Erdoğan'ın ev krokisini JİTEM'e kim verdi?
Abone olMalatya'da üç kişinin ölümüyle sonuçlanan katliam davasının kilit tanığı Erhan Özen'den şok iddia: 'Erdoğan'ın evinin krokisi Turhan Çömez'den çıktı'
JİTEM'le ilgili ortaya atılan son iddia tüyler ürpertti.
İddiaya göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul'daki evi
JİTEM adına takibe alındı.
Malatya'da üç kişinin ölümüyle sonuçlanan katliam davasının kilit tanığı Erhan Özen, evin krokilerini JİTEM'e Turhan Çömez'in verdiğini öne sürdü.
Akşam gazetesinin haberine göre, Zirve Yayınevi davasının son
duruşmasında tanık olarak verdiği ifadenin ardından azmettirici
olduğu iddiasıyla yargılanan Varol Bülent Aral'ın tutuklanmasına
neden olan Erhan Özen, olay yaratacak açıklamalarda bulundu.
JİTEM'in eski haber alma elemanı olduğunu belirten ve gasp
suçundan tutuklu bulunduğu Çorum İskilip Cezaevi'nden iki günlük
özel izinle çıkan Özen, Zirve Yayınevi, Hrant Dink ve işadamı
Üzeyir Garih cinayetlerinin perde arkasında aynı kişilerin yer
aldığını söyledi. 2004 yılına kadar JİTEM'e çalıştığını
belirten Özen, Ergenekon sanıklarından emekli tuğgeneraller Veli
Küçük, Levent Ersöz ve emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'le Kalender
Orduevi'nde görüştüklerini, emirleri üstü olan ve ağabey olarak
tanımladığı 'Şiran' ve 'Yusuf' adlı kişilerden aldığını
anlattı.
İşte Özen'den çarpıcı iddialar:
BAŞBAKAN'IN SOKAĞINDAYDIK
2001 yılında Başbakan Recep Tayip Erdoğan, AK Parti'yi kurma
çalışmalarını yürütürken Üsküdar'daki evinin yanında bulunan
fırında üstlerim tarafından işe başlatıldım. Üç ay boyunca
mahallenin bütün bilgilerini rapor halinde üstüm olan Yusuf'a
teslim ettim. Yusuf'la yaptığım görüşmelerden, Turhan Çömez'in de
kendilerine Başbakan'ın evinin detaylı krokilerini verdiğini
biliyorum. Yusuf'ta evin detaylı krokileri vardı. Mahallenin giriş
çıkış bilgilerini de ben tutmuştum.
Muzaffer Tekin, Özal'ın ölümüyle ilgili kendisinde belgeler
olduğunu söylüyordu. Kendilerine çok güveniyorlardı. Sık sık 'Bize
bir şey olmaz. Arkamız çok güçlü. Bizim çalıştığımız insanlar bu
ülkede her isteğini yaptırabilen insanlar. Bizimle kimse uğraşamaz
işte Turgut Özal'ın, Eşref Bitlis'in akıbetini görüyorsunuz'
diyerek gözdağı veriyorlardı.
AKŞAM O SOKAKTAYDI
Muhabirimiz Zana Yavuz, dün Başbakan Erdoğan'ın oturduğu Emniyet
Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Caddesi üzerindeki fırınları
araştırdı. Erdoğan'ın evinin yakınında Emniyet Fırın ve Ekin Fırın
isimli iki ayrı fırın bulunuyor. Ekin Fırın 3.5 ay önce el
değiştirmiş.
Cezaevine düşmeseydim katliamda görevli
olurdum
2006'da cezaevine düşmeseydim adım gibi biliyorum ki hem Hrant Dink
hem de Zirve Yayınevi gibi büyük olaylarda bire bir görevli
olacaktım.
Zonguldak'ta 2004 yılında iki cinayetimiz vardı. İfadelerim
doğrultusunda Zonguldak'ta kazı yapıldı. Ancak bir şey bulunamadı.
Yapılan incelemede bölgede bir süre önce kazı yapıldığı doğrulandı.
İhbarımdan önce cesetleri çıkarmışlar. Şile kazılarının ihbarını da
ben yaptım.
Dink cinayetinde Samsun-Trabzon hattı çizildi. Özellikle bölgenin
hassasiyetini biliyorduk. Yasin Hayal, Osman Hayal ve Erhan
Tuncel'in isimlerini biliyorduk.
GARİH, kendi kendini yedi
Yahudi işadamlarına JİTEM'e finans kaynağı sağlamak için baskı
vardı. Bunlar arasında Jak Kamhi ve öldürülen Üzeyir Garih de
bulunuyordu. Jak Kamhi'nin Baltalimanı'nda bir mekanı vardı. Orada
da bir ay boyunca görüntüleme işlemi yaptım. Bu takibi tek başıma
gerçekleştirdim. Bilgileri üstlerime verdim. Daha sonra üstlerimden
Jak Kamhi'nin isteklere olumlu karşılık verdiğini, Üzeyir Garih'in
ise reddettiğini, kendi kendini yediği duyumunu aldım.
Üzeyir Garih cinayetinde yer alan 'İnci' kod isimli kadın aynı
zamanda Hrant Dink cinayetinde de görev aldı.
HSBC SALDIRISINDA ORADAYDIK
Garih cinayetinde Ergenekon sanığı Fikri Karadağ'ın rolü büyüktü.
Yine o bölgede jandarma istihbaratında görevli Bülent adında bir
yüzbaşı vardı. Bülent yüzbaşıyı 2003'te HSBC'nin bombalanması
olayından sonra olay yerinde gördüm. Biz de yarım saat sonra
oradaydık. Olayda onun bağlantısı da var. Bununla ilgili
Ergenekon'da ifade verdim. Olay yerine gittiğimizde Yusuf ile
Şiran, bu şahsı eliyle koymuş gibi buldular. On dakikalık bir
görüşme oldu. Olay gerçekleşmişti, biz hemen oradan uzaklaştık.
Peşimizden Bülent Yüzbaşı da Hasdal istikametine gitti. Yener
Yermez olayını bire bir ayarlayan Bülent Yüzbaşı. Bu şahsın Fikri
Karadağ'la irtibatlı olduğunu biliyoruz.
JİTEM adına iki kez yurtdışına çıktım. Birinde Belçika'da
DHKP-C
lideri Dursun Karataş ile görüştük. Görüşmede üstüm Yusuf da
vardı.