Geçtiğimiz hafta sonu Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki alnından öpme polemiği çok konuşulmuştu. İşte o tartışma Libya'ya uzandı. İsterseniz önce adliyeye taşınan o polemiğin hikayesine bir göz atalım. "İsrail'in" avukatı olmakla suçlayan Erdoğan'ı samimi olmamakla eleştiren Kılıçdaroğlu, şu soruyu sormuştu: ''Recep Tayyip Erdoğan'a soruyorum: Gazze'ye yardım götüren gemilere Türk savaş gemileri nereye kadar refakat edecek? Gazze Limanı'na kadar mı, yoksa uluslararası sularla mı sınırlı kalacak? Gazze Limanı'na kadar gidecekseniz seni alnından öpeceğim.'' İşte bu sözler Erdoğan'ı çok kızdırdı. Kayseri'den Kılıçdaroğlu'na seslenen Başkakan'ın cevabı da sertti: "Kusura bakma ben bu tertemiz alnımı, senin o lekeli dudaklarına sürdürmem. Buna ihtiyacımız yok, biz yaptığımız işi niçin yaptığımızı biliriz.'' Öfkesi geçmemişti Erdoğan'ın. İki saat sonra bir başka toplantıda eleştiri dozunu iyice yükseltmişti: "Sayın Kılıçdaroğlu biz bu ak alnımızı senin bu lanetli ağızlarına, dudaklarına terk etmeyiz. Zaten seni o öpücüklerine de ihtiyacımız yok sen onları İsraillilere sakla.'' İşte gündemi meşgul eden polemikte Erdoğan'ın alnını kimin öpeceği merak konusuydu. O soru Arap Baharı turuna çıkan Erdoğan'ın Libya gezisinde cevabını buldu. Erdoğan, Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil ile geldiği Bingazi Havalimanı'nda kalabalık bir grup tarafından “Evine hoşgeldin” yazılı pankartla karşılandı. Kendisini karşılamaya gelen Ulusal Geçiş Konseyi üyelerinin yanı sıra Libyalılar ve bölgedeki Türklerle tokalaşan Erdoğan, vatandaşlarla fotoğraf çektirdi. O karşılamada Libyalı bir vatandaş, baştacı ettikleri Erdoğan'ı alnından öptü. Kılıçdaroğlu'na alnını öptürmeyen Erdoğan, kafasını Libyalı'ya büyük bir saygıyla uzatarak öptürttü.