Erdoğandan yaylım ateşi
Abone olSultanbeyli İlçe Kongresi'ne katılan Başbakan Erdoğan, icraatlarını anlattı ve muhalefete yüklendi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gensorunun ciddiyetini
kaybettiğini belirterek, "Şu anda gensoru müessesini işletmek
isteyen ana muhalefetin ciddiyetten uzak olduğunu görüyorum"
dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Sultanbeyli İlçe Kongresi'ne katıldı.
Sultanbeyli Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen kongrede
kürsüye çıkan Erdoğan'a, partililer sevgi gösterisinde bulundu.
Konuşmasında muhalefete yüklenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
"Yolsuzluk bizim kitabımızda yoktur. Ana muhalefet partisi yatıyor
kalkıyor, 'buralardan birşey elde edebilirmiyim' gayreti içinde
üçüncü gensoruyu veriyor. Gensoruyu da sulandırdılar. Gensorunun
bir ciddiyeti vardı, o da ciddiyetini kaybediyor. Bu tür
müesseseleri işletmek isteyenlerin ciddi olması lazım ki bu
müessesenin bir anlamı olsun. Şu anda gensoru müessesini işletmek
isteyen ana muhalefetin ciddiyetten uzak olduğunu görüyorum.
Bununla kendine göre bazı neticeler elde etme peşinde. Aç tavuk
kendini buğday ambarında sanırmış. Bunların da durumu bu. Biz
sonuna kadar bununla mücadele etmekte kararlıyız" açıklamasında
bulundu.
Erdoğan, Türkiye'nin, aynen İstanbul'da olduğu gibi bir şantiye
haline dönüştüğünü belirterek, "Çağdaş bir Türkiye'yi kuruyoruz ve
bunun adımlarını en batıdan, en doğuya kadar hep birlikte atıyoruz.
Durmak yok. Koşuyoruz, koşacağız çünkü bizim Türkiye'ye sözümüz
var, milletimize sözümüz var. Gidiyoruz gündüz, gece. İlçe
kongrelerinden sonra il kongrelerini, sonra da Sonbahar'da büyük
kongremizi yaparak 2007 genel seçimlerine hazırlanacağız.
Girilmedik ev, çalınmadık kapı bırakmayacağız.
Eğer 'biz duralım da birileri bizim yerimize gidip bu işi anlatsın'
dersek, kimse bizim yerimize gidip bu işi anlatmaz" dedi. AK
Parti hükümetinin icraatlarını anlatan Erdoğan, "Ekstra şeyler
istemiyoruz. Biz olduğumuz gibi neysek onu anlatıyoruz. Kimseye
abartılı şeyler söylemeye gerek yok, palavraya da gerek yok. Ne
aldatan olacağız, ne aldanan olacağız. Kuru kuruya karalama
politikalarıyla yola devam etmenin anlamı yok çünkü yaptıklarımız
bir çok şeyin ispatına yetiyor" diye konuştu.
Erdoğan, AK Parti hükümetinin eğitime yönelik desteğinin süreceğini
belirterek, üniversitelerde verilen bursun 45 milyon liradan 130
milyon liraya çıkardıklarını söyledi. Bunun da yeterli olmadığının
altını çizen Erdoğan, "Okullar açılırken bütün sıralar üzerinde
bütün yavrularımız kitaplarını hazır buldu. Fakat baktık ki lise
öğrencilerini kitaplarını bulamıyor. Önümüzdeki yıldan itibaren
lise öğrencilerinin de kitaplarını ücretsiz olarak sıralarının
üzerine yerleştireceğiz. Bazıları soruyor kaynak nerede? Kaynak
Türkiye, kaynak AK Parti.
