Erdoğandan zehir gibi sözler!
Abone olBaşbakan Erdoğan, Şişli'de yine CHP ve Aydın Doğan'ı eleştirdi. Erdoğan, dünkü eleştirilerine bugün de devam etti!
Başbakan Erdoğan'ın Aydın Doğan ve Grubuyla
ilgili eleştirilerine bugün de devam etti. Partisi'nin Şişli ilçe
kongresinde partililere seslenen Erdoğan, Doğan'ı taraf davranmak
ve çıkarları için medya aracılığıyla iktidarlara baskı kurmakla
suçladı.
Erdoğan, AK Parti Şişli İlçe Teşkilatı'nın Grand Cevahir Kongre
Merkezi'nde düzenlenen 3. Olağan İlçe Kongresi'nde yaptığı
konuşmada, kongrenin Türk demokrasisi için hayırlı olması dileğinde
bulundu.
Partililerin tezahüratları ve sevinç gösterisiyle sık sık konuşması
bölünen Erdoğan, ''Sizlerin bu coşkusu, bu ülkenin makus talihini
özellikle yenme gayreti sebebiyle kötü günlerini geride
bırakmasının anahtarı olmuştur. Sizler bu ülkede karamsarlığı
yendiniz. Sizler bu ülkede kördüğümü çözdünüz. Sizler herkesin bu
ülkeye dair umutlarının tükendiği bir zamanda aşılmaz gibi görünen
sorunları aşmanın yolu olarak siyaseti tercih ettiniz.
Demokrasinin, hukukun, güvenin, istikrarın, refahın, kalkınmanın
yolunu sizler açtınız'' diye konuştu.
Erdoğan'ın bugünkü Şişli konuşmasındaki Doğan eleştirilerinin satır
başlıkları ise şöyle;
Baykal'ı yarım ağızla eleştiriyorsun: Ben dün
anlattım sonra Aydın Doğan alelacele birşeyler hazırlamış. Diyor
ki, biz Baykal'ın mal varlığını tam olarak iki yıl önce
açıkladık.
Yok biz diyoruz ki hayır siz, bunları kerhen yaptınız. Sorarlarsa
bizde yazmıştık demek için yaptınız. Diğer gazetelerinde neredeydi
o zaman. Sonra arşivler sizi mahçup etti. Baykal'ın "yarım
açıkladığı" malvarlığını sanki tam gibi açıklayıp benimle
karşılaştırdınız. Araştırmacı gazeteciliğiniz Baykal'a kadar
mıydı?
Baykal ile ilgili tarla mevzusunu bazıları verirken siz
yokmuş gibi davrandınız.
Siz iftiraları internetten mi yaptınız?!: Dünkü
gazeteler herkesin gözü önündeyken Gaziantep Belediye Başkanı'y
ile Aydın Doğan konuştu ve dedi ki bu kadar olduğunu
bilmiyoruk. Daha düne kadar Milliyet, kalkıp bu yalanı hala
sürdürdü. Radikal dün kalkıp bu haberi yalanlıyor ve özür diliyor;
ancak aynı gün Milliyet kalkıp eleştiriyor. Bu nasıl bir iş yahu!
İftaralarınızı da internetten mi yalanlamıştınız.
Erdoğan Şişli konuşmasında |
Şaka yapıyorsunuz, şaka! Sayın Doğan daha dün yayınladıklarınız
Milliyet'te duruyor, mürekkebi henüz kurumadı.
Bunu da mı ben sana öğretiyim Allah aşkına!
İddiaları doğrulamayan şerefsizdir: Kontrol
edemediğiniz medya organlarının ardından SPK, bu incelemeyi
doğruladı. SPK vergi cenneti ülkelerde kurulan tabela şirketleriyle
ilgili davayı incelemiyor mu? SPK, inceliyorum diyor siz ne
diyorsunuz? Bunu açıklayında bilelim yahu! Bana cevap vermeyi de
bırakın da SPK ile küçük ortaklarınıza açıklayın. Ben burada CHP'ye
sesleniyorum. Bak benim SPK Başkanı'na herhangi bir görüşmem
yoktur. Eğer bunu açıklayamıyorsan şerefsizdir, alçaktır
bunu açıkça söylüyorum.
