Erdoğan'ı zorda bırakan tutanak
Abone olBaşbakan Erkdoğan'ın "Biz İmam Hatipler arka bahçemiz diyen zihniyetle yolumuzu ayırdık" sözüne Milli Gazete 14 Ağustos 1997 tarihli Meclis tutanağını delil gösterdi.
Başbakan Erdoğan’ın ABD’den Milli Görüş Lideri Necmettin
Erbakan’ı kastederek söylediği “Biz İmam Hatipler arka bahçemiz
diyen zihniyetle yolumuzu ayırdık” sözüne hem Milli Görüş
camiasından hem de İmam Hatip camiasından büyük tepki geldi.
Başbakan Erdoğan’ın ‘arka bahçe’ açıklaması İmam Hatipler her
gündeme geldiğinde siyasi malzeme olarak kullanılıyor. Ancak bu
durum şu anda Erdoğan’ın lideri olduğu AKP’de siyaset yapan önemli
isimler tarafından geçmişte ağır ve sert ifadelerle eleştirildiği
ortaya çıktı. 8 yıllık kesintisiz eğitim yasasının görüşüldüğü 14
Ağustos 1997 yılında TBMM Genel Kurulu’nda bu konuda sert
tartışmalar yaşandı.
İşte o konuşmalar
ANAP’lı Nejat Arseven’in “ Herkesin, eğitimin, maalesef,
hiçbirimizin arzu etmediği şekilde, siyasîler tarafından
yönlendirilmesi hususunda bizim de söyleyecek bazı şeylerimiz
olduğunu bilmesi gerekirdi. Eğer, bir siyasî partinin lideri çıkıp
da, bugün üzerinde tartışılan imam hatip okullarının kendi arka
bahçesi olduğundan bahsederse, buradan, bu kürsüden, Refah….”
sözleri büyük tepkiye neden oldu.
Öncelikle merhum Gaziantep Milletvekili Bedri İncetahtacı ve Mehmet
Emin Aydınbaş, “Ne zaman söyledi ?” diye sordular. İncetahtacı daha
da ileri giderek, “Ne zaman söyledi? Terbiyesiz herif... Yalan
söyleme...” dedi. Ardından o zaman Refahlı şimdi AKP’li olan
Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya, “Ne zaman söyledi?
Terbiyesiz herif... Yalan söyleme.. ... Ne zaman, arka bahçesi
dedi?.” dedi.
Aydınbaş, “Bu sözünü geri alsın” dedi. O dönemde Refah Partisi’nin
Grup Başkanvekili olan AKP’li Salih Kapusuz’un Meclis tutanaklarına
yansıyan tepkisi ise aynen şöyle olmuştu:
“Zaman zaman bazı sözcüler, kendi kafalarında oluşturdukları
hayalî, birtakım varsayımlara dayanarak, birtakım iddialarda
bulunuyorlar ve biz “bu iddiaları buyurun, ispat edin” dediğimiz
halde, hep bunu, dedikodu olarak tekrardan ibaret bir tavır
sergiliyorlar. Şayet, orta yere koyacakları bir beyan, açıklanmış
olan herhangi bir açık ifade varsa, hodri meydan, buyursunlar,
getirsinler; yoksa, biz, bunu böyle görmediğimizi, bunu
söylemediğimizi müteaddit defalar ifade etmiş olmamıza rağmen, aynı
şeyi tekrar etmiş olmaları, bir nevi iftiradır ve biz, bunu
yapanları müfteri olarak ilan ediyoruz.
(RP sıralarından alkışlar)”
Ertesi gün yani 15 Ağustos 1997 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda
konuşan RP Kayseri Milletvekili, şimdiki AKP’li Melikgazi Belediye
Başkanı Memduh Büyükkılıç’ın sözleri ise daha ağır oldu.
Büyükkılıç, şöyle dedi:
“Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir şeye dikkatinizi çekmek
istiyorum:
Zaman zaman kendisinin yetkili olduğunu sananlar, imam-hatip
liselerini, imam-hatip okullarını... Ben de imam-hatip menşeli
doktorum; bunu da şerefle söylüyorum; şeref duyarım. Bazı
yetkililer zaman zaman diyorlar ki, imam-hatipler -güya- bir siyasî
partinin arka bahçesidir. Şimdi, ben ilan ediyorum; bu iddiayı
gündeme getirenleri ispata çağırıyorum; ispat etmiyorlarsa,
şerefsizdir diyorum. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından gürültüler, RP
sıralarından alkışlar)”
Kaynak: