Erdoğan'ı çılgına çeviren fotoğraf
Abone olBaşbakan BDP antetiyle gelen mektubun içinde çıkan CD'nin içindeki fotoğrafları görünce adeta çılgına dönmüş!
Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na
konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasi parti liderleriyle
yaptığı görüşmeye ilişkin açıklama yaptı..
Erdoğan konuşmasında MHP ve BDP ile neden görüşmediğini anlatırken
BDP'nin gönderdiği PKK CD'lerine de şöyle cevap verdi:
"CD'de yer alan görüntüler için ne yapacağımı soruyorlardı.
10 bin şehidimiz var. Onlara uygulananları biz de size mi
göndereceğiz" dedi
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör gibi
siyaset üstü bir meselede siyasi partilerin bir araya gelmesi ve
partiler arasında demokratik diyalog kanallarının kurulmasının
önemli olduğunu belirterek, "Partilerin birbirine
kapılarını kapatması, liderlerin yüz yüze bakamayacakları bir üslup
içinde olmaları demokratik olgunluğun olmadığını gösterir"
dedi.
Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında yaptığı
konuşmada, hala gündemdeki yerini koruyan terörle mücadele
konusunda sağlıklı teşhisler ortaya koymaya ve çözüm politikaları
üretmeye azami hassasiyet gösterdiklerini söyledi.
Türkiye’de terörün bu boyutlara ulaşmasının sorunun en başında
teşhisin doğru konulmaması ve çözüm önerilerinin de doğru
üretilmemesinden
|
MHP'nin vuvuzela ile TBMM'de yaptığı
toplantıdan utandığını belirten Başbakan Erdoğan, rakip parti
yönetimini topa tuttu. |
kaynaklandığını belirten Erdoğan, "Biz hem terör örgütü
ve teröristle, hem de terörizmle çok boyutlu bir mücadele ortaya
koyuyoruz. Terörle mücadelenin salt güvenlik tedbirleriyle
yapılamayacağını, terörü doğuran, besleyen şartların da ortadan
kaldırılması gerektiğini en başından itibaren samimi bir şekilde
vurguladık ve mücadelemizi de bu zemin üzerinde yürüttük"
diye konuştu.
"Terörle mücadelenin salt güvenlik tedbirleriyle sonuç
getirmeyeceği gibi, salt hükümetin sadece iktidar partilerinin,
belli kurum ve kuruluşların gayretleriyle de neticeye ulaşamaz,
ulaşamaz" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İktidar terörle ve terörü doğuran nedenlerle mücadele
ederken, muhalefetin sırf oy kaygısıyla, sırf popülizm uğruna
sadece ve sadece şahsi hırslar uğruna süreci baltalaması, iktidar
partisine değil, en başta Türkiye’ye zarar verir. AK Parti başarılı
olmasın diye Türkiye ekonomisinin krize girmesi için elinden geleni
yapanlar var. Aynı şekilde, sırf AK Parti başarılı olmasın diye
terörle mücadeleyi, milli birlik ve kardeşlik projesini
başarısızlığa mahkum etmek isteyenler de ne yazık ki ülkemizde
var."
"BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜR EDİYORUM"
Terörle mücadelede askerin, polisin, geçici köy korucularının
güvenlik boyutunda yer aldığını, ancak işin bir de sosyolojik,
psikolojik, sosyo-ekonomik, diplomatik boyutlarının bulunduğunu
ifade eden Erdoğan, iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum
kuruluşlarıyla, akademisyenleriyle, medyasıyla her kesimin katkı
vermesi, iktidara nasıl yardımcı olabilirim düşüncesi içinde
bulunması gerektiğini kaydetti.
Erdoğan, "İktidar başarılı olmasın diye bu konuda her gün
kalkar ileri geri beyanlarda bulunulursa bu sadece terör örgütünü
güçlendirir, terörle mücadeleyi değil..." diye
konuştu.
Bu mücadeleyi dünyada yürütenlerin de böyle başardığını,
Türkiye’nin de bunu başarması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, hem
hükümetin çalışmalarını aktarmak, hem de siyasi partilerin görüş ve
önerilerini almak amacıyla yürüttükleri turu dün tamamladıklarını
anımsattı.
Bu kapsamda DSP, Saadet Partisi, BBP ve CHP ile görüştüklerini
ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Öncelikle davetimize olumlu cevap verdikleri için değerli
liderlere ve çalışma arkadaşlarına bir kez daha teşekkür ediyorum.
Salı günü partimizin grup toplantısında da ifade ettim. Terörle
mücadele gibi milli bir meseleyi görüşmek amacıyla bir araya
gelmemiz, istişarede bulunmamız, hiç kuşkusuz, ülkemiz ve
milletimiz adına son derece yararlı olmuştur. Benzeri görüşmeleri,
benzeri diyalog tablosunu biz her milli meselede, ülkemizin her
kronik meselesinde görmek istiyoruz. Bunu samimi şekilde
arzuluyoruz.Siyasi partiler arasında görüşmeler, liderler arasında
diyalog ve istişarenin olması demokrasinin en önemli gereklerinden
biridir. Terör gibi siyaset üstü bir meselede bir araya gelmemiz ne
kadar önemliyse partiler arasında demokratik diyalog kanallarının
kurulmuş olması da bir o kadar önemlidir. Siyasi partiler arasında
elbette rekabet, siyasi mücadele olacaktır. Ancak bu durum
partilerin bir araya gelmesine, görüş alışverişinde bulunmasına,
milli meselelerde ortak hareket etmesine mani değildir,
olmamalıdır. Partilerin birbirine kapılarını kapatması, liderlerin
yüz yüze bakamayacakları bir üslup içinde olmaları demokratik
olgunluğun olmadığını gösterir. Oysa, diyalog ve tahammül,
demokrasinin olmazsa olmazıdır.
