Erdoğanı ne sinirlendirdi?
Abone olBaşbakan Erdoğan yine sinirlendi. Hatta kendisi de kabul etti. Peki Onu böylesine kızdıran neydi?
Başbakan Erdoğan Yuvacık Barajı'nı 4.5 milyar dolara mal eden
Sefa Sirmen'e ateş püskürdü. Bazılarının, ''Sayın Başbakan çok
sinirleniyorsunuz'' dediğini, bunları görünce sinirlendiğini ifade
eden Başbakan Erdoğan, ''şunu anlatmak, tiyatro diliyle değil, halk
diliyle anlatmak lazım'' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yuvacık
Barajı'nın ''milletin onuru'' olduğunu belirterek,''Bu ülkede
yalancı kim, dürüst olmayan kim, bunu evraklarla birlikte çıkarıp
ortaya koyacağız'' dedi.
Erdoğan, partisinin 8. İstişare ve Değerlendirme toplantısında
yaptığı
konuşmada Yuvacık Barajı inşaatına değindi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bir tarafta Yuvacık Barajı, İstanbul'daki barajlar meselesi.
Hepsini
delilleriyle birlikte çıkaracağım. Gerçekten bazı arkadaşlar
diyorlar ki bu artık geride kaldı. Arkadaşlar geride kalmadı. Bu bu
milletin onurudur. Bu ülkede
yalancı kim, dürüst olmayan kim, bunu evraklarla birlikte çıkarıp
ortaya
koyacağız. Bu siyasi partinin lideri, 'hala bunlar nasıl olmuş
hayret' diyor.
Ondan sonra benim partimin içinde Ağrı milletvekilim bana ve
grup
başkanvekillerime 'parlamentodan istifa edeceğim', Cemal Kaya
beyefendi gelip benden bu istifanın kabulünü istiyorsa ve biz
grubumuz olarak Kaya'nın istifasını kabul ederek, milletin arasına
giriyor, bunu gösteriyor... Bunu söylüyoruz. Yuvacık barajı 4.5
milyar dolara mal olacak, faizleriyle birlikte dahil.'Hesabını
sormazsa namerttir' diyor. Hesap sorma merci biz miyiz? Ben genel
başkanı olarak sana soruyorum; Git hesabını yap, incelet, araştırt,
yahu böyle bir baraj 4.5 milyar dolara mal olur mu?Bu ülkede,
Enerji Bakanlığı, Maliye Bakanlığı yaptın, hiç böyle bir baraj 4.5
milyar dolara mal olur mu yahu? Onun için bir koyun gütmemiş
adamlar bu ülkede konuşuyorlar. Beni asıl ilgilendiren böyle bir
baraj nasıl 4.5 milyar dolara mal olur. 'Efendim 4.5 değilmiş, 2.5
milyar dolarmış'. 2.5 milyar dolara nasıl mal olur? 2.5
milyar dolara bile şu andaki kapasitesinin çok çok üstünde biz size
10 tane baraj inşa ederiz. Biz iktidara geldiğimizde 100
dolayında baraj ve gölet yaptık. İnsan bir merak eder, acaba nasıl
yapılır. Sor bakalım, bir sor bakalım...Bu tüyü bitmemiş yetimin
hakkı değil miydi, fakir fukaranın hakkı değil miydi, bu yolsuzluk
değil de neydi? soruyorum sizlere.'' Biz bu ülkenin kayıp yıllarına
yenilerini ekleyecek bir umursamazlığın içinde olmayacağız.''
Belediye başkanlığından geldiği için bunları iyi bildiğini ifade
eden Başbakan Erdoğan, Türkiye'yi, ''hasta adam yoluna düşmeyecek
yerlere taşımak zorunda olduklarını'', milli geliri 10 bin dolara
çıkarma gayreti içinde olduklarını ifade etti.Çiftçiye, esnafa
rahat bir nefes alacak ortam yaratmak için çalıştıklarını ifade
eden Başbakan Erdoğan, Ziraat Bankası ve Halk Bankasının geçmişten
bugüne kadarki analizini dün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında
yaptıklarını anlattı.Diğer taraftan Vakıflar Bankasının da önemli
aşamalar katettiğini, hatta Vakıflar Genel Müdürlüğünün buradan
gelen para ile vakıf eserlerinin restorasyonunu rahatça yapma
imkanı bulduğunu anlatan Erdoğan, ''Bu dönemde 2000'e yakın vakıf
eserinin restorasyonu tamamlanmıştır'' dedi.
Yaptıklarımız duyulmuyor, görülmüyor Dış politikada sürekli
güçleniyoruz. Türkiye'de 43 il doğalgaz kullanıyor. Havayolu
fiyatları karayoluna yaklaştı. 24 yeni noktaya uçuş düzenledik.
Başarı öyküsü diye söylenen havaalanlarını atıllıktan çıkardık.
Hizlemete soktuk.
Yaptıklarımızı yabancılar gördü bizimkiler görmedi. Blair bile
şaşırdı bu kadar şeyi aynı anda nasıl yapıyorsunuz diye.
Türkiye'nin onuruna sahip çıkmak işte budur. Kıbrıs'ta ne yaptınız
diyorlar. Zerre kadar bir şey vermedik. Aksine Kıbrıs'ta meşruiyyet
mücadalesi yaptık. Hamasetle toplumun aldatılmasına müsade etmeyin.
Sayın Denktaş ile Talat arasındaki fark ortada. Her ikisinde de
iktidardaydık. Kıbrıs'a yatırım yoktu. Biz geldik yatırımlar
başladı.
Dokunulmazlık konusuna şöyle bir dokunmak istiyorum. Sık sık bu
dokunulmazlık konusu birileri tarafından gündeme getiriliyor. Bir
gerçeği burada hatırlatmamız lazım. Dokunulmazlık konusu bizim
aklımıza geldiğince veya popülist bir yaklaşımla gündeme
getirdiğimiz bir konu değildir. Bizim programımızı açtığınız zaman
bu konuya nasıl yaklaşıyoruz bu var.
Bununla ilgili olarak da ana muhalefet partisinin, -daha o zaman
iki grup
vardı TBMM'de- bununla ilgili bir komisyon oluşturulması için davet
ettik. Hiçbir zaman bu komisyona yanaşmadılar. Niye yanaşmadılar?
Yanaşmayışlarının sebebi; çünkü biz sadece siyasetçinin veya
siyaset kurumunun dokunulmazlığı değil, tüm kamu görevlilerini de
kapsayacak şekilde bir dokunulmazlığın ilanından yanayız.
Komisyonda tartışsınlar, hazırlasınlar ve adımı ona göre atalım
diye.
Yanaşmadılar. Niçin? İşlerine gelmiyor da onun için. Ama biz
siyasetçi üzerinde bu dokunulmazlık çalışmalarının yürütmenin
siyaset kurumunu yozlaştırmaya ve siyasetçinin bürokratik
oligarşiye mahkum etmeye yönelik bir adım olduğunu burada
hatırlatmak isteriz. Kusura bakmasınlar, demokrasinin geliştiği bir
dünyada asla seçilmişler, atanmışların elinde oyuncak haline
getirilmez, getirilmemeli...Söyledikleri ne? Sürekli gündeme
getiriyorlar. Bunu gündeme getirenler kalkıp da düşünüyorlar mı?
Efendim AK parti'li bu kadar var. Neymiş, seçim döneminde hava
karardıktan sonra konuşma yapmış. Seçim yasalarını ihlal. Çoğu
bu.''