Erdoğan'ın adalet anlayışı farklı
Abone olBaşbakan Erdoğan, adaletin terazisinde en küçük bir şaşmanın kabul edilemeyeceğini dile getirerek "Bizim adaletten kastımız fırsat eşitliğidir" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, adaletin terazisinde en küçük bir
şaşmanın kabul edilemeyeceğini dile getirerek, "Bizim adaletten
kastımız, aynı zamanda bölgesel gelir farklılıklarının ve fırsat
eşitsizliğinin de ortadan kaldırılmasıdır" dedi. Erdoğan, Ulusa
Sesleniş programında yaptığı konuşmada, Hükümet olarak sağladıkları
güven ve istikrar ortamının, sadece günün kazanımlarını kalıcı hale
getirmenin değil, geleceğin hedeflerini yakalamanın da teminatı
olduğunu söyledi. Milletin her bir ferdinin, bu güven ve istikrar
ortamının değerini bilmesi, en büyük servetin bu olduğunun bilinci
içerisinde hareket etmesinin çok önemli olduğunu ifade eden
Başbakan Erdoğan, "Bu ülkede yüzü gülmeyen bir tek insanımız bile
kalmamalı; tek bir vatandaşımız bile kendisine haksızlık yapıldığı
duygusuna kapılmamalıdır. Amaç bu olmalıdır, hedef bu olmalıdır"
dedi. Şu ana kadar Ziraat Bankası aracılığı ile vatandaşa nema
alacağı olarak ödenen tutarın, tam 10 milyar 814 milyon YTL, yani
10 katrilyon 814 trilyon Türk Lirası olduğunu bildiren Başbakan,
her taksit döneminde 4 milyon 300 bin vatandaşın bankadan nema
alacağını tahsil ettiğini kaydetti. Haziran 2006 itibariyle bir tek
vatandaşın bile devletten tek bir kuruş nema alacağının
kalmayacağını dile getiren Başbakan Erdoğan, gecikmeyle de olsa
verilen sözün nihayet tutulmuş olacağını kaydetti. Böylece kendi
hükümetlerine ait olmayan bu borcu ödeyerek vatandaşların nema
mağduriyetini de gidermiş olacaklarını kaydeden Başbakan Erdoğan,
"İşte gücünü milletten alan ve kulağını milletin sesine tıkamayan
bir hükümetin diğerlerinden farkı da buradadır" dedi. Erdoğan,
artık tüm dünyanın Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasında
sorumluluğun, Rum tarafında olduğunu bildiğini belirterek, Rum
tarafının, çözüm için çalışmak yerine, çözüm zeminini BM'den AB'ye
kaydırmaya çalıştığını söyledi. Rum tarafının, bundan muradının,
AB'ye üyelik müzakereleri kapsamında Türkiye üzerinde baskı
oluşturarak bir takım kazanımlar elde etmek olduğunu dile getiren
Erdoğan, "Bu politika yanlıştır, hedefine ulaşamayacak, barışın
tesisine de yardımcı olmayacaktır" dedi. "Rum tarafının olumsuz
tutumuna rağmen biz çözüm perspektifimizi muhafaza etmeye devam
ediyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Esasen nalıncı
keseri gibi şartları sürekli kendine doğru yontan bu dayatmacı
yaklaşımlar Rum tarafının da yararına olmamaktadır.
Referandumlardan bu yana harcanan çabalar sonucunda Kıbrıs Türk
tarafı uluslararası camiada varlığını daha fazla hissettirmeye ve
kabul ettirmeye başlamıştır." Başbakan Erdoğan, Kıbrıs sorunun
çözümüne ilişkin hazırlanan yeni eylem planının, hiçbir şekilde
ilgili tarafların hukuki ve siyasi pozisyonlarına halel
getirmeyeceğini bildirdi. Erdoğan, "Bu doğrultuda beklentimiz gerek
BM'nin, gerek AB Komisyonu'nun bu eylem planını ve özellikle de
Kıbrıs Türk tarafını samimiyetle desteklemesidir" dedi. Bugün bütün
dünya ülkelerinin bir sınavdan geçtiğini ifade eden Başbakan
Erdoğan, eğer bütün ülkeler dünyada barışın tesisi için samimi
gayret gösterir, inisiyatif kullanırlarsa ortada çözülemeyecek
hiçbir problemin, söndürülemeyecek hiçbir yangının kalmayacağını
dile getirdi.