Erdoğanı Hitlere benzetti!
Abone olCHP lideri Baykal gözaltılara sert tepki gösterdi. "Dava Erdoğan'ın kişisel davası" diyen Baykal, Hitler dönemini anlattı.
Ankara'nın siyasi tansiyonu uzun süre düşmeyecek gibi.
CHP liderinden ağır benzetme geldi. Şok gözaltıları Hitler
dönemindeki kanlı 30 Haziran saldırılarına benzeten Baykal,
Erdoğan'ı diktatörlükle itham etti.
Nazi Almanyası, İran ve Sovyetler Birliği'ndeki sürgün ve
gözaltıları gündeme getiren Baykal, İstanbul sermayesine de
hükümete karşı taraf almaya çağırdı. CHP Genel Başkanı
Baykal partisinin grup toplantısında konuştu:
ALLAH ISLAH ETSİN
''Allah ıslah etsin, söyleyecek bir şey bulamıyorum. Bunun normal
olmadığına inanıyorum. Başbakan'ın, çok kızgın, tepkili, çok nefret
dolu görüyorum. Sağlığa zararlıdır. Başbakan, sağlığına dikkat
etsin, sükunetini, olgunluğunu korusun, öyle kendini kaybetmesin.
Olur olmaz, doğru yanlış, önüne ne gelirse sahip çıkıyor.
Kızgınlıktan dolayı, suçlama bulacak, sahip çıktıkları teker teker
dökülüyor, elinde bir şey kalmıyor
ORTADA YOLSUZLUK MU VAR
Uzmanlara emanet ettiğimiz bilgiler basına sızdırıldı. Devletin
verdiği her kuruş ne doğru şekilde harcadığından kimsenin kuşkusu
olmasın. arti yöneticileri, biz, hiçbir zaman özel ihtiyaçlarımızı
partinin imkanlarıyla sağlamayı aklımından geçirmeyiz. ''Olabilir.
Özür dileriz. Ortada bir yolsuzluk mu var?
GAZETEMİ KENDİ PARAMLA ALIRIM
Her sabah gazetemi kendi paramla kendim alırım. CHP yöneticilerinin
evine, bütün yayın organları, parti parasıyla alınıp, parti
araçlarıyla kapı kapı dağıtılmaz. Ben İstanbul'da 5-7 yıldızlı
otellerde kalıp, onun faturasını CHP'ye havale etmemişimdir. Bu
otellerde kalacağıma, kendi paramı verip, devletin misafirhanesinde
kalırım. Kongrelerimizi yaparken, arkadaşlara, 'Arabanı getir,
bizim şoförlerden birini verelim, biraz benzin koyalım, kongreyi
yap' deriz.
CHP'nin, kimseden devletin parasını doğru kullanmak için ders
almaya ihtiyacı yoktur. CHP'nin mali konularda hiçbir yanlışı
yoktur. Hesabımız, alnımız açık, başımız dik vereceğimiz
şekildedir. CHP, namerde muhtaç olmadan, dimdik ayaktadır. CHP
Genel Merkezi, arkadaşların tasarrufuyla yapılmıştır. Kimsenin,
orada tek kuruş hakkı yoktur. Milletin, devlet eliyle verdiği
imkanların dışında, hiçbir kaynak kullanılmadan yapılmıştır.
SADECE İKİMİZİN DOKUNULMAZLIKLARI KALKSIN
''Dokunulmazlık diyoruz, kaçıyorsun. Sen dedin, yapmadın, aradan bu
kadar zaman geçti. Yolsuzluk iddiaları ortada. Bırak, Meclisi,
Anayasa değişikliğini. Sana teklif yapıyorum. Gel sen ve ben,
ikimizin dokunulmazlığı kaldırılsın. Herkesin, Meclisin, Anayasa
değişikliği değil, Recep Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal'ın
dokunulmazlıklarını gel birlikte kaldıralım. Ondan sonra da
seyredelim tabloyu. Erdoğan'a tavsiyem, CHP ile ilgili olarak,
yolsuzluk lafını ağzından çıkarsın, hiç kimseyle ilgili olarak da
konuşmasın''
Sosyalist enternasyonalden atılacaktık ihtar verilecekti. Sustuk
herşey ortaya çıktı. Dile getireceğimiz şikayetler ve öneriler var.
AKP yanlış bir alışkanlığı başlattı. AKP iki defa başvurdu
muhafazakar enternasyonel reddetti. Türkiye'yi karalayarak iftira
etme alışkanlığına girdi.
TÜRKİYE'Yİ JURNALLİYORLAR
AKP Türkiye'yi jurnalliyor. Bize baskı yapın diyor Tehdit edin bizi
diyor. Avrupa Konseyi Gökçeada ve Bozcaada'da yeni bir yönetim
statüsüne çekebilmek için arayış başlatıyor. Arkasında AKP var.
