Erdoğan'dan yüzde 60 aptal sözüne cevap
Abone olBaşbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
İNTERNETHABER.COM- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan seçmene
'aptal' diyen sanatçı Müjdat Gezen'i, Hüsnü Mübarek'e gönderme
yaparak eleştirdi: "Milletin 'yüzde 60'ı aptal diyenler', aynaya
baktıklarında kendi 'Mübarek' yüzlerini görürler." Başbakan'ın
verdiği cevap grupta uzun süre coşkuyla alkışlandı.
Erdoğan'ın gündeminde TSK'ya 'kağıttan kaplan' diyen CHP'li Süheyl
Batum da vardı. Ana muhalefet partisi CHP'yi darbe şakşakçısı ilan
eden Erdoğan, 'bedel ödemeli' dediği Batum için kürsüden suç
duyurusunda bulundu.
Erdoğan Batum'un söylediklerinin karşılıksız kalması halinde
TSK'nın içine düşeceği durumu da futboldan örnekle anlattı: "Bu
karşılıksız kaldığı anda TSK ile futbol topu oynar gibi
oynarlar"
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, Mısır
olaylarından, Filistin'e, Kıbrıs tartışmasından 'Cumartesi
annelerine' kadar bir çok konuda ilginç açıklamalarda bulundu.
Erdoğan Kıbrıs'ta açılan Türkiye aleyhtarı hakaret içeren pankart
tartışmasına değindi. Göstericileri Güney Kıbrıs'ı ekmeğine yağ
sürmekle suçlayan Erdoğan'ın eleştirilerinden Türkiye'deki
muhalefet partileri de nasibini aldı:
KIBRIS'TA MUHALEFET BİZİMLE YARIŞAMAZ
"28 Ocak'ta Kıbrıs'ta kullanılan pankartlar nedeniyle
bazı açıklamalarım oldu. Söz konusu gösteride Kıbrıs davasından
uzak bizzat Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin verdiği mücadeleyi
küçümseyen, mücadele ruhunu zedeleyen bir tavır
sergilendi. Açılan pankartlar sadece edep açısından
yakışıksız değil, aynı zamanda Kıbrıs Türkünün menfaatlerine zarar
veren, Güney Kıbrıs'ın ekmeğine yağ süren mahiyettedir.
Biz gereken uyarıları yaptık ancak muhalefetin her konuyu olduğu
gibi anında istismar malzemesine dönüştürdüğünü görüyoruz.
Süheyl Batum’dan jet cevap… |
CHP’li Batum, ‘Şehitlere kelle diyen bir Başbakan mı suç duyurusunda bulunuyor? Yoksa Anıtkabir’de sap gibi durmaya gerek yok diyen bir Başbakan mı suç duyurusunda bulunuyor?’ diyerek Başbakan Erdoğan’a sert tepki gösterdi. CHP Genel Merkezi’nde olan Süheyl Batum’un basın açıklaması hazırladığı öğrenildi. |
KKTC'ye en bülük destek 8 yıllık iktidarımızda oldu. Böyle bir
destek bizden önce söz konusu değildir. Kıbrıs mücadelesi ve çözüm
iradesi en güçlü şekilde ortaya konmuştur. Hiç kimse KKTC
üzerinden istismara kalkmasın, kendi küçük hesaplarına bu
mücadeleyi alet etmesin. Kimse bizimle yarış edemez.
GÜNEY KIBRIS'IN AYAK OYUNLARI
Kıbrıs davasını kendi davası olarak görmeyenlerin
şimdi KKTC'yi hatırlamalarını vatandaşın vicdanına havale ediyorum.
Kıbrıs milli bir davadır. Güney Kıbrıs'ın ayak oyunlarına hizmet
eden girişimler karşısında bizi bulur."
Filistin meselesine de değinen Erdoğan, olayın artık sınırları
aştığını söyledi. Neden kendilerini de ilgilendirdiğini şu sözlerle
izah etti:
FİLİSTİN NEDEN ORTAK MESELE
"Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki olaylar doğrudan
veya dolaylı etkiliyor. Nitekim Filistin en somut örneği. Biz
meseleye, ilkesel,insanlık merciinde, kardeşlik zavisiyesinde,
kardeşlik, dostluk açısından bakıyoruz. Hiç kimse Filistin'e iç
mesele diye bakamaz. Baskı sindirme her an her saniye bütün
coğrafyada hisedilmiş ve insanlık meselesi haline gelmiştir.
Filistin insani boyutuyla her denklemin merkezinde,
parantezinde yer almaktadır. Filistin nasıl iç mesele değilse, aynı
şekilde tüm bu bölgede halkın insanca yaşam haykırışlı da hepimizin
meselesidir."
MÜBAREK'E YENİDEN SESLENDİ
Halka rağmen hiç bir iktidarın ayakta duramayacağını bir kez daha
tekrar eden Erdoğan'ın hedefinde Hüsnü Mübarek vardı. Mübarek'i
halkın sesine kulak vermeye çağıran Erdoğan, Mısır yönetimine işte
böyle seslendi:
"Biz istiyoruz ki huzur olsun istikrar olsun. Ortadoğu halkın
sesine kulak vermeyenlerden çok çekti. Halkın iradeleri muteberdir,
kıymetlidir. Hamas o şartlara rağmen Mısır'daki kardeşlerine ekmek
ve su ulaştırıyor.
