Erdoğan'ın işi artık daha zor
Abone ol'İsyan Günleri' başlıklı makalesinde Economist, Nevruz sırasında çıkan olayların ışığında Türkiye'nin Kürt vatandaşlarıyla olan ilişkisini yorumluyor.
Economist dergisi bu haftaki sayısında yer alan bir makalede, son protesto dalgalarının, Türkiye'nin Kürt vatandaşlarını teskin etmekten ne kadar uzak olduğunu gösterdiği görüşünü dile getiriyor.
"İsyan Günleri" başlığının kullanıldığı makale, PKK'nın iki numaralı ismi ve KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan'ın, Nevruz'la yeni bir süreç başladığını belirterek "Vergi ödemeye, askere gitmeye ve Türkçe'ye son vermeliyiz" demesine yer vererek başlıyor.
Dergi bu açıklamanın, Kürtlerin yoğun yaşadığı güneydoğuda yaşanan şiddet olaylarını izlediğini belirtiyor.
Hükümetin koyduğu yasağa rağmen 18 Mart'ta İstanbul ve Diyarbakır'da yapılan Nevruz Kutlamalarında bir BDP yöneticisiyle bir polis memurunun öldüğünü, yüzlerce gözaltı ve yaralı olduğunu aktarıyor ve şöyle devam ediyor:
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, olaydan BDP'yi sorumlu tuttu, Nevruz'u asıl tarihi olan 21 Mart'ta kutlamayarak hükümetin talimatlarını hiçe saydığını savundu.
"BDP'nin yanıtı ise 'geçen sene daha fazla Kürt vatandaşının katılımı için kutlamaların haftasonuna kaydırılmasına izin vermişti, şimdi ne değişti?' oldu."
Economist, AKP'nin hem "Kürt açılımı" diye anılan süreç, hem de geçen seneki genel seçimlerde güneydoğuda oyların yarısını kazandığını, ama elde ettiği başarıyı reformlarla desteklemek yerine binlerce Kürt vatandaşı tutuklama yoluna yöneldiğini yazıyor. Dergi bu kişilerin "terörist" oldukları yolundaki suçlamaların temelinin zayıf olduğunu belirtiyor.
Economist, hükümetin daha geniş stratejisinin ise Erdoğan'ın uzun zamandır vaat ettiği yeni demokratik anayasa hazırlığı öncesi, Kürtleri sindirmek gibi göründüğü görüşüne yer veriyor.
Dergiye göre Erdoğan'ın kimi destekçileri yeni barış görüşmeleri ve reformların planlar dahilinde olduğunu söylese de Kürt milliyetçilere yönelik baskılar, BDP'nin "AKP daha başından beri samimi değildi" şeklindeki iddiasını güçlendiriyor.
Dergi, Erdoğan'ın geçen yaz saldırılarını artırdığı için bu durumdan PKK'yı sorumlu tutma ısrarına rağmen, Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu'nun sözlerini aktarıyor:
"Türklerle Kürtler arasındaki bağlar hiç bu kadar gerilmemişti, kırılma noktasına yakınız."
Economist, "daha büyük bir risk ise tahminen 2 milyon Kürdün yaşadığı Suriye'de pusuda beklemekte." diyor ve PKK savaşçılarının üçte birini Suriyeli Kürtlerin oluşturduğuna inanıldığını hatırlatıyor.
Haber şöyle tamamlanıyor:
"Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad arasında artık tersine çevrilemeyecek ayrılık ise PKK ile Esad'ın dostluğunu yeniden canlandırmış olabilir.
"Irak'ın Erbil kentindeki Kürtlerle Bağdat'taki Şii liderliğindeki merkezi hükümet arasında büyüyen anlaşmazlık da başka bir kaygı.
"Üst düzey Batılı bir diplomata göre 'Er ya da geç, bağımsız bir Kürdistan oluşacak.' Her iki şekilde de, Türkiye'nin kendi Kürtlerine daha iyi bir anlaşma sunması gerek. "