Biz gelmeden önce toplanan vergiler faiz giderlerini karşılamaya
yetmiyordu. Şimdi ise durum değişti. Toplam verginin sadece yüzde
37'si faiz giderlerine, onun dışında kalanla devletin cari
harcamalarını ve yatırımları karşılıyoruz. Bunun yanında ücretsiz
kitap veriyoruz, ücretsiz kömür dağıtıyoruz" ifadelerini
kullandı.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlk yıl biz 5.5 katrilyonluk yatırım yaptık. İkinci yıl 6.5
katrilyonluk yatırım yaptık. Üçüncü yıl 10 katrilyonluk yatırım
yaptık. Bu yıl 15 katrilyonluk yatırım yapıyoruz. Katlanarak devam
ediyoruz.
İş bilenin, kılıç kuşananındır. 'SSK hastanelerinden eczaneleri
kaldıramazsınız' diyorlardı. SSK'lı kardeşlerimiz hastanelerdeki
kuyruklardan kurtuldu, serbest eczanelerden ilaçlarını alıyor.
Demek ki yapılabiliyormuş. Ama daha yapmamız gereken çok şey var.
Sağlıklı doğum 9 ay 10 günde oluyor, daha erken olursa sağlıksız
olur. Başınızda sizin sevdalınız olan bir hükümet var, dertliniz
olan bir hükümet var. Halkının derdiyle dertlenen bir hükümet
var".
Sağlıkta daha başka adımlar atacaklarını belirten Başbakan Erdoğan,
doktor konusundaki sıkıntıları gidermeye çalıştıklarını söyledi.
Erdoğan, İthal doktor olayından bazı çevrelerin rahatsız olduğunu
belirterek, "İthal doktor olayını ülkemizdeki doktorlarımıza karşı
olduğumuz için değil, bir ihtiyacın giderilmesi için yapıyoruz,
yapmak zorundayız. Dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri bunu yapıyor
da, Türkiye bunu niye yapmasın. Bugün Türk olup da başka ülkenin
vatandaşlığında olduğu için, yasal engel sebebiyle Türkiye'ye
dönemeyen doktorlar var. Biz bunları ülkemize çekmek istiyoruz.
İstiyoruz ki bu sıkıntılarımızı giderelim. Bunun için şu anda
çalışmalar yapılıyor. Biz önümüzde engel istemiyoruz, yardım
istiyoruz" dedi.
Türkiye'de tüm devlet hastanelerini özelleştirme gibi bir amacı
olduğu yönünde açıklamalar yapıldığını belirden Erdoğan, bu
açıklamaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Erdoğan, "Bu tümüyle
yanlış, tümüyle iftira. Ben bugüne kadar devlet hastaneleriyle
ilgili bunların özelleştirilmesi noktasında bir adım atmak gibi bir
konuyu konuşmadım. 'Sağlık kent projesi' dedim, "Arapları buraya
çekecek" dediler. Araplardan neden bu kadar rahatsız oluyorsunuz.
Ne var bunda. Her zaman söyledim, bunlar hala aynı kafa,
değişmiyor. Paranın dini yoktur, milleti, milliyeti yoktur. Kim
ülkeme gelip yatırım yapıyorsa, bizim başımızın üstünde yeri
vardır" diye konuştu.
Göreve geldiklerinden bu yana bir çok üründe fiyatların düştüğünü
örneklerle sıralayan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz göreve gelmeden önce cezaevlerinde düşünce suçluları vardı,
din ve vicdan suçluları vardı. 3 Kasım'dan sonra kurulan bu
hükümetle birlikte şimdi cezaevlerinde acaba kaç tane düşünce
suçlusu görebilirsiniz. İşte bizim farkımız bu. Kopenhag siyasi
kriterleriyle birlikte bu dönem geride kaldı. Emin adımlarla bu
yolda yürüyoruz. Gücümüzü haktan ve halktan alıyoruz. Hesabımızı da
hakka ve halka veriyoruz. Durmak yok. El ele, omuz omuza verecğiz,
birlik, beraberlik ve dayanışma içinde çalışmalarımızı
sürdüreceğiz".
Erdoğan, sözlerinin sonunda, "Beraber yürüdük biz bu yollarda"
isimli şarkıyı partililerle birlikte söyledi.