Erdoğanı bırak partiyi kur
Abone olBahçeli'nin AK Parti'ye "partinizi klonlayın" önerisine Bölükbaşı'ndan da destek geldi. AK Partilileri paranoyaya girmekle suçladı.
Kendilerini kötü niyetle suçlayan AK Partililere seslenen Bölükbaşı şu cevabı veriyor: Sayın Bahçeli’nin klonlama önerisi de iyi niyetli. 39 kişiyi feda etmeyeyim derken tümünüz gideceksiniz!
AK Parti'nin kapatma davasından önce parti kurmasını isteyen Bölükbaşı, davadan sonra AK Parti'nin kapatılması halinde devamı niteliğinde yeni partinin kurulmasına da sıcak bakmadı.
MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı "AKP kapatma davasından sonra herkesin kendilerine tuzak kurduğu paranoyasına kapılmıştır” yorumunu yaptı.
Akşam gazetesinden Deniz Güçer'e konuşan Bölükbaşı, AK Partilileri paranoyaya kapılmak ve kompo teorisi üretmekle suçladı.
ERDOĞAN KENARDA BEKLESİN
AKP’de siyasi yasak istenen 39 kişi var. Diğer 301 kişi sanık değil. Bu durumda onlar ayrı bir siyasi oluşum oluştursunlar ve hükümeti kursunlar. Önerimiz budur. Erdoğan ve 38 arkadaşı mahkeme sürecinin sonunu beklesin. Parti kapatılmazsa 301 kişi tekrar AKP’ye dönebilir. Ama sarsıntılı dönemi en az zararla atlatırız.
KAPATILAN PARTİNİN DEVAMI NİTELİĞİNDE PARTİ KURULAMAZ
AKP ‘Kapatılırsak yeni parti kurarız’ diyorsa sorun var. Çünkü Anayasa’nın 69’uncu maddesine göre kapatılan bir partinin devamı niteliğinde bir parti kurulamaz. Kapatılan partinin milletvekillerinin yoğun bir şekilde yeni bir partiye katılması, partinin devamı olduğunun karinesidir. Yeni bir davaya muhatap olabilirler. Sayın Bahçeli’nin önerdiği bir düşüncedir. Bunu kabul ederler, etmezler; kendi bilecekleri iş. ‘Başbakan ve 38 kişiyi niye feda edelim?’ diyorlar. O zaman bekleyin. Partiniz kapatılmazsa ne ala. Kapatılırsa bütün teşkilatlarınızı, üyelerinizi milletvekillerini mağdur etmiş olacaksınız. 39 kişiyi feda etmeyeyim derken tümünüz gideceksiniz.
PARANOYA İÇİNDELER
AKP kapatma davası sürecinde kendisi her bakımdan haklı ve masum, dışındakiler komplo kuruyor gibi bir paranoyaya girdi. Bu paranoya hali önerinin altında da başka şeyler aramalarına neden olur mu bilemem. Ama iyi niyetli olduğumuz kesin.
ÇİÇEK VE KUZU BASİRETSİZ Mİ?
AKP milletvekillerinin ‘Başörtüsü düzenlemesi olmasaydı dava açılmazdı. MHP bizi itti’ gibi beyanları var. İktidar yanlısı basının paranoya taşıyan yazıları var. Bendenizin de ismi bu büyük tuzağın mimarı gibi geçmekte. Bana hak etmediğim bir değer ve önem atfediliyor. AKP tuzağa düştü diyenler ne anlama geldiğini hesap edemiyorlar. İnanıyorlarsa iki sonucu var: Birincisi, AKP siyasi basiretten yoksun bir parti demek ki. Eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Anayasa Profesörü Burhan Kuzu, iki hukukçu grup başkanvekili var Komisyon’da. Ben düz bir hukuk fakültesi mezunuyum. Diğerleri kendi alanlarında önemli insanlar. Bu kadar basiretten uzaklar mı?
