Erdoğan'ı onurlandıran ödül

Abone ol

Berlin'de bulunan Başbakan Erdoğan, batı ile İslam dünyası arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine dönük çabalarından dolayı 'Die Quadriga' ödülüne layık görüldü.

Almanya Atölyesi Derneği tarafından verilen ödülü, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder takdim etti. Bu yılın 'Die Quadriga' ödülleri, Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesinin 14. yıldönümünde eski Doğu Berlin sınırları içindeki ünlü Gendarmenmarkt'ta (Jandarma Pazarı) bulunan tarihi Konzerthaus'ta düzenlenen törenle sahiplerine dağıtıldı. Almanya'daki sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu Almanya Atölyesi Derneği tarafından organize edilen gecede Erdoğan'a 'Yılın Avrupalısı Ödülü' verildi. Geniş öngörüleri, cesaretleri ve büyük sorumluluk duygularıyla kendilerini topluma hizmet etmeye adamış siyaset, iş ve kültür dünyasından kişilere verilen ödüllere bu yıl 'Saygı Köprüleri' adı altında Erdoğan, 'Gülümsemenin Erdemi' adı altında yazar Eric Emmanuel Schmidt, 'Yaratıcılığın Gücü" adı altında ses sanatçısı Thomas Quasthoff ve 'Demokrasinin Sütunları' adı altında Simon Panek layık görüldü. Cesaretleri sayesinde duvarları yıkmış ve sınırları geçmiş insanlara ithaf edilen ödül, siyaset, ekonomi, sosyal ve kültürel yaşamda gelecekle ilgili öngörüleri, yaratıcılıkları ve liderlik özellikleriyle topluma mal olmuş kişilere veriliyor. Ödül, ismini uyum, dostluk, cesaret ve erdemin birbiriyle olan ilişkisi ve bunun yarattığı refahı simgeleyen zafer tanrıçasının oturduğu at arabasını çeken dört attan oluşan 'Quadriga'dan alıyor. "TÜRKİYE, ALMANYA VE AVRUPA İÇİN GÜVENİLİR BİR ORTAK" Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin de ödüle kayık görüldüğü gecede bir konuşma yapan Schröder, Erdoğan'a övgüler yağdırdı. 17 Aralık'ta Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesine Almanya olarak destek vereceklerini açıklayan Schröder, "Desteğimiz açık ve kesindir" mesajını verdi. Türkiye'nin 40 yılı aşkın bir süredir AB yolunda ilerleyen bir ülke olduğunu belirten Schröder, Türkiye'nin katılımının birliğe ekonomik dinamizm getireceğini savundu. Türkiye'nin Almanya ve Avrupa için güvenilir bir ortak olduğunun altını çizen Schröder, demokratik ve Avrupa'daki değerleri savunan bir Türkiye'nin kendileri için kanıt olacağını vurguladı. Türkiye'nin üyeliğinin aynı zamanda İslam'la demokratik toplumun zıt olmadığını da kanıtlayacağını ifade eden Schröder, Türkiye'nin birliğe katılmasının güvenlik açısından da büyük bir kazanım olacağını bildirdi. "Şu huzursuz dünyada Türkiye'nin katılımının çok faydasını göreceğiz" diyen Schröder, yeni bir kültür savaşına girmek isteyenlerin, Müslüman bir toplumun AB dışında kalmasını savunduğunu, bunun yanlış ve tehlikeli bir yol olduğunu kaydetti. Konuşmasında Erdoğan'a övgüler yağdıran Schröder, Türkiye'nin Avrupa ile Asya arasında çok iyi bir köprü görevi üstleneceğinden emin olduğunu söyledi. "Sevgili arkadaşım, daha çok özgürlük için, devlet müdahalesinin azalması için, insan hakları için çok mücadele verdiniz. Şahsi inancınızı, demokrasiye olan inancınızı ve dini inancınızı bir araya getirdiniz. İkisinin bir araya gelmesi çok önemli" diyen Schröder, bu nedenle 'Yılın Avrupalısı' ödülüne layık görüldüğünü belirttiği Erdoğan'ı kürsüye davet etti. Kürsüye gelişi sırasında, Alman opera sanatçıları, Erdoğan'ın çok sevdiği 'Beraber yürüdük biz bu yollarda' şarkısını çaldı. Kürsüye çıkar çıkmaz Schröder'le kucaklaşan Erdoğan, ödülünü Alman Başbakan'ın elinden aldı. "UYGAR HEDEFLERE ULAŞMAK İÇİN LAF VE YASA ÇIKARMAK YETMİYOR" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uygar standartlarda bir yaşamın her ülkede arzu edileceğini belirterek, "Yönetici konumunda olanların bunları ısrarla arzu etmesi gerekir. Toplum yaşamında sorumluluk üstlenen bizler temenniyle yetinemeyiz. Bizler uygar hedeflere nasıl ulaşabileceğimizi düşünmek, bunu