Erdoğanın beklediği oy oranı

Başbakan Erdoğan partisinin oy çıtasını yükseltti. Yerel seçimlerde AK Parti'nin yüzde 47'den çok daha fazla oy alacağını iddia etti.

Kuran kursu açılımını eleştiren Erdoğan, kendilerine dava açanları CHP'ye karşı sessiz kalmakla eleştirdi. Başbakan Erdoğan, eleştirilen Tunceli Valisi'ne sahip çıktı. İhtiyaç sahiplerine yapılan yardımlarla ilgili eleştirilere cevap verdi.

İşte Erdoğan'ın grup toplantısında öne çıkan başlıkları:

15 ayda bir seçim vardı

İşimiz hizmet gücümüz millet diyeceğiz. Kocaeli'nde heyecan dolu büyük bir kalabalıkla büyük mitingi gerçekleştirdik. Hafta sonu 105 tesis açtık. 1950'den 2002'ye kadar 41 seçim yapıldı. Yani her 15 aya seçim düşüyor.

Sık iktidar değişikliği yüzünden istikrar yakalanamıyor. Kronik istikrarsızlığa işaret ediyor. Bakanlar ne iş yaptığını anlamadan yeni bir seçime giriyorlardı. Kısır döngüyü 3 Kasım 2002 seçimleriyle bozduk.  Beceriksiz siyasi hükümetin fesh edip gelip millete teslim olmasıydı. Bu defa da buna tahammül edemediler.

Kaktılar her türlü yola başvurdular. Aklın iflas ettiği bir dönemdi. Seçimi 5 ay öne aldık. Millet sandıkta bu ülkeyi istikrarsızlığa boğmak isteyenlere tokadı attı.

Yardım her zaman yapılıyor

Seçim öncesi farklı seçim sonrası farklı davranmadık. Şimdi ise seçim ekonomisi uyguluyorlar diye iftira ediyorlar. Kalkıp valiye karalama kampanyası başlatma gayretine giriyorlar. Bu hükümet kömürü seçim zamanı mı dağıttı? Bu hükümet bursları seçim zamanı mı vermeye başladı?" sorularını yöneltti. Muhalefet partileri öğrencilerin belediyelerden aldığı bursları iptal ettirdi. Şimdi de "burslara değil bursların miktarına karşı çıktık" deniliyor.

AK Parti ile ilintileme gayretine giriyorlarsa 81 vali aynı durumda. Fakir fukaraya ayni yardımdır. YSK'nın açıklamasını bununla ilintileme gayretine giriyorlar. Tunceli valisinin hassasiyetini takdir ediyorum.

Seçimlerde iktidar da muhalefet de test edilir. Emaneti taşıyanlar için seçim kendini ölçüp biçmedir. Milletin hangi politikalarını test edip hangilerini elinin tersiyle ittiğini görürüz.

CHP'li diplomatı neyle suçladı? Haberin devamında..

[PAGE]

Büyük oy aldık diye şımarmadık

Yüzde 47'nin oyunu aldık diye kibirlenmedik, şımarmadık, gururlanmadık. Her seçim sonrası milletimizle daha fazla kucaklaştık. Son altı yılda gitmediğim şehir kalmadı. En az bir ili 4 defa gezdim.

Projeleriyle değil iftiralarıyla seçim sürecini milletimize gösterdiler. Dokunulmazlık kalksın diyorsun buyur belediye başkanlarının dokunulmazlığı yok. Ucunun kendilerine dokunduğu için suç duyusurunda başvurmuyorlar.

Yüzde 47'nin üstünde oy alacağız

Demokrasinin çıtasını düşüren söylem içinde olmayacağız, milletin diliyle konuşup ne aldanan ne aldatan olmayacağız. Yüzde 34, yüzde 42, yüzde 47 inanıyorum ki aziz milletim bütün bu oranların şu anda çok daha fevkinde bir AK Parti görecektir görevlendirecektir.

Bu seçim güven ve istikrarın daha da güçleneceği seçim olacak. İftira ve çamur siyasetiyle sarsılmayacak kadar demokrasimiz güçlüdür. Kendi halkı ile kopuk olanlar çağdaş dünya ile bütünleşemezler. CHP'li bir diplomat emeklisi şunları söylüyor: "AK Parti'nin oylarını  hiç bir mantık izah edemez. Bu demokrasi açısından düşündürücüdür."  Davos'taki tavrımızı anlamadan yorum yaptılar.

Halk aklını kullanamadı diyen anlayış

"Halk aklını kulllanamadı" diyen anlayış bir CHP'nin anlayışını da veriyor. Sandık görünce açılım üstüne açılım yapması takdire şayandır. AK Parti'ye dava açanları bu söylemleri eleştirenleri öz eleştiri yapması gerekmiyor mu? Dava açanlar CHP'nin açılımlarını da değerlendirmeli. Hukuk sadece AK Parti'ye mi işliyor?

Bu milletin kültürünü görmeleri 4 yıl da bir de olsa bizi mutlu ediyor. Seçim sandıkları kapandıktan sonra muhalefet liderleri kaç gün vatandaşın karşısına çıkamayacak.

Boyabat-Sinop yolunu açıyoruz, hemen ardından Samsun-Ankara duble yolunu açıyoruz. Altı yılda oldu bunlar. Ağ gibi Anadolu'nun dört bir yanını açıyoruz. 15 Mart'ta Ankara-Eskişehir hızlı tren hattını açıyoruz.

Gül'ü nasıl ve neden övdü? Haberin devamında..

[PAGE]

Statükoculara karşı dik duracağız

Aciz statükoya makum olmak isteyenlere karşı AK Parti kapı gibi dik ve sağlam duracak. Bu ülkeyi krizler ülkesi olarak görmek isteyenlerin iştahlarını kursaklarında bırakacağız. Adalet ve kalkınmaya odaklanmak var. Devleti değil insanı öne çıkaran bir anlayış içindeyiz.

Kendi menfaatini ülke menfaatinin önünde tutatın AK Parti çatısı altında yeri yoktur. Bunların gensorunun haysiyetiyle oynadılar. Gensoru verenler konuşacak vekil bulamadılar. Parlamento çatısı altında bu bir ilk.

Yavuz küçük düşünseydi fetihler gerçekleşmezdi. Atatürk küçük düşünseydi Çanakkale destanı yazılmazdı.

Ekonomik veriler

Göreve geldiğimizde 36 milyar dolardan 2008 sonunda 132 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Milli gelir 2008 sonu itibariyle 10 bin doları aşması bekleniyor. Merkez Bankası Rezervi 68 milyar dolar seviyesinde. IMF'ye borç 8 milyar dolara geriledi.

Turizmde 2002'de 13 milyorn turist Türkiye'yi ziyaret etti. 2008'de 26 milyon sayısına ulaştı. Turizmde 26 milyar dolar gelir elde edildi. Kim ne derse desin Türkiye büyük bir devlet olma yolunda görülüyor.

Ben 'teğet' dedim bazıları dalgaya aldı, rakamlar ortada. Biz işimizi sağlam tutuyoruz. Bu yıl 2. yarıda tablo değişebilir. Fellik fellik dolaşıyoruz. Her şey Türkiye için. Çankaya da koşturuyor. Artık tek kişi koşturmuyor.

Nisan başında Londra'da yapılacak G-20 zirvesinde yılın ilk çeyreğini değerlendireceğiz. Türkiye bu tür badireleri atlacaktır,