NE TUZAK KURAN VAR NE DE DÜŞEN
İkincisi: Ortada bir samimiyetsizlik var. AKP, başörtüsü sorununu siyasi istismar aracı olarak kullanıyordu. Ne tuzak kuran var ne de tuzağa düşen. MHP’ye karşı benim üzerimden başlatılan basındaki bazı köşe yazarlarının başını çektiği bu çirkin kampanya, başka amaçlara yöneliktir.
MAHKEME TÜRBANI KANGRE YAPTI
Mahkeme maalesef Anayasa’da çizilen yetkilerini aşmıştır. Öyle uç sayılacak örneklerle bunu haklı göstermeye çalışmak ne derece doğrudur? Mahkeme, Türkiye’nin kanayan yarası olan üniversitelerde başörtüsü sorununu kangrene çevirmiştir. Bunları söylemek saygısızlık ya da hakaret değildir.
SONUÇLARINA KATLANIRLAR
AKP önce ne düşündüğünü ortaya koymalıdır. 340 milletvekili, referandumlu anayasa değişikliğine yeterlidir. Türkiye’nin hayrına olacağını düşünüyorsa istediğini yapmakta serbest. Ama sonuçlarına katlanır.
TOPTAN'A DESTEK YOK
Krize çıkış yolu aranıyorsa Sayın Toptan’ın önerileri bu nitelikte değildir.
KAPATILIRSA DÜNYANIN SONU DEĞİLDİR
Biz partilerin değil bireylerin cezalandırılması önerisini de sunduk. AKP buna da itibar etmedi. AKP kapatılmazsa demokrasi açısından memnuniyet duyarız. Bir açıdan da seviniriz çünkü AKP’yle seçim sandığında hesaplaşacağız. Ama kapatılırsa da dünyanın sonu değildir. TBMM görevinin başındadır ve bir hükümet çıkarır. Hiçbir siyasi parti, genel başkan vazgeçilmez değildir. AKP kapatılırsa dünyanın sonu olmayacaktır.
SAÇMALIĞIN DA SINIRI VARDIR
Saçmalığın da bir sınırı vardır. O kişilerin acilen tıbbi gözetim altına alınması lazım.
AK Parti'nin kapatma davasından önce parti kurmasını isteyen Bölükbaşı, davadan sonra AK Parti'nin kapatılması halinde devamı niteliğinde yeni partinin kurulmasına da sıcak bakmadı.
MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı "AKP kapatma davasından sonra herkesin kendilerine tuzak kurduğu paranoyasına kapılmıştır” yorumunu yaptı.
Akşam gazetesinden Deniz Güçer'e konuşan Bölükbaşı, AK Partilileri paranoyaya kapılmak ve kompo teorisi üretmekle suçladı.
ERDOĞAN KENARDA BEKLESİN
AKP’de siyasi yasak istenen 39 kişi var. Diğer 301 kişi sanık değil. Bu durumda onlar ayrı bir siyasi oluşum oluştursunlar ve hükümeti kursunlar. Önerimiz budur. Erdoğan ve 38 arkadaşı mahkeme sürecinin sonunu beklesin. Parti kapatılmazsa 301 kişi tekrar AKP’ye dönebilir. Ama sarsıntılı dönemi en az zararla atlatırız.
KAPATILAN PARTİNİN DEVAMI NİTELİĞİNDE PARTİ KURULAMAZ
AKP ‘Kapatılırsak yeni parti kurarız’ diyorsa sorun var. Çünkü Anayasa’nın 69’uncu maddesine göre kapatılan bir partinin devamı niteliğinde bir parti kurulamaz. Kapatılan partinin milletvekillerinin yoğun bir şekilde yeni bir partiye katılması, partinin devamı olduğunun karinesidir. Yeni bir davaya muhatap olabilirler. Sayın Bahçeli’nin önerdiği bir düşüncedir. Bunu kabul ederler, etmezler; kendi bilecekleri iş. ‘Başbakan ve 38 kişiyi niye feda edelim?’ diyorlar. O zaman bekleyin. Partiniz kapatılmazsa ne ala. Kapatılırsa bütün teşkilatlarınızı, üyelerinizi milletvekillerini mağdur etmiş olacaksınız. 39 kişiyi feda etmeyeyim derken tümünüz gideceksiniz.