gerçekleştirmek durumundayız. Laf ve yasa çıkarmak yetmiyor. Bunları uygulama alanına koymak öncelikli görevimizdir" dedi. Cesaret ve sorumluluğun bu bağlamda belirleyici unsurlar olduğunu söyleyen Erdoğan, kendi yaşamına da bu unsurların yön verdiğini kaydetti. Erdoğan, aldığı ödülün bu açıdan kendisini özellikle memnun ettiğini dile getirdi. Kültürler arası karşılıklı ön yargılardan arınmanın, daha derinlemesine bilgilenmenin ve bunlardan doğacak saygının daha iyi bir Avrupa için büyük önem taşıdığını vurgulayan Erdoğan, "Böyle bir Avrupa, dünya için daha etkileyici bir esin kaynağı olacaktır. Bu açıdan şahsım ve milletim, AB sürecini, medeniyetler uzlaştığı bir adrese koşmak olarak görüyor. Bugün bütün dünyanın dikkatinin odaklandığı Türkiye'nin AB ile bütünleşme sürecine bu stratejik fayda perspektifinden bakılması aklın emridir" diye konuştu. Erdoğan, Türkiye olarak daha güçlü ve müreffeh bir AB arzuladıklarını belirtirken, Türkiye-AB ilişkilerinin gelişmesinde köklü Türk-Alman ilişkilerinin çok büyük payı olduğunu ifade etti. Almanya'da 2.5 milyon Türk'ün yaşadığını söyleyen Erdoğan, bunlardan 700 bin kadarının Alman vatandaşı olduğunu belirtirken, bu ülkedeki Türkler'in Alman toplumuna entegrasyonunda da büyük gayret gösterdiklerini ve göstermeye devam edeceklerini kaydetti. "Medeniyet mücadelesinde aşırılıklardan arındırılmış ve orta yolu bulabilen bir medeniyetin mensubu olarak, medeniyetlerin uzlaştığı AB'de, son yıllarda teröre kurban edilen insanlığın bundan kurtulması ve her gün bombalar altında ölen savunmasız insanları görmek istemiyoruz. Küresel barış için, sevgi ve paylaşım dayanışma için buna şiddetle ihtiyacımız var. Almanya'nın birleşmesinin 14. yıldönümü olan bu anlamlı günde düzenlenen bu törende, ezelden beri dost bildiğimiz Alman Milleti'ne gönülden teşekkür ediyorum" diyen Erdoğan, konuşmasının sonunda Almanca olarak da teşekkür etti. Erdoğan'ın konuşması salonu dolduran davetliler tarafından uzun süre alkışlandı. Ödül töreninin ardından Bergama Müzesi'ne geçen Erdoğan, ödül sahipleri onuruna verilen davete katıldı. Başbakan Erdoğan, davetin ardından Ankara'ya dönecek. Schröder: "AB Komisyonu 6 Ekim'de olumlu rapor verecek" Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, "6 Ekim'de AB Komisyonu'nun olumlu bir rapor vereceğini düşünüyorum" dedi. Schröder, Başbakan Erdoğan ile görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, ülkesinin Aralık ayında Türkiye ile üyelik müzakerelerinin başlatılması konusunda olumlu oy vereceğini bildirdi. Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'de göreve geldikten sonra uygulamaya koyduğu reformların, bir devlet adamının en büyük başarılarından biri olduğunu anlatan Schröder, Erdoğan ile "reformlarla, kanunların çıkarılmasıyla işlerin bitmediği, uygulamanın da çok zor olduğu" konusunda hemfikir olduklarını kaydetti. Schröder, şöyle konuştu: "Bu açıdan 6 Ekim'de AB Komisyonu'nun olumlu bir rapor vereceğini düşünüyorum. Bu durumda tabii ki ben raporu, içeriğini bilmiyorum. Almanya, Aralık ayında üyelik müzakerelerinin başlatılması konusunda olumlu oyunu verecektir. Sayın Erdoğan ile üyelik müzakerelerinin başlaması gerektiğini, bunun dışında başka bir durum olmaması konusunda hemfikiriz. Aynı zamanda müzakerelerin uzun ve zor olduğu yönünde de hemfikiriz." Türkiye için olumlu oy kullanmalarının iki nedeni olduğunu belirten Schröder, "Türkiye'ye 40 yıldan beri siyasi kriterleri yerine getirdiğinde üyelik müzakerelerinin başlatılacağı söylenmişti. Uluslararası politikada verilen sözler tutulmalı" dedi. İkinci önemli nedeni, bölgesel koşullara bağlayan Schröder, şunları kaydetti: "Bölgenin, Ortadoğu ve ön Asya'nın ne kadar istikrarsız olduğunu hepimiz görüyoruz ve Sayın Erdoğan'ın önderliğinde Türkiye, bölgede bir istikrar unsuru haline gelmiştir. Aynı zamanda Avrupa'nın menfaatleri açısından da Türkiye'nin bölgede eşi olmayan bir durumu vardır."

Günün Önemli Haberleri