Erdoğanı mutlu eden ilçe
Abone ol29 yerde tekrarlanan seçimler Başbakan Erdoğan'ı coşturdu. İçlerinde bir yer vardı ki Erdoğan özellikle vurguladı.
Hafta sonu 29 yerde yapılan yerel seçimlerde partisinin yüzde 43'lük oy oranı Başbakan Erdoğan'ı sevindirdi. AK Parti'nin CHP'ye yüzde 23 fark atması Erdoğan'ın dilinde.
Sakarya Akyazı ilçesinde yapılan seçimlere dikkat çeken Erdoğan CHP ile AK Parti arasındaki oy farkını dile getirdi: "AK Parti 11 bin oy alırken CHP 139 oy almıştır. Burası çok daha anlamlıdır herhalde"
Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İşte konuşmasından satırbaşları:
EN YAKIN RAKİBE 23 PUAN FARK
Seçimlerin yenilendiği 29 birimin 12'sinde AK Parti kazanmış oldu. AK Parti yaklaşık yüzde 43 oy oranına ulaşarak en yakını rakibine 23 puan fark attı. CHP yüzde 17, MHP ise yüzde 15’lik bir oy oranı elde edebildi. CHP ve MHP'nin toplamından 11 puan daha fazla oy almıştır. 29 Mart’tan sonra AK Parti düşüşe geçti diye düğün bayram yapan kesimlerin toplumumuzu nasıl bir yanılgı içine soktukları görüldü.. Sakarya Akyazı'da yapılan seçimde AK Parti 11 bin oy alırken CHP 139 oy almıştır. Burası çok daha anlamlıdır herhalde. Buranın üzerinde düşünülmesi lazım..
CHP 1 TRİLYONUN HESABINI VERSİN
Bakın seçim sürecinde kırmızı klasör dolaştıranlar hala içindekini açıklamadı. Ama bu ülkenin savcıları hukuki süreci işletiyor. CHP ile ilgili 1 trilyon liralık usulsüz harcama çıktı bunun hesabını hala veremedi. Gösterebildi mi gösteremedi. Gerçek ortada. Şimdi sen bunu görmeyeceksin, bunu konuşmayacaksın, bunu açıklamayacaksın sonra da kalkıp yavuz hırsız ev sahibini bastırır anlayışı ile hareket edeceksin. Bu usulsüzlükle ilgili olara milletle hala yüzleşemediler. Sonra da bizi karalamaya çalışıyorlar. Attığınız çamur bizi kirletmez, üzerimizde durmaz. Bizim partimizin kasasına giren her kuruş sitemizde hergün açıklanır. Ne nerededir bellidir. Muhalefet sığ sularda kulaç atıyor.
İLLER HANGİ KRİTERLERE GÖRE 4 BÖLGEYE AYRILDI?
TOPARLANMA İŞARETLERİ
Krize karşı tedbirlerimizi aldık, alıyoruz ve almaya devam edeceğiz. Küresel kriz dünyada ve Türkiye'de olumlu bir sürece doğru gidiyor. Nisan ayında sanayi üretimi Mart ayına göre 1.4'lük artış gösterdi. Şubat ayına göre Mart ayında sanayi üretimi 13.5'luk artış var. Enflasyon son 40 yılın en düşük seviyesinde. Ankara'da 26 yeni fabrikanın açılıyor olması son derece anlamlıdır. Krizin etkilerini azaltma noktasında 70 tedbir aldık. Geçen yıl 135 bin 727 adet otomobil satıldı. Geçen yılın aynı dönemine göre Ocak-Mayıs döneminde bu rakam aşıldı.
TÜİK GELİŞMİŞLİK RAKAMLARINI GÜNCELLEYECEK
Öncelikle büyük proje ile 12 sektördeki yatırımı Türkiye genelinde teşvik ediyoruz. Sadece sektörel değil, bölgesel yatırımları da teşvik ediyoruz. Bölgesel teşvikte tüm Türkiye'yi kapsam içine aldık. Daha önce 49 ili kapsıyordu. Gelişmişlik sırasına göre 2002'nin TÜİK rakamlarına göre. 2002'den bu yana güncelleme yapılmaması üzücüdür. En geç 2010'un sonuna kadar bu güncellemeyi TÜİK bitirecek. Sonra da yeniden ele alınacak bu bölgeler. Ankara, İstanbul, İzmir, Kocaeli gibi birinci bölgede olan iller bile kurumlar vergisinden istifade ediliyor. Yüzde 20 yerine yüzde 10'a düşürdük. İkinci bölgede yatırıma yüzde 30, kurumlar vergisi yüzde 7, üçüncü bölgede yatırımlara yüzde 40, kurumlar vergisi yüzde 4 olacak. Dördüncü bölgede ise yatırımlara yüzde 60 teşvik sağlanacak, kurumlar vergisi yüzde 2 olacak. Ama 31 Aralık 2010 tarihine kadar yapılacak yatırımlar yararlanacak.
