Erdoğan'dan yeni Kıbrıs formülü
Abone olBaşbakan Erdoğan, "Güney Kıbrıs yönetiminin, Doğu Akdeniz'de güven ve işbirliği ortamının oluşması için kendisinin de adım atması gerekiyor" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Güney Kıbrıs yönetiminin, Doğu
Akdeniz'de güven ve işbirliği ortamının oluşması için kendisinin de
adım atması gerektiğini ve her şeyi Türkiye ve KKTC' den
beklenemeyeceğini anlamalıdır" dedi. Davos'ta yapılan Dünya Ekonomi
Forumu'nun (WEF) toplantısına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
dün akşam yurda döndü. Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda bir basın
toplantısı düzenleyerek, Davos'ta gerçekleştirdiği görüşmelerle
ilgili basın mensuplarına bilgi verdi. Toplantı vesilesiyle dolu
dolu yoğun bir programı tamamladıklarını belirterek sözlerine
başlayan Erdoğan, bu toplantıların gayri resmi nitelik arz ettiğini
söyledi. Dünya Ekonomi Forumu'nun, devlet adamları, düşünürler,
sanatçılar ve üst düzey işadamlarının katıldığı zirve olarak
tanındığını kaydeden Erdoğan, "Biz de 4 yıldır bu toplantıya
katılıyor ve toplantıyı önemsiyoruz. Burada, dünya gündemindeki
ekonomik ve siyasi konuları samimi şekilde tartışma zeminini
buluyoruz. Ciddi bir düşünsel alışverişte bulunuyoruz. Hatta
yatırımcıların ülkelerarası müşterek adımlar atması ve ülkemize
yatırım yapmaları bakımından zemin oluşturduğuna inanıyor ve bunu
önemsiyoruz" dedi. Davos'taki görüşmeleri hakkında da bilgiler
veren Recep Tayyip Erdoğan, toplantıda Türkiye'nin geleceğe yönelik
vizyonunu çeşitli platformlarda dile getirdiklerini belirtti.
Toplantıda Türkiye'nin hedeflerini anlattıklarının altını çizen
Erdoğan, "Tarafımıza gelen soruları cevapladık. Gerek oraya bizden
önce giden Devlet Bakanımız Ali Babacan gerekse Kemal Unakıtan bir
çok toplantıda düşüncelerimizi anlatma fırsatı buldu ve onları
aydınlattı. Türkiye'nin geleceğe yönelik vizyon ve önceliklerini
anlatma imkanı elde ettik. Dünya basınının önde gelen köşe
yazarlarını da orada bir arada bulma fırsatı elde ettik. Onlarla
soru cevap toplantıları yaptık. Dün güne İsviçre Cumhurbaşkanı
Moritz Leuenberger ile görüşerek başladık. Daha sonra Pervez
Müşerref ve Afganistan Cumhurbaşkanı Hamit Karzai ile görüştük.
