Erdoğan'ın en ağır cemaat konuşması!
Abone olErdoğan, Gülen Cemaati'ne yönelik en sert konuşmasını yaptığı 22. istişare toplantısı kapanışında çok konuşulacak ifadeler kullandı: Bu cadı avını yapacağız!
İNTERNETHABER.COM
Afyonkarahisar'daki Ak Parti 22. istişare toplantısı kapanış
konuşmasında çok sert mesajlar veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Gülen Cemaati'ne yönelik sözleriyle gündeme oturdu.
CEMAAT İÇİN EN SERT KONUŞMASINI YAPTI!
Hükümetin cemaate dönük söylemini daha da sertleştirdiği gözlenen Erdoğan "Bu ülkeye ihanet edenlerin görevlerini değiştirmek cadı avıysa, biz bu cadı avını yapacağız, bunu da bilin." diyerek şaşırttı. "Nefes aldığım sürece unutmayacak ve affetmeyeceğim. Çünkü bir çoklarıyla bunu çok yaşadım, çok iyi tanıyorum bunları. Artık çok iyi öğrendim. Ama ben bunların bu kadar yalancı, bu kadar müfteri olacaklarına inanmıyordum. Ama yaşayınca bunları öğrendik. 2010 bize çok şey öğretti" diyerek cemaatle bütün köprüleri atan Erdoğan "gerek kaynatarak gerekirse moleküllerine ayırarak sterilize edeceğiz." dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasının ilgili bölümü:
“30 MART’TA MİLLET PARALEL YAPIYLA
MÜCADELE TALİMATI VERDİ”
Daha önce de çeşitli vesilelerle ifade ettiğim gibi 30 Mart’ta
milletimiz bize paralel yapıyla mücadele talimatı verdi.
‘35 YILDIR AK SÜTÜN İÇİNE
SIZMIŞLAR’
Bu konuda bizler hep birlikte görevlendirildik. 30 Mart öncesinde
yeni bir istikbal mücadelesi olarak isimlendirmiştik. Ülkemize
birliğimize bağımsızlığımıza yönelik çok alçakça haince, aynı
zamanda unutulması, üstünün örtülmesi affedilmesi mümkün olmayan
bir saldırı yapıldı. Karşımızda mertçe ortaya çıkan, iddialarını
ortaya koyan bir yapı yok. Bu öyle bir yapı ki, sütün içine
karışmış pis suya benziyor. 35 yıl boyunca o ak sütün içine
sızmışlar, orada her türlü hileyi kullanarak gizlenmişler.
‘ŞEREF BELİRTİLERİNDEN DAHİ
YOKSUNLAR’
Dışardan baktığınızda o pis su anlaşılamazsa, bu yapı da maalesef
bakmakla görülemiyor. Amaçları için her yol bunlara meşru. Yalanla,
takiyeyle, kendisine sinsice gizlemek suretiyle olduğundan farklı
görünerek, inandığının tersini yaparak bu yapı hücrelere sirayet
etmiş. Eğer karşımızda mert bir düşman olsaydı, şerefli bir düşman
gibi yenilgiyi kabul edip kenara çekilirdi. Ama hasımlarımız en
asgari insani vasıflardan, şeref belirtilerinden dahi
yoksunlar.
‘BU YAPININ AYAKTA KALMASI ARTIK MÜMKÜN
DEĞİL’
Tabi düşmanımın düşmanı dostumdur anlayışıyla, bu yapının
Türkiye’den de destek olunduğuna şahit olduk. CHP bu yapıyla
işbirliğine gittik. Seçim sonrası kendi aralarında ne hale geldiler
gördünüz. MHP, istismar ettiği milliyetçiliği çiğneyerek bu yapının
arkasında vagon oldular. Hiç ummadığımız, makamlar tarafından bu
yapı desteklendi. Desteklenmese bile bu yapıya karşı sessiz
kalındı. İşte biz böyle zor bir yapıyla mücadele ediyoruz. Hem
mertçe kendisini göstermeyen, rakiplerimiz tarafından kullanılan
bir yapıya karşı mücadele veriyoruz. Şundan emin olunuz ki bu
yapının ayakta kalması, Türkiye’ye yeni zararlar vermesi artık
mümkün değildir. Bu yapının ana kaynakları köreltildi.
