Erdoğan'dan Yılmazer'e suç duyurusu
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın avukatı Ali Özkaya, Ali Fuat Yılmazer için suç duyurusunda bulundu.
Başbakan Erdoğan, kendisine iftira ve hakarette
bulunduğu iddiasıyla eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali
Fuat Yılmazer hakkında suç duyurusunda bulundu.
Erdoğan'ın avukatları Ali Özkaya, Muammer Cemaloğlu ve
Burhanettin Sevencan'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği
suç duyurusu dilekçesinde, Yılmazer'in, katıldığı televizyon
programında açıklamalarda bulunduğu belirtildi. Dilekçede,
Yılmazer'in Ergenekon, Balyoz ve Oda TV gibi çok sayıda davanın
bizzat Başbakan Erdoğan tarafından yürütüldüğü iddia edildi.
"Başbakan'ın kimseyi tutuklama veya tutuklattırma
yetkisinin olmadığı" vurgulanan dilekçede, Erdoğan'ın,
ülkede gerçek bir hukuk devletinin yerleşmesi için çetelerle,
örgütlü suç yapılarıyla, vesayet rejimleriyle mücadele edilmesi
konusunda soruşturma mercilerine her türlü desteği verdiğine işaret
edildi.
"BU DALGA OPERASYONLAR MİLLETİ BOĞACAK"
Erdoğan'ın, hukuka uygun yürütüldüğüne inandığı süreçlere sonuna kadar sahip çıktığı, kamu görevlilerini yüreklendirdiği belirtilen dilekçede, ancak bu soruşturmaların "dalga dalga" yapılması ve "hukuka aykırı soruşturma yapılıyor ve sahte delil üretiliyor" eleştirisini ciddi bulması üzerine "Bu dalga dalga operasyonlar milleti boğacak" dediği ve yanlış gördüklerini kamuoyu önünde dile getirdiği hatırlatıldı.
"İLKER BAŞBUĞ VURGUSU"
Dilekçede, Erdoğan'a, Başbuğ'un ifadeye çağrılacağı bilgisi verildiği, onun da "Genelkurmay Başkanlığı yapmış emekli bir komutanın ifadeye çağrılması" nedeniyle gerekli insani hassasiyetle davranılması konusunda görüşünü açıklayıp, talimat verdiği anlatıldı.
"Bugün bile Erdoğan'ın anlayamadığı bir şekilde, Türkiye Cumhuriyeti'nin meşru Genelkurmay Başkanı'nın 'terör örgütü kurmak ve yönetmek' iddiasıyla tutuklandığı ve Anayasa'nın 145. ve 148. maddesinin açık hükümlerine rağmen özel yetkili ağır ceza mahkemesinde yargılandığı" kaydedilen dilekçede, Erdoğan'ın, "Başbuğ'un, terör örgütü kurucu ve yöneticisi olarak nitelendirilerek suçlanmasının haksızlık ve yanlış olduğunu, bunun kabul edilemez bir iddia olduğunu" tüm süreçlerde beyan ettiği aktarıldı.
O günlerde bazı gazetelerde ve görsel medyada, Erdoğan'ın bu açıklamalarının eleştirildiği hatırlatılan dilekçede, "İnternet Andıcı" davasının doğrudan hedefi AK Parti ve partili milletvekillerince kurulan hükümet olmasına ve partinin davaya müdahilliğine rağmen hiçbir duruşmaya katılınmadığı ifade edildi.
"YURT DIŞINA ÇIKMA YASAĞI"
Yılmazer'in diğer kişilerin tutuklanması hususundaki beyanlarında da benzer iftira ve hezeyanlar olduğu kaydedilen dilekçede, Yılmazer'in, "Tüm tutuklamaları biz yaptık" demesinin "suç itirafı" olduğuna yer verildi.
"Savcılığın, bu suç itirafından yola çıkarak, bu
soruşturmalarda görev alan kamu görevlileri içinde 'paralel bir
yapının' olup olmadığını tespit etmesinin beklendiği" bildirilen
dilekçede, Yılmazer'in, "kendisiyle beraber hareket eden örgütlü
yapıdan gözleri uzaklaştırmak ve başka kişilere suç atmak gayreti
içinde olduğu" ifade edildi.
Dilekçede, "Yılmazer'in yurt dışında taşınmaz satın aldığı, yurt dışına çıkarak, bir daha dönmeyeceği şeklinde duyum alındığı" bildirilerek, Yılmazer hakkında soruşturma yapılması ve yurt dışına çıkış yasağı konulması için mahkemeye başvurulması istendi.