Kalkıp benim genel başkan yardımcıma olur olmaz şeyler söyledi.
Başkan yardımcım kalkıp bunu ispatlamayan açlaktır, şerefsizdir
dedi!
İSTANBUL VE ANKARA'NIN ÖNEMİ
İstanbul'un Türkiye'nin kalbi, özeti olduğunu, İstanbul'un başı
ağrısa bütün Türkiye'nin acı duyacağını dile getiren Erdoğan,
''İstanbul refah ve huzur içinde olursa bunu Türkiye yüreğinde
hisseder. Allah'a şükür ki bugün hem İstanbul büyük ölçüde
özlemlerine kavuşuyor, kavuşmuştur hem de ülkemiz baştan başa bir
şantiye halinde kalkınmanın, adaletin, refahın hazzını yaşıyor''
dedi.
Yıllardır yerinde sayan başkent Ankara'nın artık Anadolu'nun tüm
illerine sinerji dağıtan bir merkez haline geldiğini vurgulayan
Erdoğan, KÖYDES ve BELDES projeleriyle bütün köy ve beldelerin
ayağa kalktığını, hiçbir şehrin haksız rekabete uğramaması için
Ankara'da yüreğini Anadolu'ya veren bir iktidar bulunduğunu
anlattı.
"MECAL YOK MECAL''
CHP'li yönetim sırasında İstanbul'un durumundan söz eden Erdoğan,
''CHP'nin İstanbul'u ne hale getirdiğini, İstanbul'u CHP'nin İSKİ
çukurundan bizler nasıl çıkarttık onu çok iyi bilirsiniz. Biz
Türkiye'de yönetimi büyük bir bataklığa yuvarlanırken devraldık.
Kimden, DSP'den, MHP'den, ANAP'tan aldık. Şimdi bakıyorum da zaman
zaman bu MHP, bu DSP, bunlar da çıkıp konuşuyor. Sizin
cemaziyelevvelinizi biliyoruz. Biz iktidarı devraldığımızda 3,5
sene tahammül edebildiniz. Ondan sonra bırakıp gittiniz. Niye
bıraktınız ya? 5 seneye tamamlasaydınız ya. Niye? Mecal yok mecal''
dedi.
Bugün sadece İstanbul'da olan bitene bakarak Türkiye'de ne olup
bittiğinin, nereden nereye gelindiğinin anlaşılabileceğini ifade
eden Erdoğan, İstanbul'un çehresinin nasıl değiştiğini görerek
Türkiye'nin çehresinin de nasıl değiştiğinin görülebileceğini
belirtti.
''AK Parti iktidarından sonra bu ülkede nelerin değiştiğini daha
iyi gördük'' diyen Erdoğan, İstanbul'un değişimle, hizmetle
tanışmasının 27 Mart 1994'e rastladığını, o tarih öncesinde
İstanbul'un suyunun olmadığını, vatandaşların banyolarında
küvetlerini suyla doldurduğunu anlattı. Erdoğan, ''Yeni bir sektör
oluşmuştu, plastik bidoncular. Gidip bidonlar alıp, bidonlarla
istifler yapıyor muyduk? Banyolarda duş almak için ne yapacağımızı
şaşırdık bu CHP sayesinde. Bu CHP sayesinde temizlik bile
kayboldu'' diye konuştu.
Erdoğan'ın, İstanbul'da o dönemde hava kirliliği var mıydı?'' diye
sorması üzerine salonda bulunanlardan bazılarının şaşırarak önce
''Hayır'', daha sonra ''Evet'' diye cevap vermeleri, gülüşmelere
neden oldu. Erdoğan, şunları kaydetti:
''O dönemin Sabah gazetesi maske dağıtıyordu maske. Hava
kirliliğinden rahatsız olmamak için maske dağıtıyordu. Kim vardı
İstanbul'un iktidarında? CHP zihniyeti vardı. Peki niçin benim
vatandaşım bu zehirli havayı teneffüs etmeye mahkum ediliyordu? Ey
CHP, hani sen çağdaştın? Niçin benim halkımı zehirli o havaya
mahkum ediyordun? Doğalgazı getireceklerdi. Bakıyorsunuz ağır aksak
gidiyor. Kimi bekliyordu İstanbul? Bizi bekliyordu.''