‘PEYGAMBERİ, SAİD-İ NURSİ'Yİ SUİSTİMAL
ETTİLER’
Anadolu’da Trakya’da bir hizmet örgütü olduğunu zannederek
destekleyen vatandaşlarımız bu yapıyla aralarına mesafe koymaya
başladılar. Çocuklarını okullarından dershanelerinden almaya
başladılar.
Şu anda tabi okullar henüz kapatılmadı, herkes kesin kararını
veremiyor. Bunlar tabi aileleri birbirine düşürdüler. Bunlar evde
karı kocayı birbirine düşürdüler. Böyle bir noktaya böyle bir
aşırılığa işi getirdiler. Bu yapının dini değerlerimizi, milli
değerlerimizi, Hazreti Kuranı, Peygamberi, Said-i Nursi’yi nasıl
istismar ettiğini herkes gördü.
‘PENSİLVANYA'DA NE İŞİN
VAR?’
Bugün buradan yine söylüyorum. Eğer samimiysen, dürüstsen
Pensilvanya’da ne işin var? Çık kendi ülkene gel. Madem suçun filan
da yok gel ülkene. Niye gelemiyorsun? Gel. Demek ki vatansever
değil. inzivaya çekilmiş. Nasıl oluyor da Pensilvanya inziva yeri
oluyor ya. Gel Afyon’da Emirdağ’da, gel Bursa’da, memleketin
Erzurum’da çekil. Buralar güzel yerler. Ama gelemez. O suçluluk
psikolojisi içerisinde orada duruyor. Ama ne olursa olsun
takipçisiyiz. Uluslararası platformlarda bu yapının gerçek yüzü
görülmeye başlandı. Adana’da İstanbul’da Ankara’da yürekli savcılar
hakimler mesleklerinin gerektirdiği vicdani sorumluluğu üstlendiler
vatanseverce adımlar atıyorlar. 1999’da Türkiye’den çıkış 15 yıl
niye gelemiyorsun, gel.
‘BİZ BU CADI AVINI YAPACAĞIZ, BUNU DA
BİLİN’
Paralel yapıyla mücadelenin bir cadı avına dönüşmesini ikide bir
konuşuyorlar. Bu ülkeye ihanet edenlerin görevlerini değiştirmek
cadı avıysa, biz bu cadı avını yapacağız, bunu da bilin.
Oturdukları makamda her türlü, provokatif eylemleri sinsice
yapanları bulup çıkardıkça gereğini yapacağız. Bu işin mücadelesi
sıradan bir mücadele değil. bu konuda nerede kim neler yapıyorsa
bunları bize bildireceksiniz. Bütün vatandaşlarıma söylüyorum
bildireceksiniz gereğini yapalım.
‘GEREK KAYNATARAK GEREKİRSE MOLEKÜLLERİNE
AYIRARAK STERİLİZE EDECEĞİZ’
Açık söylüyorum, belediye başkanlarıma, il başkanlarıma hepsine
söyledim. Kurucu arkadaşlarıma, hukukun demokrasinin dışına
çıkmadık çıkmayacağız. Çıkılmasına da müsaade etmeyeceğiz. İnançlı
kesimlerin, cemaatlarin, dayanışma ruhunun yıpratılmasına da asla
meydan vermeyeceğiz. Sütün içine karışmış bu pis suyu, gerek
kaynatarak gerekirse moleküllerine ayırarak sterilize edeceğiz.
"UZLAŞMAYA NİYETLENEN EMANETİ YERE
DÜŞÜRÜR"
İşte son iki MGK toplantımızın sonuç bildirgelerinde de ne
yayınladık? İlk madde, milli güvenliğimizi tehdit eden illegal
yapılanmalara karşı devlet her türlü tedbiri alır. Bu mücadelede
ihmalkar davranan milletin emanetine haksızlık eden. Uzlaşmaya
niyetlenen, yaşananları unutan milletin emanetini yere düşürür.
