Erdoğan'ı dinlemeyin! Evinize ablaları kabul edin!
Abone olZaman yazarı Ali Bulaç, Erdoğan'ın dediklerinin aksine eve gelen abla ve abilerin kabul edilmesini istedi.
Cemaat ve hükümetin arasındaki savaşın artmasıyla, abi
ve ablaların kapı kapı dolaşarak CHP ve MHP'ye oy istediği iddia
ediliyor. Başbakan Erdoğan da buna vurgu yaparak mitinglerinde
kapıya gelenlere "Hangi yüzle geldiniz" diye sorulmasını
istiyor.
Bu görüşe Zaman si yazarı Ali Bulaç karşı çıktı. Bulaç
cemaatten gelenlere de AK Parti'den gelenlere de kapının açık
tutulmasını hatta eve davet edilmesini istedi. Bulaç'agöre taraflar
birbirini dinlemeli, sabretmeli ve dua etmeli. İşte Bulaç'ın o
yazısı...
ELİMİZDE FIRSAT VAR
Bu tehlikeli sürece karşı hepimizin, öncelikle iz’an, vicdan,
akıl ve basiret sahibi olanlarımızın yapması gereken öncelikli şey
sükunetimizi korumamız, üslubumuzun ayarını düşürmekten kaçınmamız;
elimizden geldiğince aramızdaki iletişimi, diyaloğu geliştirmenin
yollarını aramamız olmalıdır. İnsanların birbiriyle konuşması,
birbirlerinin yüzüne bakması çok önemlidir. Bunun için elimizde bir
fırsat var.
KAPINIZA GELENLERİ KABUL
EDİN!
Bu sırada AK Parti ve diğer partilerin temsilcileri
propagandalarını yapmak için ya da Hizmet’ten insanlar meramını
anlatmak için kapınıza gelebilir. Hizmet’ten veya Parti’den kim
kapımıza gelirse, onu hüsn-ü kabulle karşılayalım. Selamını güzel
bir selamla alalım. Mümkünse, müsait isek içeri alalım. Onun
kendini anlatmasına fırsat verelim, sonuna kadar dinleyelim. Sonra
biz de kendimizi anlatmaya, meramımızı ifade etmeye çalışalım.
Eğer birbirimizi doğru anlayabilecek frekansı yakalamayı
başarabilmişsek Allah’a şükredelim, varsa elimizin altında küçük
bir hediye verelim. Hediye, sevgiyi artırır. Birbirimizi anlama
frekansını tutturamıyorsak “kardeşlik hukuku”
adına “Kur’an’dan, Kur’an mealinden birkaç ayet okuyalım; belki
Riyazü’s-Salihin’den, belki Risale-i Nur’dan, belki
Hayatü’s-Sahabe’den küçük bir pasaj okuyalım, birbirimize dua
edelim, ülkemiz ve Müslüman âlemi için yüce Allah’tan yardım ve
nusret dileyelim.
NE YÜZLE GELDİNİZ
DEMEYİN!
Kimsenin oyu rehin altında değildir. Herkes dilediği, vicdanî olarak münasip ve faydalı bulduğu partiye oy verebilir, ancak parti ve oy için birbirimizi kırmayalım, kalplerimizi kin ve düşmanlıkla doldurmayalım. Sakın meydanlardan veya ekranlardan “Size gelen ablalara ne yüzle geldiniz?” diye sorun, şeklinde seslenenlere kulak vermeyelim. Tam aksine Hizmet’ten veya AK Parti’den gelen ablaları, abileri, kardeşleri, gönüllüleri, güzel karşılayalım. Hakarete hakaretle, kabalığa kabalıkla, cehalete cehaletle, hamakate hamakatle karşılık vermeyelim, aksi halde farkımız kalmaz; sınavı kaybederiz.
Bu kavgada muhakkak ki hikmetle konuşan, basiret ve feraset
üzere hareket eden, öğüt veren, birleştiren, ihtilafları rahmete
çeviren, üslubunun kalitesini yükselten, sinirlerine hakim olup
vakarını koruyabilen, haramlara asla taviz vermeyen;
hudutları-yasakları çiğneyenleri korumayan kimseler hem kazanacak
hem yeni dönemin tayin edici tarafı olacaklardır.
BİRBİRİMİZE SABRI TAVSİYE
EDELİM
İnsanlar sınavdan geçtiği gibi toplumlar da sınavdan geçer. Biz
de sınavdan geçiyoruz. Kaybetmemek, “ziyanda
olanlar”dan olmamak için “sahih iman ve salih
amel”den ayrılmayalım, birbirimize “hakkı ve sabrı
tavsiye” edelim. İnşallah fecr yakındır!