Erdoğan'dan yeni Irak idealine destek

Abone ol

Başbakan Erdoğan, ABD'nin saygın gazetelerinden Wall Street Journal'a yazdığı bir makalede, Türkiye'nin yeni Irak idealine bağlı olduğunu bildirdi.

Başbakan Erdoğan, makalesinde, Irak'ın teröristlerin bir eğitim alanı haline gelmesine müsaade edilmemesini de istedi. Son iki yılda Irak'ta her şeyin dramatik bir şekilde değiştiğini kaydeden Erdoğan, Arap, Kürt, Türkmen, Süryani, Sünni, Şii ya da Hıristiyan olmak üzere Irak toplumunun tüm kesimlerinin güvenlik, istikrar ve nezih bir gelecek için mücadele verdiğini ifade etti. Bunların ancak gerçek Irak ulusal gündeminin gerçekleştirilmesi aracılığıyla, etnik ve dini çeşitliliğin bir rekabet kaynağı olarak değil, bir zenginlik kaynağı olarak hesaba alınmasıyla başarılabileceğini ifade eden Erdoğan, şunları yazdı: ''Bu, yıllarca bölgede ve vatandaşları arasında geleneksel uyuma dair her erdemi bulandıran zalim ve maceracı bir diktatörlüğün zulmü altında bulunan bir ülkede kolay bir görev değildir. Mevcut atmosferde, Iraklıların çoğu yeni bir düzen arayışındayken, şiddet ve terörden yana olanlar, durumdan yararlanmaya çalışmaktadırlar.'' Türkiye'nin Irak'taki terör ve istikrarsızlıktan derin endişe duyduğunu kaydeden Erdoğan şöyle dedi: ''Ülkenin, PKK ya da El Kaide fark etmeksizin, teröristlerin bir eğitim alanı haline gelmesine müsaade edilmemelidir. Bu suç grupları, benim ülkemde de canice saldırıların sorumlusudur. PKK, Türkiye'de 30 binden fazla vatandaşımızı katletmiştir. Samimi arzumuz, Irak güvenlik güçlerinin Irak'ta güvenliği sağlayabilmesi ve yeterli eğitim almış Irak personelinin duruma hakim olmasıdır. Bu, ABD ordusunun da güvenle evine dönmesi için hayatidir.'' Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: ''Türkiye, ana müttefiki ABD'nin Irak konusundaki endişelerini anlıyor. Biz ABD'nin Irak'ta demokrasi ve istikrar yönündeki çabalarını destekliyoruz. Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğünü devam ettirmede çok hassastır ve Washington'ın da bu önemli konuda eşit derecede hassas olmasından memnunuz. Türkiye, ayrıca Irak'ın doğal kaynaklarının merkezi hükümetin kontrolü altında bulundurulması konusunda da hassastır. Bu Batı piyasalarına güvenli ve istikrarlı enerji arzının tek yoludur.'' Irak'ta umutlanmak için yeterince sebep bulunduğunu kaydeden Erdoğan, şu ifadeyi kullandı: ''Bütün zorluklara rağmen, siyasi geçiş süreci yolunda gidiyor. Diyalog ve uzlaşı kültürü tedricen yerleşiyor. Irak seçilmiş bir geçiş hükümetine sahip. Iraklılar arasında siyasi süreç ve yeniden yapılanmanın eş zamanlı olarak ilerletilmesi konusunda da geniş bir fikir birliği mevcut. Tarihin bu kavşağında, Iraklıların tercihi artık eski ile yeni arasında değildir. Bu, kolektif geleceklerinin en iyi nasıl kurulacağı hakkındadır. Bu yüzden, anayasanın hazırlanması ve 15 Ekim'de yapılması planlanan referandum için en geniş halk katılımının sağlanması çok önemlidir'' dedi. -IRAK'TA GÜÇ PAYLAŞIMI- Bu süreçte büyük engeller bulunduğunu da kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bazı Iraklılar arasında etnik ve mezhepsel bölünmeler üzerinde oynamaya dair güçlü bir eğilim gözükmektedir; otoriteryan alışkanlıklar henüz geçmişe ait şeyler haline gelemedi ve 'güç paylaşımı' sık sık 'ülkenin paylaşımı' ile karıştırılıyor. Bütün bunlar yukarıda bahsettiğim olumlu momentumu yok etmemeli. Açıkça görülmektedir ki, Irak toplumunda karşılıklı güveni oluşturmak zaman alacaktır. Iraklılar, tarihlerindeki acı tecrübelerinden dersler çıkarmalı, eski yanlışları ve adaletsizlikleri tersine çevirmek suretiyle önceki rejimin hatalarını tekrarlamaktan kaçınmalıdırlar.'' Türkiye'nin tam olarak bu gerçeklik duygusuyla