
olduğunu söyleyen Erdoğan, Hollanda ziyaretinde de görüşlerini
aktardıklarını ve AB yolculuğunda geri sayımın başladığını
belirtti. "AB ülkeleri ile yaptığımız her yeni temasta bir
öncekinden daha çok ilgi görüyoruz" diyen Erdoğan, AB anayasasında
Türkiye'nin hassasiyetlerinin gözönüne alındığını da vurguladı.
AB'nin aralık 2004'te tarih vereceğini umduklarını ve Türkiye
aleyhinde bir karar beklemediklerini söyleyen Erdoğan, Türkiye'nin
AB kriterleri dikkate alındığında aday ülkeler değil üye ülkelerden
bile ileri durumda olduğunun görüldüğünü ifade etti. "Aralık ayının
yeni bir rönesansın başlangıçı olması gerekiyor" Erdoğan, 2004
aralık ayının yeni bir rönesansın başlangıçı olması gerektiğini
vurgulayarak, yeni başlangıcın dünyaya medeniyet fikri vereceğine
ve güzel geleceğin uzak olmadığına olan inaçlarını dile getirdi.
Türkiye'nin gündeminde artık kriz olmadığını belirten Başbakan
Erdoğan, 32 yıl aradan sonra tek haneli enflasyon rakamlarının
telaffuz edildiğini söyledi. Türkiye davasına destek veren herkese
çok sey borçlu olduğunu söyleyen Erdoğan, "Türkiye, ekonomik ve
siyasi istikrarını yeniden kazanmıştır. Çok büyük bir değişim
hareketini gerçekleştirdik. AB konusunda çok ileri adımlar attık"
dedi. Uyguladıkları aktif barış diplomasisinin de sonuçlarını
almaya başladıklarını vurgulayan Erdoğan, "dünya diplomasisinde
nereden nereye geldik. Bunu anlamak için son bir aya bakmak yeterli
olacaktır" şeklinde konuştu. Erdoğan: "İKÖ'nün iki önemli sonucu
var" "Model olmak gibi bir istek ve kaygımız yok" diyen Erdoğan,
İKÖ'nün iki önemli sonucunu, İKÖ Genel Sekreterliği seçimlerinin
Türkiye'nin önerisiyle ilk kez demokratik bir yolla yapılarak Türk
bir adayın seçilmesi ve Kıbrıs'ın Annan planındaki gibi Kıbrıs Türk
devleti olarak kayda geçirilmesi olarak gösterdi.