Kofi Annan ve Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili ile
görüşmemiz oldu. Bir oturuma katılıp açış konuşması yaptık"
şeklinde konuştu. Bu görüşmelerde, ekonomik ve siyası konuları
değerlendirme imkanı bulduklarını anlatan Erdoğan, bu konuları
dünyanın en önde gelen lider firmaların CEO'larıyla da
görüştüklerini ifade etti. Erdoğan, "Biz Türkiye'yi anlattık. Onlar
bize soru sordu. Görüştüğümüz firmalardan bazıları Türkiye'de
yatırımı olan firmalardı. Yaklaşık 15 kadar yatırımı olan veya
yatırım düşüncesindeki girişimcilik planları yapan firmaların
CEO'larıyla görüştük. Uluslararası ve bölgesel konularda bir çok
yararlı alışverişte bulunduk" dedi. Davos'ta AB yetkilileri ile
görüşme imkanı bulduklarını da söyleyen Erdoğan, "AB yetkililerinin
AB üyeliğimiz ve tarama sürecine yönelik sorularını cevapladık. Ali
Bey Başmüzakereci olarak onlarla daha sıkı irtibatta oldu" diye
konuştu. Pervez Müşerref'le görüşmelerinin ana konusunu Pakistan
depreminin oluşturduğunu anlatan Erdoğan, Müşerref'in kendilerine
Pakistanlıların Türkiye'nin yardımlarından duyduğu memnuniyeti
ifade ettiğini kaydetti. Erdoğan Müşerref ve daha sonra görüştüğü
Karzai ile Filistin seçimlerinin neticesi, Irak, İran ve bölgedeki
diğer konuları konuştuğunu belirtti. Erdoğan, "Birlikte neler
yapabiliriz bunları konuştuk. Bölge ile ilgili yapabileceklerimizi
görüştük" şeklinde konuştu. Açıklamasında, Kofi Annan ile
yaptıkları görüşmeye de değinen Erdoğan, bu konuda şunları söyledi:
"Annan ile yararlı bir görüşme yaptık. Bölgemizdeki önemli konuları
konuştuk. Irak, Ortadoğu ve Kıbrıs'ı ele aldık. Kalıcı barışın
ancak BM'nin katkıları ile olabileceğine inancımızı kendilerine
açıkladık. Yaptığımız Kıbrıs konulu görüşmede, BM Güvenlik
Konseyi'nde bekletilen raporun, değerlendirilip açıklanması
hususunu kendilerine hatırlattık. Ayrıca Dışişleri Bakanımız
Abdullah Gül'ün yeni eylem planını hatırlattık. Annan'ın bu
konudaki yaklaşımlarının olumlu olduğunu kendisinden duyduk.
Türkiye'nin Kıbrıs meselesine iyi niyet kapsamında, BM
parametreleri temelinde ve Annan Planı çerçevesinde nasıl
yaklaştığını ve 2004 Nisan'ındaki tavrımızın, KKTC'deki
kardeşlerimizin ne derece müspet olduğunu ve buna karşılık Güney
Kıbrıs yönetiminin takındığı tavrının olumsuz olduğunu ve
kendilerinin de bu konuda izolasyonların kaldırılması noktasındaki
tavrını da bildiğimiz için bunun bugün için de geçerli olması
gerektiğini ifade ettik. Kıbrıs'ta gerçekleştirilen referandum
sonrası kendileri de Türkiye'nin çabalarını takdirle
karşıladıklarını ifade etti. Sayın Genel Sekreter, Türkiye'nin
Kıbrıs konusundaki yapıcı tavrını memnuniyetle karşıladıklarını
ifade etti. Türkiye'nin bu kapsamda hazırladığı yeni eylem planının
dikkatlice incelendiğini ifade etti ve incelemenin ardından bize
döneceklerini ve bu konuyu tekrar bizimle müzakere edeceklerini
söyledi. Bir tarih söz konusu değil. Güney Kıbrıs Rum yönetiminin
yeni eylem planına soğuk baktığı ortada. Güney Kıbrıs yönetiminin,
Doğu Akdeniz'de güven ve işbirliği ortamının oluşması için
kendisinin de adım atması gerektiğini ve her şeyi Türkiye ve KKTC
den beklenemeyeceğini anlamalıdır. Sayın Genel Sekreter ile
Filistin seçimi sonuçlarını da değerlendirdik. O da bu konuda,
önümüzdeki günlerde Londra'daki toplantı sonunda bir açıklama
yapacağını açıkladı" Başbakan Erdoğan, açıklamanın ardından basın
mensuplarına sorularının olup olmadığını sordu. Basın
mensuplarından soru gelmeyince gülerek, "Maaşallah, teşekkür
ediyorum" dedi ve salondan ayrıldı. Bu arada Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ile Erdoğan'ın eşi Emine
Erdoğan da aynı uçakla Türkiye'ye geldi. Başbakan Erdoğan, Atatürk
Havalimanı'nda kendisini karşılamaya gelen Vali Güler'le ayak üstü
sohbet ederken, kar yağışının nasıl atlatıldığını sordu. Vali Güler
de bu soru üzerine, "Herhangi bir sorun olmadı. Bütün tedbirleri
aldık. Sadece 2 uçak pistten çıktı" açıklamasını yaptı.