MHP İLE NEDEN GÖRÜŞMEDİM?
Fakar bir şeyin altını çizmeden geçemeyeceğim. Bunun o partinin
tabanıyla hiç bir alakası yok... MHP'nin lideri ve yönetimi bir çok
konuda olduğu gibi, Milli Birlik ve Kardeşlik süreci ile terör
konusunda son derece yıkıcı bir tutum sergiledi. Sayın Genel
Başkan, başta ben olmak üzere ailelerimize hakaret eden üslup
takında ve devam etmektedir.
Şehitlerimiz üzerinden nemalanma hırsına rağmen biz MHP'ye
kapılarımızı kapatmadık. MHP’nin daha önce yapılan 3 randevu
talebini reddettiğini söyleyen Erdoğan, “Bu kadar ciddi bir
meselede MHP’nin diyalogtan kaçmış olmasını ben aziz milletimizin
takdirine havale ediyorum” dedi. Erdoğan, MHP’nin terörden ve terör
mağdurlarını istismar ettiğini savundu.
Dünya Kupası'nda kullanılan vuvuzelayı eline alıp çalarak seviyeyi
bu kadar düşürüyor. Ben inanıyoum ki MHP tabanı bu gayri ciddi,
sulu anlayışı terleyecek ve gereken cevabı kendisine verecek.
KURULACAK ORDU HAKKINDA İLK KEZ İPUCU VERDİ.. BDP'Yİ YİNE
YERDEN YERE VURDU.. AYRINTILAR HABERİN DEVAMINDA..
BDP İLE GÖRÜŞMEM
Aynı şekilde BDP ile görüşmemiz ve onlardan randevu istememiz zaman
zaman gündeme geliyor. Bu olayda da kendileri ile görüşmek istedim
ancak BDP ile görüşmeyeceğini açıkladığında bazı çevrelerce
eleştirildiğini söyleyen Erdoğan, “Adres olarak İmralı’yı
gösterecek kadar kendini inkar eden bir siyasi partiyle neyi
görüşeyim ben?” diye konuştu.
Terörle arasına mesafe koyup, demokrasi ve hukukun arasında
duramayan bir siyasi parti ile görüşülemeyeceğini bana
gönderdikleri mektupla anladım.
Bu mektupta PKK örgütüne mensup, terörle mücadele esnasında
öldürüldüğünü iddia ediyorlar, cesetlerle ilgili olarak özür
dilememi söylüyorlar. CD'de yer alan görüntüler için ne yapacağımı
soruyorlardı.
Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milleti'in terör örgütü ilan ettiği
PKK'nın avukatlığını yapmak sana mı kaldı? Böyle bir yazıyı
yazarken vatandaşlar ve güvenlik güçlerimiz olarak 10 bin şehidimiz
var. Onlara uygulananları biz size mi göndereceğiz? GATA'daki
özürlü hale gelmiş kardeşlerimizin halleri bu konudaki duruşu
açıkça ortaya koyuyor. Kolları, ayakları olmayan, sağır, ama olan
gazilerimiz var. Bunlar terörle mücadelede oldu. Sen siyasi bir
partisin. Senin terör örgütüyle arana mesafe koyman şart. Bu
çatının altında bunu yapamazsın. Hakkari Şemdinli ilçe teşkilatımın
büro malzemeleri dışarı çıkarıldı. Oradaki teşkilatım hep tehdit
altında. Bingöl il teşkilatıma roketatar attılar.
ÖZEL BİR ORDU KURMUYORUZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İstiyoruz ki sınır
boylarında ve riskli bölgelerde tamamen profesyonellerden oluşan
ekipler görev yapsın. Bunlar ayrı bir ordu, özel bir ordu değil.
Basına sızan böyle şeyler de var. Biz özel bir ordu
kurmuyoruz" dedi.
Erdoğan, "Bunlar özel bir ordu değil, bunlar hudut
birlikleri olacak. Özel hudut birlikleri mevcut bünye içinde farklı
statüde 5 yıl ve daha üzeri bir süre görev yapacak. Uzmanlaşmış bir
personel olacak. Bu 5 artı 1 olur, 5 artı 4 olur bunların
değerlendirmeleri yapılıyor ve kararı verildikten sonra da
oturacağız, yasal düzenlemesi ne ise inşallah gerekli adımı
atacağız.
Kritik ve hassas bölgelerde belli bir süre ile sınırlı olarak
profesyonel güvenlik gücü şeklinde terörle mücadele
edecekler" dedi