Erdoğan'dan ortaklık vurgusu
Abone olBaşbakan Erdoğan ABD gezisini tamamlayarak yurda döndü. Erdoğan basın toplantısında yine "stratejik ortaklık" vurgusu yaptı. Kıbrıs konusunda da umutluydu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile ABD arasında çok
boyutlu, denenmiş ve her geçen gün derinleşerek güçlenen
ilişkilerin, geleceğe açık bir vizyon, içten bir diyalog,ve
karşılıklı saygı ve gerçekçi bir bakış açısıyla ilerlediğini
belirterek, ilişkilerin paylaşılmış siyasi değerlere ve stratejik
ortaklığa dayandığını söyledi. Erdoğan, ''Bu nedenle, ilişkilerimiz
etrafında yapılmış olan ve yapılan spekülasyonların bu ilişkilerin
oturduğu sağlam zeminin yanında spekülasyon olmaktan öteye
gitmeyeceği, çok açık ve net olarak Sayın Başkan'ın ve benim basına
yapmış olduğumu açıklamalarda ortaya çıkmıştır. Bunun dışı
tamamiyle spekülasyondur'' dedi. ABD'ye yaptığı çalışma ziyaretini
tamamlayarak yurda dönen Başbakan Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'nda
yaptığı açıklamada, ABD Başkanı George Bush, Başkan Yardımcısı Dick
Cheney ve Kongre üyeleriyle birçok konuyu görüştüklerini söyledi.
Kanaat önderleriyle bir araya geldiğini, belli başlı medya
kuruluşlarına mülakatlar verdiğini, işadamlarıyla görüştüğünü
anımsatan Erdoğan, Türkiye'ye yönelik düşünce ve yatırımlar
konusunu en yüksek tonda değerlendirme fırsatını bulduklarını
kaydetti. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Türkiye ve ABD arasında çok
boyutlu, denenmiş ve her geçen gün derinleşerek güçlenen ilişkiler,
geleceğe açık bir vizyon, içten bir diyalog, karşılıklı saygı ve
gerçekçi bir bakış açısıyla ilerlemektedir. İlişkilerimiz
paylaşılmış siyasi değerlere ve stratejik bir ortaklığa
dayanmaktadır. Bu nedenle, ilişkilerimiz etrafında yapılmış olan ve
yapılan spekülasyonların bu ilişkilerin oturduğu sağlam zeminin
yanında spekülasyon olmaktan öteye gitmeyeceği, çok açık ve net
olarak Sayın Başkan'ın ve benim basına yapmış olduğumuz
açıklamalarda ortaya çıkmıştır. Bunun dışı tamamiyle
spekülasyondur.'' ANNAN İLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE OLACAĞIZ Erdoğan, ABD
ziyaretinin çok önemli bir boyutunu da BM Genel Sekreteri Kofi
Annan ile yaptığı görüşmenin oluşturduğunu ifade ederek, Annan ile
başta Kıbrıs ve Irak olmak üzere, uluslararası meseleleri ve BM'yi
ilgilendiren konuları değerlendirdiklerini kaydetti. Erdoğan,
şunları söyledi: ''Bir kere daha Kıbrıs konusunda BM Genel
Sekreteri'nin çabalarıyla kalıcı bir çözüme varılması yönündeki
niyet ve iradeyi vurguladık, kendilerinin de buna olumlu
yaklaşımını özellikle gördük. Biz Kıbrıs'ta adil, kapsamlı, kalıcı
bir çözümün peşinde olduğumuzu yine vurguluyoruz. KKTC'ye uygulanan
haksız tecrit ve izolasyonun kaldırılmasını istedik, istiyoruz.
Kaldı ki 28 Mayıs Raporu'nda da Sayın Annan zaten bunları
vurgulamıştır. Bu politikamızda BM Genel Sekreteri ile işbirliği
içerisinde olacağız. Görüşmelerimiz sonunda Sayın Annan ile
müşterek tespitlerimizi beraberce yapmış olduğumuz basın
toplantısında ifade ettik. Değerlendirmelerimiz devam edecektir. Bu
görüşmeden de memnuniyet içerisinde ayrıldığımızı söyleyebilirim.''