hareket ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, makalesini şöyle sürdürdü: ''Biz Irak'ın demokratik dönüşümüne tam destek veriyoruz ve yeniden yapılanma ve rehabilitasyonuna yardım için hazırız. Pek çok Türk vatandaşının ölümüne yol açan, süregiden güvenlik problemlerine rağmen, Irak'la olan ekonomik alışverişimiz doğal sürecinde devam etmekte ve ticaretimiz genişlemektedir. Türkiye, Irak için önemli bir insani ve ekonomik kavşak hizmeti görmektedir. Irak'taki terör kurbanlarının pek çoğu Türkiye'deki hastanelerde tedavi edilmektedir. Her çeşit yardım ve erzak, Türkiye'den Irak'a giderek, haneler kadar ekonominin pek çok hayati sektörüne de ulaşmaktadır. Biz elektrik sıkıntısının giderilmesi için bu ülkeye elektrik sağlamakta ve bunu daha da artırmanın olanaklarını araştırmaktayız, ayrıca rafine petrol ürünleri de sağlamaktayız. Benzer şekilde, İstanbul'a seferler başlatan yeni Irak Hava Yolları için bir uğrak yeri olmaktan da mutluyuz.'' -''IRAK GEÇİŞ HÜKÜMETİNİ DESTEKLİYORUZ''- Türkiye'nin siyasal taahhütlerinin de daha az heyecan verici olmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan şunları kaydetti: ''Irak geçiş hükümetini ve ülkeyi istikrara kavuşturarak birliğini koruma çabalarını güçlü bir şekilde destekliyoruz. Irak Başbakanı İbrahim Caferi'nin mayıs ayında ilk yurtdışı resmi ziyaretini Ankara'ya yapması, yeni Irak ile olan ilişkilerimizin daha da gelişmesine yönelik kanalların geliştirilmesine yardımcı olmuştur. Türkiye, Irak'ın yeni ortaya çıkan yönetim yapısı kadar, bütün siyasal ve sosyal yapısıyla da yakın işbirliği kurdu. Bu ilişki, Türk hükümeti tarafından atanan özel bir temsilci tarafından yakından koordine edilmektedir. Bu bağlamda, Türkiye ayrıca kendi demokratik tecrübesini de paylaşmaktadır. Türkiye'nin yasama, yargı ve idari kurumlarını ziyaret eden Irak heyetleri aracılığıyla, Irak siyasi partileri için tam bir program yürütülmektedir. Türkiye, ayrıca ilgilenen Irak siyasi partileri, parlamenterler, anayasal organlar ve üniversiteler arasındaki temasları kolaylaştırmaktadır. Türk düşünce kuruluşları da demokratik bir anayasal düzen arayışındaki Irak'ta uzlaşıyı geliştirmek için birçok uluslararası toplantı düzenledi. Türkiye, ayrıca Irak güvenlik güçlerinin kurulmasına yardımcı olmaktadır. Irak'taki NATO Eğitim Misyonu'nda yer almakta ve ikili eğitim projeleri geliştirmekteyiz.'' -''IRAK'IN BİRLİĞİ, STRATEJİK BİR ZORUNLULUKTUR''- Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin bütün bunları şu gerekçelerle yaptığını sıraladı: ''İlk olarak, biz yeterince acı çekmiş gerçekten yakın bir komşumuzun iyiliğine önem veriyoruz. İkincisi, Irak'taki istikrarsızlık, sadece Irak'ın bir meselesi değildir. Son 25 yılın tecrübesi bunu doğrulamaktadır, Irak'ın komşularının, Irak'ın birliği ve istikrarından çıkarı ve sorumluluğu vardır. Bunların ötesinde, değişken Ortadoğu'da barış ve güvenliği sürdürmek için istikrarlı ve birleşik bir Irak'a ihtiyaç duymaktayız. Irak konusundaki Uluslararası Konferans'ta Irak Dışişleri Bakanı, 'Irak, bölgesel istikrar için dengeleyici bir unsur' gerçeğine vurgu yapmıştır. Türkiye, bu gerçeğe katılmaktadır. Irak'ın bu eşsiz rolü, bölgemizin geleceği için hayatidir ve başka bir ülke tarafından yerine getirilemez. Bu yüzden Irak'ın birliği stratejik bir zorunluluktur.'' Başbakan Erdoğan, yazısını şöyle tamamladı: ''Irak, bizim sadece bir komşumuz değil. Irak toplumunun bütün kesimleriyle aynı tarih, din ve zengin bir kültürel mirası paylaşmaktayız. Onların endişelerini anlamakta, paylaşmakta ve bütün Iraklıların, demokratik ve refah içinde bir ülke vizyonunun arkasında toplanmasına ihtiyaç duyulduğuna inanmaktayız.''

Günün Önemli Haberleri