MISIR'DA 'GEÇİCİ HÜKÜMET KURULSUN' ÇAĞRISI
Bu süreçte ABD başkanı Obama ile 6 gün içinde iki görüşmemiz oldu.
Mısır'da uluslararası gözlemcilerin kapsamında düzenlenecek
evrensel yeni bir hükümete geçiş sağlanmalıdır. Geçiş süreci derhal
başlamalı ve kısa olmalıdır. Mevcut gösteriler sırasında şiddete
başvuranlar adalete sevk edilmelidir. Geçiş sürecinde yeni
bir seçim yasası benimsenmelidir. Mısırın geleceği sadece
mısırlılar tarafından yönlendirilebilir ama seçim neticesi 1 hafta
içinde neticelendirilmelidir. Mısır'ın geleceği adına acilen bu
adımlar atılmalıdır."
ELMA İLE ARMUDU KARIŞTIRIYORLAR
Erdoğan daha sonra Mısır olaylarını iç siyasette kullanmak
isteyenlere fena çattı. "Elma ile armudu karıştırıyorlar" diyen
Erdoğan, isim vermeden halkın yüzde 60'ı aptal diyen Müjdat Gezen'e
yüklendi:
MÜJDAT GEZEN'E YANIT
"Mısır konusu iç siyasette malzeme olarak kullanma
gayretlerine son derece çarpık şekilde devam ediyor. Elma ile
armudu karıştırıyorlar. Mısır'daki olaylardan asıl ders alması
gerekenler adeta 'almaza' yatıyorlar. Ders çıkarması gerekenler
anlamazdan geliyorlar. On yıllardır bu ülkede statükoyu, vesayeti,
elitizmi savunanlar, millete 'göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı,
yüzde 60'ı aptal diyenler' aynaya eğer bakarlarsa orada kendi
'mübarek' yüzlerini görür.''
CHP DARBE ŞAKŞAKÇISI
Ana muhalefet partisinin geçmişte olduğu gibi bugün de darbe
şakşakçılığından vazgeçmediğini savunan Erdoğan, sözü CHP'li Süheyl
Batum'a getirdi. Batum için çok sert konuşan Erdoğan, bakın neler
dedi?
BATUM'A NELER DEDİ? BERFU NİNE'NİN
SÖZLERİ... KENDİ İKTİDARINI NEDEN HESABA ÇEKTİ? OSTİM VE İHRACAT
RAKAMLARINI DEĞERLENDİRDİ... AYRINTILAR SONRAKİ
SAYFADA
SENİN HER YERİN ANAYASA HUKUKÇUSU OLSA NE
YAZAR
"Senin her yerin Anayasa hukukçusu olsa ne yazar. Bu tür
kişiler hukukçu olamaz. Bu tür kişiler akademisyen olamaz.
Olsa olsa elindeki Anayasa kitapçığını ezberlemiş kişiler olarak
dolaşır. Siyaset böyle bir şey ve şu anda meydana çıkmış
vaziyette. Şu anda kalkıp da TSK'ya yönelik kartondan
kağıtmış öbür tarafta ABD içini oymuş orduyu ABD yönetimine vermiş
havada gösterme anlayışı bir suçtur. Zonguldak böyle bir
işi başlattı. Ben de buradan suç duyurusunu yapıyorum.
TSK İLE FUTBOL TOPU GİBİ OYNARLAR
Gereğinin yapılması lazım. Bu karşılıksız
kalamaz. Bu karşılıksız kaldığı anda TSK ile futbol topu oynar gibi
oynarlar. Bedeli ödenmelidir, ödetilmelidir. Kimse burada
demokratik süreçle bunu iç içe koyamaz.
Hiçbir zaman, TSK'yı, biz herhangi bir ülkenin yönettiği veya içini
boşalttığı gibi bir yaklaşıma prim veremeyiz. Bir karton kutuya
benzetme olayına prim veremeyiz, vermemeliyiz. Buna yönelik
adımların da özellikle savcılarımız tarafından atılmasının gereğini
burada özellikle vurguluyorum."
BERFU NİNE KAPIYI AÇIK BIRAKIYOR ÇÜNKÜ
Oğullarını 30 yıla yakın süredir arayan Cumartesi annelerini
geçtiğimiz Cumartesi günü kabul eden Erdoğan, bu toplantıdan bazı
izlenimlerini vekillere anlatı. 103 yaşındaki Berfu ninenin
anlatıklarını Erdoğan kürsüde aktardı:
"Anneliğin siyaseti yoktur. Biz bu sürece anneler ağlamasın diye
başladık. Orada 103 yaşına ulaşmış Berfo ana vardı. Bizimle
hikayesini paylaştı. Kendisini dinlediğinizde, anneliğin siyaseti
ve ideolojisinin olmadığını bir kez daha gördük. Evinize
gelip oğlunuzu götürüyorlar. 31 yıldır evladınızdan haber
alamıyorsunuz. '31 yıldır kapımı kilitlemiyorum' diyor
Berfu ana. 'Belki bir gün gelir diye kapıyı açık tutuyorum' diyor.