Başbakan Erdoğan, BM'nin yeniden bir reform çalışması yaptığını
anımsatarak, ''Buna yönelik görüşlerimizi kendilerine ifade ettik''
dedi. Erdoğan, şöyle konuştu: ''ABD ziyaretimizin bu ülkeyle
ilişkileri daha da üst düzeylere çıkarmak bakımından zamanlı ve
işlevsel olduğunu gördük. Paylaştığımız ortak vizyonu kuvveden
fiile geçirmek için, özellikle daha dinamik bir sürece, çalışma
içerisine girecek olmamızın önemini biliyoruz. Bu ziyaretle
sağlanan pozitif enerjimizi somut işbirliği kalemlerine
dönüştürerek, bir dönemi birlikte başlatmış olacağız. Ben bu
dönemin her iki ülke için olumlu neticeler vereceğine olan inancımı
vurgulamak istiyorum. Gerek Türkiye'nin ekonomik, gerek siyasi,
gerek kültürel münasebetleri açısından atılan adımların hayırlara
vesile olmasını temenni ediyorum.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Suriye ve Lübnan konusunda kendisinin ve ABD Başkanı George Bush'un
açıklamaları dışında söylenenlerin ''lafı güzaf ve tamamiyle
uydurma'' olduğunu belirtti. Spekülatif değerlendirmelerden artık
kurtulmak gerektiğini ifade eden Erdoğan, ''Bunlardan aslında
ülkeler, ülke yönetimleri rahatsız. Hele hele biz Türkiye olarak
çok daha farklı bir yere bu işi oturtmalıyız. Seversin veya
sevmezsin, başkanından memnun olursun veya olmazsın bunlar ayrı
mesele, ama ülkemizin ortak değerleri etrafında, menfaatleri
etrafında bütünleşmesi çok anlamlı, önemli'' diye konuştu. ABD'ye
yaptığı çalışma ziyaretini tamamlayarak yurda dönen Başbakan
Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında,
gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Erdoğan, bir gazetecinin,
''DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar gezinizle ilgili olarak 'Geziden
geriye bir at sineği kaldı' değerlendirmesini yaptı. Bu konu
Türkiye'de spekülasyon konusu oldu. Böyle bir olay yaşandı mı''
sorusuna, ''At sineği Sayın Ağar'ın aklında kaldıysa o da bir
kardır'' karşılığını verdi. Suriye konusunda ABD Başkanı Bush ile
görüş ayrılığı yaşandığına ilişkin değerlendirmelerin anımsatılması
üzerine de Erdoğan, şunları söyledi: ''Bence medya artık
söylenenlerin değerlendirmesini yapsa çok daha isabetli olur. ABD
Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı açıklama yapıyor, bizim
açıklamalarımız bir kenara konuluyor, medyada bunun dışında, nerede
söylenmiş, nerede konuşulmuş belli olmayan şeyler anlatılıyor.