‘TOPRAĞIMIZA, BAYRAĞIMIZA, BANA AİLEME
SALDIRDILAR’
Sessiz kalan tepkisiz kalan şantaja boyun eğen de milletimizin
nazarı dikkatinden kaçmaz, tarihe de o şekilde kaydolur. Şunu
tekrar hatırlatmak isterim. Şahsıma çok ağır saldırılar yapıldı.
Aileme çocuklarıma saldırdılar. Arkadaşlarıma da saldırdılar.
Partimize hükümetimize ekonomiye kardeşliğimize saldırdılar.
Filistin davamıza, Mısır’daki demokrasi davasına, Suriye'deki
insanlık davasına saldırdılar. Eğer tüm bunlar yeterli değilse,
hatırlatmalıyım ki bunlar MİT TIR’ları üzerinden, gizli toplantı
üzerinden bayrağımıza, toprağımıza saldırdılar. Bana ailemize
davamıza saldırıldığında susabilirler, ama onlara diyorum ki
bayrağınıza şerefinize saldırıldı, en azından bunun için susmayın
diyorum.
‘NEFES ALDIĞIM SÜRECE UNUTMAYACAK VE
AFFETMEYECEĞİM’
Susanı tarih affetmeyecek. Haksızlık karşısında susan dilsiz
şeytandır. Nefes aldığım sürece unutmayacak ve affetmeyeceğim.
Çünkü bir çoklarıyla bunu çok yaşadım, çok iyi tanıyorum bunları.
Artık çok iyi öğrendim. Ama ben bunların bu kadar yalancı, bu kadar
müfteri olacaklarına inanmıyordum. Ama yaşayınca bunları öğrendik.
2010 bize çok şey öğretti. Ondan sonraki süreçte işte her şeyi açık
açık görmeye başladık. Bunu şahsım için değil, neferi olmaktan
gurur duyduğum davam için unutmayacağım, affetmeyeceğim.
‘ŞİMDİ BU DÖNEMDE DE YİNE TUZLUKLAR
ÇIKTI’
Adayımız kim olursa olsun, kim cumhurbaşkanı seçilirse seçilsin.
Davamızın seyrinde en küçük bir sapma olmayacaktır. Gerek
cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde, partimiz içinde fitne çıkartmak
isteyenler mutlaka olacaktır. Allah’a şükür biz bunlara karşı
şerbetliyiz. Nice girişimler gördük. Hepsini boşa çıkardık.
Partimizden ayrılıp parti kuranlar olmadı mı? Şimdi neredeler?
İsimlerini sayın desem hatırlamazsınız. İşte şimdi bu dönemde de
yine tuzluklar çıktı. Şimdi bu tuzlukların markasını da
unutacaksınız. Niye? Çünkü ihanet edenleri hiçbir zaman tarih tutup
da böyle anıtlaştırmaz, onları gömer. Hep söylüyoruz Menderes’i
idam edenler, kararını verenler konuşuluyor mu? Ancak tarihçiler
bunu konuşur. Ama halk Menderes’i unutmuyor, Hasan Polatkan’ı
unutmuyor. Ama o kararı verenleri unutmuyor. Bizim çok sağlam
çatımız var.
‘HOCALARI TANIMA UYUYOR AMA ÜNİVERSİTE
MEZUNU DEĞİL’
Birileri çıkmış çatı aday diyor. 30 Mart’ta milletin estirdiği
rüzgar bunların çatılarını uçurdu. Şimdi yeni çatı kurmaya
çalışıyorlar. CHP genel müdürü ne diyor? Adayımız MHP’nin desteğini
alacak diyor, Kürtlerin desteğini alacak diyor, sosyalistlerin
desteğini alacak diyor. E haliyle, hem ulusalcı, hem milliyetçi,
hem sosyalist, hem kucaklayıcı, hem faşist olacak. Gerek bozkurt
işareti, gerektiğinde zafer işareti yapacak. Aslında
Pensilvanya’daki hocaları bu tanıma uyuyor ama onun da üniversite
mezuniyeti yok sıkıntı burada. Biz de bunların adaylarını merakla
bekliyoruz.
Ödünç oyla, taşıma suyla çatı kurulmaz. 10 Ağustos’ta millet bir
kez daha onlara öğretecek.