Önce Türkiye diyen bir anlayışa sahibiz. Avrupa'ya şirin görünmek
uğruna Türkiye'nin aleyhine göz yummasını hiç kimse beklenemez.
Karar aldık Avrupa'da bürolar açacağız. Ama başkalarından talimat
almak için değil Türkiye gerçeğini anlatmak için. Sorunları doğru
anlatacağız. Laiklikliği ve ulusal bütünlüğü korunanın önemini
anlatacağız.
TARİHİ KIRILMA YAŞIYORUZ
Türkiye tarihi bir kırılma yaşıyor. Toplu gözaltılar, toplumun en
saygı değer insanlarının gözaltına alınması, sistematik şekilde
sürdürülmesi hukuk devletinde yaşanması mümkün olan şeyler
değildir. AKP'den istifa eden saygın değerli isim Turhan Çömez
arananlar arasında. Erol Mütercimler gözaltına alınanlar
arasında.
İDDİANAME NEREDE?
Bir yıldır bu süreç iddianame konulmadan yürütülmektedir. Ergun
Poyraz'dan gününüze 1 yıl geçti. Hukuk devletinde bu olur mu?
Gözaltına alacaksın 1 yıl sonra iddianame olmayacak.
Ergenekon davası çete davası ile usulü bellidir. Ergenekon'un
saçakları nereye kadar gidiyor 1 yılda beri herkes tahmin
geliştirmeye çalışıyor.
Ergenekon Danıştay saldırısı ile irtibatlandırılmak istendi.
Danıştay'ı Ergenekon çetesi yapmıştır diyenler vardı. Erdoğan ise
'Danıştay saldırısı derin bir komplo vardır. İçinde Baykal da
vardır' demiştir.
İKTİDARA GELMEDEN ÖNCE TESPİTLER YAPILMIŞ
Erdoğan 'Ümraniyedir başı. Direnenler var. İktidara gelmeden önce
bizim yaptığımız tespitlerdi.' diyor. Ortaya çıkarma
tespitlerini önceden yapıyor. Davanın siyasi boyutuna çekmek
istiyorum. Siyasetciler Danıştay'ın Ümraniye olayı ile ilgili
bağlantısı olduğu beklentisi içinde. Mahkeme aksi yönde karar
veriyor. Şimdi dosya Yargıtay'da.
GAZETECİLER DE İŞİN İÇİNDE
AKP yandaşı medyada açıklamalar yapıldı. Yandaş medya işbirliği
içinde. Gazeteciler de işin içinde. Büyük bir kampanya yürütülüyor.
Olay Danıştay cinayetine götürülmek isteniyor.
Gösterişli bir şekilde İlhan Selçuk gözaltına alınıyor. Başbakan
sanki savcılığın basın sözcüsü. AKP derin devletini kuruyor
demiştim. Kadrolaşma dönemi bitti kuşatma başladı. Emniyete yargıya
ve basına yönelik.
HİTLER DE YÜZDE 47 OYLA GELDİ
Önemli tarihi olaylarda rejim kesintileri yaşanır. Toplu sürgünler
tutuklamalar yaşanır. Bu tür olaylar darbe dönemlerinde olur. “Nazi
Almanya’sında, seçimlerde Hitler yüzde 47 oyla geldi. İktidara
geldikten sonra 30 Haziran’ı 1 Temmuz’a bağlayan gece 1934’te bir
saldırı yaptı. Çatışmalar çıktı, insanlar öldü, arkasından
çingeneler, papazlar, sosyalistler tutuklandı. Hitler’in kişisel
hesabı olan karşıtları tutuklandı. Uzun süre gözaltında tutuldular.
Mahkeme yapıldı, sonra da rejim değişikliği.
Atatürkçüler laik cumhuriyeti savunanlar hedefte. Gidişat iyi
diyenlere Allah rahatlık versin diyorum. En sevimli olanı da AKP
sözcülerinin yargıyı rahat bırakın demeleri.
ERDOĞAN'IN KİŞİSEL DAVASI
Ergenekon davası değil Başbakanın kişisel kişisel davasıdır.
İktidara gelmeden teşhisleri yapmış. Siyasetçilerin ağzına sakız
olmuş siyasallaşmış dedikoduya dönüşmüş. Toplumun değerli insanları
birer bire gözaltına alınıyor.
İSTANBUL SERMAYESİNE ÇAĞRI
İstanbul'un tuzu kuru çevreleri varsa kulaklarına küpe olsun bu iş
başladı mı nerede biteceği belli olmaz. Ya teslim olursun ya da
ezer geçerler. Herkes gerekli dersi alsın. Geçiştirmek, bize
dokunmasınlar yeter demek, günlük çıkarını düyünmek kadar yanlış
bir şey olamaz.