Söylenenler, yazılanlar, çizilenler alakasız şeyler. Suriye,
Lübnan... Bunlarla ilgili ne söylediysem odur. Sayın Başkan ne
söylediyse odur. Bunun dışında söylenenler lafı güzaftır. Tamamıyla
uydurmadır.'' GENİŞ ORTADOĞU VE KUZEY AFRİKA İNİSİYATİFİ Erdoğan,
bir gazetecinin ''Yeni bir dönem başladığını söylediniz. Büyük
Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye'ye biçilen rol nedir? Türkiye
model ülke mi, örnek ülke mi olacak'' sorusunu da Erdoğan şöyle
yanıtladı: ''Biz Büyük Ortadoğu Projesi'ne bu seyahatte başlamadık
ki. Biliyorsunuz adı değişti. Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika
İnisiyatifi olarak belirlendi. Bunun içerisinde Türkiye, İtalya ve
Yemen eş başkan olarak çalışmaya başladık. Bu çalışmanın
neticesidir ki, Ürdün, Suriye, inşallah yakın bir zamanda Lübnan
seyahatim var, Fas, Tunus'a gidiyorum. Aynı şekilde Abdullah Bey
Körfez ülkelerini dolaşıyor. Tüm bu turlarımız karşılıklı olarak
devam edecek. Bunların neticesinde özellikle şu başlıklar
hassasiyet kazanıyor, bunlar; demokrasi, terörle ortak mücadele,
güvenlik, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve özgürlükler konusunda
Ortadoğu coğrafyasında, Kuzey Afrika'da farklı bir dönemi çok daha
anlamlı bir şekilde yakalayalım. Yılların getirdiği, on yılların
getirdiği alışkanlıklar var. Bunları kolay kolay yeniden
yapılandırmak mümkün değil, ama görüşerek, konuşarak, müzakere
ederek bir yerlere varacağımıza inanıyoruz. Artık dönem
düşüncelerin konuşularak, tartışılarak bir yerlere taşınması
dönemidir. Yaptığımız iş, üstlendiğimiz görev de budur. Bunu
yapmaya devam edeceğiz'' Erdoğan, ''Sadece Türkiye'de değil, Avrupa
basınında da geziniz geniş yankı buldu. Oradaki değerlendirmeler de
olumlu değil. Siz muhataplarınızda Türkiye'nin yönünü Doğu'ya
çevirdiği yönünde bir endişe gördünüz mü'' sorusuna ise şu yanıtı
verdi: ''Biz orada basın açıklamasını kendi kendimize yapmadık,
uluslararası medya karşısında yaptık. 'İçerden birisi, bir üst
düzey yetkili...' Bırakalım bu işleri. Bunlar spekülatif
malzemelerdir, bunlardan artık kurtulalım. Bunlardan aslında
ülkeler, ülke yönetimleri rahatsız. Hele hele biz Türkiye olarak
çok daha farklı bir yere bu işi oturtmalıyız. Seversin veya
sevmezsin, başkanından memnun olursun veya olmazsın. Bunlar ayrı
mesele, ama ülkemizin ortak değerler etrafında, menfaatleri
etrafında bütünleşmesi çok anlamlı, önemli. Türkiye Cumhuriyeti,
mevcut varlığıyla tespitleri neyse bu tespitini dirayetiyle ortaya
koymuştur. Muhalefet şöyle yaklaşmış, böyle yaklaşmış... Muhalefet
öyle yaklaşacak tabii. Muhalefet her zaman öyle yaklaşacak. Hiçbir
zaman muhalefet iktidarın yaptıklarına 'Bunlar başarılı, bu işi iyi
götürüyor' demeyecektir ki. Bunları özel kulislerinde derler ayrı
mesele, ama kalkıp da umuma karşın hiçbir zaman bunu konuşmazlar.''
FİNAL OYNUYORUZ Bir gazetecinin, Brüksel'deki Avrupa Birliği (AB)
Zirvesi'ne sunulacak taslak metinden genişlemeyle ilgili bölümün
çıkarıldığını belirterek, ''AB ile ilgili yeni bir sancılı sürece
mi girildi'' diye sorması üzerine Erdoğan, ''Bunların hiçbirisinin
bizimle yakından uzaktan alakası yok. Türkiye bandın içerisindedir.
Yıllar boşuna geçmedi'' diye konuştu. Türkiye'nin zaten sürecin
içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Türkiye Gümrük Birliği'nin
üyesi. Genişleme alanı içerisinde değil, içinde Türkiye. Şu anda
final oynuyoruz. Bunları birbirine karıştıramayalım. Türkiye'nin bu
sürece yönelik olarak atacağı adımlarda önündeki hazırlık, 3 Ekim
müzakere sürecine yöneliktir. Arkadaşlarımız çalışmalarını en iyi
şekilde yürütüyorlar'' dedi.