Suçluysa karşılığını bulur. 'Öldüyse hiç olmazsa mezarına gidelim'
diyorlar. Evladının kemiklerini bulamayn anneler var bu
ülkemizde. 8 yıldır bu analar için çetelerle mücadele ediyoruz.
Bunun istismar edilmesini doğru bulmuyoruz."
İKTİDARLARINA ÖZELEŞTİRİ
Kendi iktidarları döneminde faili meçhul bir
vakanın olduğunu bu toplantıda öğrenen Erdoğan şaşkınlığını
paylaştı. Kayıp öğrenciyi anlatırken Erdoğan, "7 yılı ayrıca hesaba
çekmemiz lazım" diyerek özeleştiride bulunmayı da ihmal etmedi:
''(İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a bakarak) Bunlardan bir tanesi
2004'te olmuş bir hadisedir. Dönemimizde faili meçhul yok diye
bildim. Bunu, zaman zaman gerek Abdülkadir beyin gerekse sizin
döneminizde paylaştım. Var mı yok mu diye? 2004'te böyle bir faili
meçhulün olduğunu o gün orada öğrendim. Evladının İstanbul Teknik
Üniversitesinde okurken, bir gidişle gittiğini ve İğneada'da
kaybolduğunu, ondan sonra sadece ıslak fanile ve şortunun kendisine
ulaştırıldığını... Orada farklı farklı şeylerin kendisine
söylendiğini, bunların inandırıcı yanı olmadığını... Ben de ona
inanıyorum doğru söylüyor. Bunlar yapıldı ama şimdi bunların
aşılması gerekiyor ve bunların üzerine şiddetle gidip,
2004-2011, 7 yıl... Bu 7 yılı ayrıca hesaba çekmemiz lazım.
Nedir, ne değildir? Bunun üzerine ayrıca gitmemiz lazım. Annesi ile
tekrar tekrar görüşmemiz lazım. Şu anda Ergenekon'da ismi
geçen bazı isimlerle bağlantılarının olduğu söyleniyor. Aldığımız
raporların üzerine gideceğiz. Netice almaya gayret edeceğiz.''
DOSTLUK BARAJI
Hatay'da temeli atılan ve Suriye ile ortak yapılan
Dostluk barajı konusunda da Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"6 şubat 2012 de gövdeyi bitireceğiz, baraj su tutmaya başlamış
olacak. Sonraki senede inşallah (2013 6 şubat) elektrik ve sulama
olayının biteceğinin sözünü aldık. 2 yıl içinde gerek baraj gerek
enerji gerek sulama kanallarını bitirmiş olacağız."
BANA BİR ŞEY OLMAZ ANLAYIŞI
Ankara ve Antalya'da iş yerlerinde meydana gelen patlamalarda
hayatını kaybedenlerin yakınlarına Allah'tan sabır diledi.
Sendikalar ve işverenlerden iş sağlığı ve güvenliği konusunda çok
daha hassas olmalarını isteyen Erdoğan, bu tür olayların
tekrarlanmaması için denetimlerin sıklaştırıldığını, tavizsiz
şekilde eksiklerin üzerine gittiklerini ifade etti. Erdoğan,
''Ancak, takdir edersiniz ki her iş yerini her an
denetlemek, her an gözlemek mümkün değil. İşçilerimizin,
işverenlerimizin 'bana bir şey olmaz' anlayışından artık sıyrılarak
muhtemel her vaka için önceden tedbir almalarını, uyarılara azami
ölçüde dikkat göstermelerini bekliyoruz'' dedi.
İHARACAT RAKAMLARI
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin bu yılın Ocak ayında 1969 yılından bu
yana görülen en düşük enflasyon oranının gerçekleştiğini
belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
''Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, ihracatımız da Ocak
ayında 2010 yılının Ocak ayına göre yüzde 23 oranında arttı. Sadece
Ocak ayı için söylüyorum, ihracatımız 9 milyar 655 milyon dolar
olarak gerçekleşti. Önemli bir ayrıntıyı da dikkatlerinize
sunuyorum. Bunu çok önemsiyorum. Güneydoğu Anadolu Bölgemizden Ocak
ayında yapılan ihracat rekor bir seviyeye ulaşarak 500 milyon dolar
oldu. Geçen yılın Ocak ayında 346 milyon dolardı. Yani
geçen yıla göre bu yıl yüzde 45 oranında artış sağlandı. Bu
vesileyle bir kez daha tüm ihracatçılarımıza, üreticilerimize,
işçilerimize bu sevindirici rakamlardan dolayı şahsım, milletim
adına şükranlarımı sunuyorum. Dün de 2010 yılı sanayi üretimi
oranları açıklandı. Sanayi üretimimiz beklentilerin çok çok
üzerinde. Yüzde 17 oranında artış kaydetti.''