Erdoğanın da içi yandı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir'de bugün askerlikle ilgili yaptığı konuşmayla ilgili olarak, ''(bu konuşma) sadece son zamanlardaki teröre yönelik olarak içimin yanmışlığıdır. Bir de özellikle şehitlerimizi istismar konusu yapmak isteyenlere yönelik bir cevaptır'' dedi.

Erdoğan, partisinin olağanüstü TBMM Grup toplantısına katılmadan önce gazetecilerin çeşitli konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, bugün Balıkesir'de askerlikle ilgili söylediği sözlerin tartışma yarattığını hatırlatması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

''Ben üzerinde pek tartışma açılacak bir konuşma yaptığımı zannetmiyorum. Benim konuşmam, sadece son zamanlardaki teröre yönelik olarak içimin yanmışlığıdır. Bir de özellikle şehitlerimizi istismar konusu yapmak isteyenlere yönelik bir cevaptır. Askerlikle ilgili özellikle bu görevi küçümsemeye yönelik ve askerliğin görev tanımına ters düşecek yaklaşımlara yönelik bir değerlendirmedir. Kaldı ki biz, askerliği biliyorsunuz; geçmişimizden bugüne farklı öğrenmişiz, farklı anlamışız ve annelerimiz, dedelerimiz bize değerlendirmesini yaparken hep, 'git oğlum git... Ya gazi ol, ya şehit' der. Ve hatta evlatlarını askere gönderirken biliyorsunuz, kına yakarlar. Bu, askerliğe ve askere verdiğimiz önemin bizim medeniyetimizdeki yerini ifade etmektedir. Ve bizim de orada kullandığımız ifade, 'askerlik bir turistik mekan değil.' Her şeyden önce askerlik dendiği zaman burada şüphesiz ki her türlü risk askerlikle iç içedir.''

-''BEN DE ASTEĞMEN OLARAK GÖREV YAPTIM''-

Başbakan Erdoğan, kendisinin de askerliğini asteğmen olarak yaptığını hatırlatarak, ''ben kuramı çektim, görevimi Hasdal'da yaptım. Bizim de orada nöbetlerimiz, vesairelerimiz vardı. Bunların hepsi iç içedir'' diye konuştu. Bilgisayar kurası ile Doğu'da, Güneydoğu'da riskli bölgelerde asker olarak görev yapan ''yavruları'' bulunduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu terörle mücadelede, bu teröristlerle mücadelede şüphesiz ki yavrularımızın başına gelenler bizim de gönlümüzü yaralıyor, bizleri de dilhun ediyor. Bunlarla mücadelemizde şüphesiz ki gerek Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, gerek emniyet güçlerimizin el ele omuz omuza verdikleri, vereceğimiz mücadele ile de devam edecektir. Ve burada özellikle de vatanımız için verilen bu mücadele de özellikle şehit makamı ile taltif edilen bu yavrularımızın -kabul edilişi olur, kabul edilmeyişi olur ayrı mesele- ama bizler kendi değerlerimiz içerisinde, kendi kültürümüzde bir şahadet makamının mensupları olarak görüyoruz. O makama kendisini layık görmeyenler de olabilir o ayrı mesele. Ama bizler öyle görüyoruz, öyle görmek istiyoruz. Temenni ederiz de öyledir. Çünkü o kolay kolay elde edilen bir makam değildir. Ama bu terör mücadelede, bu teröristlerle tüm bu ayrılıkçı gruplarla yapılacak mücadelede sonuna kadar sorumluluk mevkiinde olan bizler, Türk Silahlı Kuvvetlerimizle emniyet güçlerimizle mücadelemizi sürdüreceğiz. Burada tabii devlet-millet el ele olacağız, omuz omuza olacağız. Bazı vatandaşlarımız 'hemen kökü kazınsın' diyor. Bu bir uzun mücadele... Dünyada bunun örnekleri çok.''

Hedeflerinin terörü en asgari düzeye düşürmek olduğunu anlatan Erdoğan, ''kazımak hedefimizdir başarılabilirse. Bu tabii en ideali olacaktır'' dedi. Erdoğan, Türkiye'yi bir barış, bir sevgi, bir kardeşlik, bir birlik ve beraberlik ülkesi yapabilmek için, herhangi bir etnik, bölgesel ve dinsel ayrımcılığa fırsat vermeden mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi. Erdoğan, ''bugünkü mesajımın genel çerçevesi budur'' diye konuştu.