PARANOYA İÇİNDELER
AKP kapatma davası sürecinde kendisi her bakımdan haklı ve masum, dışındakiler komplo kuruyor gibi bir paranoyaya girdi. Bu paranoya hali önerinin altında da başka şeyler aramalarına neden olur mu bilemem. Ama iyi niyetli olduğumuz kesin.
ÇİÇEK VE KUZU BASİRETSİZ Mİ?
AKP milletvekillerinin ‘Başörtüsü düzenlemesi olmasaydı dava açılmazdı. MHP bizi itti’ gibi beyanları var. İktidar yanlısı basının paranoya taşıyan yazıları var. Bendenizin de ismi bu büyük tuzağın mimarı gibi geçmekte. Bana hak etmediğim bir değer ve önem atfediliyor. AKP tuzağa düştü diyenler ne anlama geldiğini hesap edemiyorlar. İnanıyorlarsa iki sonucu var: Birincisi, AKP siyasi basiretten yoksun bir parti demek ki. Eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Anayasa Profesörü Burhan Kuzu, iki hukukçu grup başkanvekili var Komisyon’da. Ben düz bir hukuk fakültesi mezunuyum. Diğerleri kendi alanlarında önemli insanlar. Bu kadar basiretten uzaklar mı?
NE TUZAK KURAN VAR NE DE DÜŞEN
İkincisi: Ortada bir samimiyetsizlik var. AKP, başörtüsü sorununu siyasi istismar aracı olarak kullanıyordu. Ne tuzak kuran var ne de tuzağa düşen. MHP’ye karşı benim üzerimden başlatılan basındaki bazı köşe yazarlarının başını çektiği bu çirkin kampanya, başka amaçlara yöneliktir.
MAHKEME TÜRBANI KANGRE YAPTI
Mahkeme maalesef Anayasa’da çizilen yetkilerini aşmıştır. Öyle uç sayılacak örneklerle bunu haklı göstermeye çalışmak ne derece doğrudur? Mahkeme, Türkiye’nin kanayan yarası olan üniversitelerde başörtüsü sorununu kangrene çevirmiştir. Bunları söylemek saygısızlık ya da hakaret değildir.
SONUÇLARINA KATLANIRLAR
AKP önce ne düşündüğünü ortaya koymalıdır. 340 milletvekili, referandumlu anayasa değişikliğine yeterlidir. Türkiye’nin hayrına olacağını düşünüyorsa istediğini yapmakta serbest. Ama sonuçlarına katlanır.
TOPTAN'A DESTEK YOK
Krize çıkış yolu aranıyorsa Sayın Toptan’ın önerileri bu nitelikte değildir.
KAPATILIRSA DÜNYANIN SONU DEĞİLDİR
Biz partilerin değil bireylerin cezalandırılması önerisini de sunduk. AKP buna da itibar etmedi. AKP kapatılmazsa demokrasi açısından memnuniyet duyarız. Bir açıdan da seviniriz çünkü AKP’yle seçim sandığında hesaplaşacağız. Ama kapatılırsa da dünyanın sonu değildir. TBMM görevinin başındadır ve bir hükümet çıkarır. Hiçbir siyasi parti, genel başkan vazgeçilmez değildir. AKP kapatılırsa dünyanın sonu olmayacaktır.
SAÇMALIĞIN DA SINIRI VARDIR
Saçmalığın da bir sınırı vardır. O kişilerin acilen tıbbi gözetim altına alınması lazım.