İLER 52 FARKLI KRİTERE GÖRE BELİRLENDİ
Teşvik paketinin bilgili kesimlerden çok olumlu yankılar bulduğunu söyleyen Erdoğan, aldıkları bilgilere göre yatırım konusunda ciddi hareket başladığını anlattı. Bütün kesimleri aynı oranda memnun etmenin mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, önemli olanın adaleti gözeten bir teşvik sisteminin getirilmesi olduğunu, söz konusu illerin 52 farklı kritere göre sınıflandırıldığını kaydetti. İki il'in her aynı bölgede bulunmasının da her sektöre teşvikten eşit şekilde yararlanacağı anlamına gelmediğini belirten Erdoğan, "Örneğin Tunceli'de metal, Yozgat'ta kimyasal ürünler destekleniyor. Yaklaşım tarzı bu. Son derece gerçekçi, adaletli bir ayrıma gittik. Hiçbir ili kayırmadık, ayrımcılık yapmadık, yapamayız. Bu ana kadar hiç yatırım yapılmayan iller de var. Yatırım boyutu da ne denli önemli biliyorsunuz. Yatırımlar ülke dışına çıkmıyor bu ülkede kalıyor, en önemlisi de adil şekilde dağılıyor" diye konuştu.
MUHALEETİ NEYLE SUÇLADI?
[PAGE]
MUHALEFET KAŞIMA DERDİNDE
Çünkü ülkemizde muhalefet, "bir şeyi nasıl kaşırız' oralarda atılan güzel adımlara nasıl gölge düşürürüz' onun gayreti içinde oldu. Bunu da yapacaklar. 49 ile çıkarılan teşvik için de dediler. Atılan bir adımı "olumludur' demediler. İnceleseniz, yakınlarının bu tür yatırımlar içinde olduğunu görürsünüz, ama gerçeği söylemeye gelince söylemiyorlar. Bu çalışmayı ilgili sivil toplum kuruluşlarının katkıları ile gerçekleştirdik. Yani hazırlık aşamasında geniş mutabakat sağladık. Süreç içinde aksama olursa bunları da telafi etme imkanımız var. Hiçbir geçerli gerekçe olmaksızın ideolojik bakış açısı ile bu tedbirlere karşı çıkılmasını ben insafsızlık olarak görüyorum. Türkiye'nin nerelerden bugünlü ulaşıldığını çok iyi biliyoruz. Türkiye, ekonomisi iki üç yılda bir ağır krizlere maruz kalıyordu. Küçük bir siyasi gerilim adeta çığa dönüşüp ekonominin üzerine düşüyordu. Türkiye artık bu dönemleri geride bıraktı. 6.5 yılda uyguladığımız politikalar ile Türkiye'ye sağlam istikrarlı bir zeminde geleceğe taşıyoruz.
MUHALEFETTEN GÖRÜLMEMİŞ NEZAKETSİZLİK
Milletimiz bunu açık olarak görüyor. Geçmişte para pastılar bol keseden dağıttılar bu dönemde hiç karşılıksız para basıldı mı. Geçmişte öyle mi oldu. Akşam yattık, sabah kalktık bir sıfır gelmiş. Sonra 6 sıfıra çıktı. Biz gelince 6 sıfırı attık. Geçmişte hep kaşıkla verip, kepçeyle aldılar. 29 mart seçimleri öncesinde küresel krizin nasıl istismar konusu yapıldığın gördük. Bu gün de kriz siyasi istismar aracı olarak kullanılıyor" dedi.
Önceliklerinin milletin huzuru olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bizim bu süreçte en son ihtiyaç duyacağımız şey gerilimdir. Gereksiz tartışmalar ve belirsizliğe zemin hazırlayacak girişimlerdir. Başta muhalefet partileri olmak üzere siyaset içindeki tüm tarafların kendi içinde politikalarını gözden geçirmek zorundadır. Nezaketsizlik, ve siyasi üslubun hukukun göz ardı edildiği bir kampanyanın başlatıldığını görüyoruz. Muhalefet temsilcileri, siyasi tarihimizde görülmemiş nezaketsizlik ve üslupsuzluk içinde bulunuyorlar. Bizimle uzaktan yakında olmayan iddiaları aylardır gündeme taşıyorlar. Yolsuzluk konusunda bizzat benim, arkadaşlarımızın, teşkilatımızın en ufak müsamahası olmamıştır, olmayacaktır
LÜBNAN VE AP SEÇİMLERİNE NE DEDİ?
[PAGE]
LÜBNAN SEÇİMLERİ
Hafta sonunda Lübnan halkı 1991’den bu yana en yüksek katılım oranıyla demokratik tercihini sandığa yansıttı. Hariri, ‘Lübnan’da seçimlerin kazananı ya da kaybedeni yok. Tek kazanan demokrasi’ diyerek son derece anlamlı bir mesaj vermiştir..
AVRUPA'DA AYAK OYUNLARI
AB’de Avrupa Parlamentosu’nun milletvekillerinin seçimi için yapılan seçim de önemliydi. Hıristiyan demokratların zaferiyle sonuçlandığını gördük. Seçimlere katılım oranı yüzde 43’tü. Bu en düşük katılım oranı. Bazı isimleri Türkiye tartışmaları etrafında kampanya yaparken gördük. Şunun altını çizelim. AP’deki sandalye dağılımı AB’nin temel politikalarının gidişine bu anlatıldığı şekilde bir değişime gidilmesine hiçbir zaman fırsat vermez.
Türkiye AB sürecine söylemler üzerinden değil eylemler üzerinden bakıyor. Ayak oyunlarıyla Avrupa Birliği küresel güç haline gelemez. Üyelik kriterleri konusunda 10 faslı açtık. Bir tanesini kapattık. Üstümüze düşeni yapıyoruz. Sergilediğimiz dik duruşun AB tarafından da sergilenmesini bekliyoruz. AB'ye üyelik sürecinde reform düzenleme grubu bundan sonra iki ayda bir toplanacak.