Erdoğan'ın esprisi konukları güldürdü
Abone olKulaklıklarda yaşanan sorunun giderilmesi beklenirken Erdoğan, kulaklık takan Hisarcıklıoğlu'na böyle seslendi.
Kulaklıklarda yaşanan sorunun giderilmesi beklenirken
Erdoğan'ın kulaklık takan Hisarcıklıoğlu'na seslenerek "Fakat Rifat
bey sen anlaman lazım benim konuşmamı" demesi konukları
güldürdü.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Ekonomi
Bakanlığı'nca düzenlenen 8. Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı
başladı.
Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi'ndeki toplantıya, Dünya Bankası
Başkanı Jim Yong Kim'in de yer aldığı çok sayıda yabancı konuk ile
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan katıldı.
Başbakan Erdoğan konuşma yapmak için kürsüyü çıktığı sırada
simultene çevirinin yabancı konuklara iletildiği kulaklıklarda
sorun çıktı. Duruma Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu müdahale etti. Hisarcıklıoğlu, elini
kaldırarak Başbakan Erdoğan'a uyarıda bulundu. Bunun üzeerine
Erdoğan konuşmasına ara verdi. Sorunun giderilmesi beklenirken
konuklar, Erdoğan'ın esprisi ile güldü. Başbakan Erdoğan, az önce
kendisine müdahalede bulunan Rifat Hisarcıklıoğlu'a seslenerek,
"Fakat Rifat bey sen anlaman lazım benim konuşmamı" dedi. Sorunun
kısa sürede giderilmesiyle Erdoğan konuşmasına devam etti.
SEÇİM EKONOMİSİNE ASLA MÜSADE ETMEDİK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 8'incisi düzenlenen Yatırım Danışma
Konseyi Toplantısının açılışında konuştu. Türkiye'deki girişimci ve
yatırımcının önünü gördüğünü söyleyen Erdoğan, "Gerek ulusal,
uluslararası sektör bu noktada Türkiye'nin güvenli bir liman
olduğunu görür hale geldi. Seçimin ardından da başta enflasyon ve
faiz olmak üzere verilenler kat kat fazlasıyla geçmişte geri
alınıyordu. 11 yıl boyunca seçim ekonomisine asla müsaade etmedik.
3 ay sonra, 5 ay sonra seçim var şimdi farklı bir şekilde menfaat
sağlamak için adımlar atalım, ekonomideki disiplini bozalım asla
böyle bir yola başvurmadık. İşte 5 ay sonra seçim var, biz yine
aynı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz." şeklinde konuştu.
SEÇİMLERİN ZAMANINDA YAPIYORUZ
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleşen toplantının
açılış konuşmasını yapan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: Burada
sizlere bir rakam vereceğim. 11 yıl öncesine kadar ülkemizde çok
partili siyasi hayatta, ortalama seçim dönemi ne kadardır biliyor
musunuz? 16 ay. Biz geldikten sonra ilan edilen süre ne ise biz
şimdi o sürede seçimlerimizi yapıyoruz...Bize bazen sorarlar 'erken
seçim var mı?' Hayır. 'Ama işte şunu şöyle yaparsanız şöyle olur'.
Hayır. Zararımıza da olsa hayır. 4 yılsa 4 yıl, 5 yılsa 5 yıl bu
böyle yapılacaktır. Biz seçim öncesinde buna yönelik asla
disiplinden taviz vermedik ve bunların önüne geçtik. Tüm bu
çabalarımız Türkiye'nin yerli ve uluslararası yatırımcılar
açısından tercih edilen bir yatırım yeri olma özelliğine önemli
katkılar sağladı...
CUMHURİYET TARİHİNİN REKORUNU KIRDIK
Konuşmasının devamında ekonomik verilere değinen Erdoğan, "2008
yılı son çeyreğinden itibaren küresel çapta derinleşen finansal
krize rağmen, güçlü iç pazarı genç ve dinamik nüfusu ve özel sektör
odaklı politikaları sonucunda Türkiye ekonomisi istikrarlı şekilde
büyümesini sürdürdü ve sürdürüyor. Ekonomimiz 2013 yılının birinci
çeyreğinde yüzde 2,2, ikinci çeyreğinde ise yüzde 4,4 büyümüş bu
büyüme oranlarıyla küresel ortalamanın Avrupa ve OECD ortalamasının
üzerinde bir performans sergilemiştir. 2012 yılında gerçekleşen
152,5 milyar dolarlık ihracatı ve 389 milyar dolarlık dış ticaret
hacmiyle Türkiye ekonomisi cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmıştır.
Ülkemizin yakaladığı performansta pazar ve ürün çeşitlendirilmesine
yönelik politikalarımızın rolü büyüktür." diye konuştu.
TÜRKİYE TERCİH EDİLEN BİR MERKEZ
Çevre ülkelerle yapılan ticarette önemli mesafeler kaydedildiğini
belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasının devamında
şunları söyledi: 2002 yılında komşu ve çevre ülkelere olan
ihracatımız yalnızca 9 milyar dolar seviyesinde iken, 2013 yılının
Ağustos ayı sonunda bu rakam 5 kattan fazla artarak 49 milyar dolar
seviyesine yükselmiştir. Uygulanmakta olan istikrar odaklı
politikalar sonucunda Türkiye bölgesinde yatırımcılar açısından
tercih edilen bir merkez konumuna gelmiştir. Nitekim 2002 yılı
sonuna kadar Türkiye'ye gelen toplam uluslararası doğrudan yatırım
tutarı yaklaşık burası da çok önemli toplam 15 milyar dolar
düzeyinde iken bu rakam 2013 yılı ağustos ayı sonu itibarıyla 9
kattan fazla artarak, 145 milyar dolara yükselmiştir. Uluslararası
sermayeli şirket sayımız toplamda 35 bini aşmıştır. Erdoğan
toplantıya katılan çok uluslu şirketlerin temsilcilerine de ayrıca
teşekkür etti.