Erdoğan'dan yaylım ateş!
Abone olBaşbakan Erdoğan, seçim sistemiyle ilgili muhalefetin tavrını eleştirdi, hazırlayacakları teklifi Meclis'e getireceklerini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratikleşme
paketinde seçim barajına ilişkin üç öneri sunulduğunu; ancak
muhalefet partilerinin teklifleri değerlendirmediğini söyledi.
Muhalefetin bu tavrı karşısında, yeniden bir değerlendirme yaparak
karar vereceklerini anlatan Erdoğan, hazırlanan teklifi Meclis'e
sunacaklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, Ceyhan'da katıldığı toplu açılış töreninde
yaptığı konuşmada, bugün Adana ve Kozan'dan sonra Ceyhan'da da
çoğunluğu eğitim alanıyla ilgili 9 eseri hizmete açacaklarını
söyledi. Eğitimin önemine işaret eden Erdoğan, okullarda ders
kitaplarının ücretsiz verildiğini, dersliklerin sayısının
artırıldığını, üniversitesi olmayan il kalmadığını
anlattı.
Türkiye'nin özellikle petrol havzası olması gerektiğini
düşündüklerini ve Ceyhan'ı petrol havzası yaptıklarını ifade eden
Erdoğan, bununla da kalmadıklarını, Kerkük-Yumurtalık hattının da
Ceyhan'a ulaşacağını ve petrolün türevlerinin burada üretilir hale
gelineceğini kaydetti. Bütün bunların yapılabilmesi için yerel ve
genelin bütünleşmesinin önemine vurgu yapan Başbakan Erdoğan,
çıkardıkları yeni yasayla büyükşehirlerin mülki sınırlarını
genişleterek köylerin, beldelerin mahalle olacağını belirtti.
Alandan bazı vatandaşların Rabia işareti yapması üzerine
Başbakan Erdoğan, "Rabia Meydanı Ceyhan'a da gelmiş. Fakat 17
yaşındaki Esma'yı unutmuyor musunuz değil mi? Esma'nın ruhu şad
olsun" ifadesini kullandı.
"İŞ BİLENİN KILIÇ KUŞANANIN"
Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye 23,5 milyar
dolar borcu olduğunu bu borcu sıfırladıklarını, "defteri
kapattıklarını" ifade etti. "Şimdi IMF bizden borç
istiyor" diyen Erdoğan, görüşmelerin sürdüğünü belirterek,
şunları kaydetti:
"Nereden nereye geldik? Güçlü olursanız bu duruma gelirsiniz.
Eğer biz daha önce dilenen bir Türkiye olsaydık bizden önceki
iktidarın olduğu gibi, MHP'nin, DSP'nin, ANAP'ın olduğu
gibi böyle olsaydık hep el pençe divan dolaşırdık. O geride kaldı,
kapattık onu. Bunlar milliyetçi ya, sevsinler sizin gibi
milliyetçiyi. Bizi delikli kuruşa muhtaç ettiler. Akşam yattık,
sabah kalktık birin yanına bir sıfır koydular. 6 tane sıfır vardı.
Biz eskiden tuvalete bir liraya giderdik. Eskiden sorardık, zengin
kime denir? Milyonere. Ne oldu, 1 milyona tuvalete gider hale
geldik. Biz dedik ki 'Bu altı sıfırı atacağız.' Dediler ki
'atamazsınız.' 'Atarız' dedik, biz altı sıfırı attık. Enflasyon
patladı mı? Çatladı. Yüzde 30 idi enflasyon, şimdi yüzde 6- 7,
buralardayız. Son olarak 7,88, burdayız. Yüzde 30'dan buraya
geldik. İş bilenin kılıç kuşananındır."
"YENİ HESAPLAR YAPMAYA BAŞLADILAR"
Demokratikleşme paketiyle ilgili anamuhalefet partisinin
"ikide bir bir şeyler söylediğini", yüzde 10 olan
seçim barajının indirilmesini istediğini aktaran Erdoğan, ülkelerin
istikrar ve güven politikaları olduğunu, anamuhalefet partisinin
dünyayı takip etmediğini savundu. Türkiye'nin kendi iktidarlarına
kadar istikrarı ve güveni yakalayamadığını dile getiren Erdoğan,
şöyle devam etti:
"Koalisyon hükümetlerinde hep zarar. Hep aşağıya gittik ama
bizimle istikrarı yakaladık ve onun için de ekonomi olarak
güçlendik. 'Peki' dedik, 'Biz size üç tane teklif sunuyoruz'. Bir:
dedik ki, 'Mevcut durumu koruyalım'. Beğenmiyorsunuz. Size ikinci
bir teklifimiz daha var, barajı yüzde 5'e indirelim, daraltılmış
bölge getirelim yani 5'li paketler halinde Türkiye'yi 110 bölgede
seçime sokalım. 5 ile çarp 550 milletvekili. Bunu da beğenmediniz.
Üçüncü teklif: barajı tamamen kaldıralım, hiç baraj olmasın ama 550
bölge olsun ve her bölgeden bir milletvekili çıksın. Baktım ki
şimdi buna da pek yanaşmaya niyetleri yok. Bundan da rahatsız
olmaya başladılar. Şimdi yeni hesaplar yapmaya başladılar. Şöyle
olsa, böyle olsa, ne olur. Kardeşim kusura bakma, onu teklif
ediyoruz, yok. Bunu teklif ediyoruz, yok. Şimdi biz oturup
konuşacağız, kararı vereceğiz ve o karardan sonra teklifi Meclis'e
getireceğiz."
ALEVİLERLE İLGİLİ DÜZENLEME
Başbakan Erdoğan, "Alevilere hak verilmedi" yönündeki sözlere
de değinerek, şunları belirtti:
"Benim Alevi vatandaşım milletvekili olabiliyor mu?
Olabiliyor. En üst makamlarda görev alabiliyor mu? Alabiliyor.
Nevşehir Üniversitesinin adını Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi
koyduk. Bu da bir mesaj. Bunun dışında da ben başbakan yardımcımı
da görevlendirdim, sen de bir çalışma yap. Daha önce çalışmalar
yaptık, yine yapın. Nerede bir sıkıntı var bunu da dinleyelim.
Yapılabilecek ne varsa bunları da yapalım.
'Ruhban Okulu niye açılmıyor?' dediler. Ben de onlara 'Ruhban
Okulunu açmak bizim için mesele değil' diyorum. Soruyorum: 'Batı
Trakya'da benim 150 bin vatandaşım var. Onların başmüftüsünü sen
neden tayin ediyorsun da oradaki soydaşlarıma onu seçme hakkını
vermiyorsun'. 'Yapacağız' dediler. 10 yıldır hala yapacaklar.
Atina'da iki tarihi camimiz var, yıkılmış. 'Bu camileri, müsade
edin biz yapalım' dedik. 'Tamam, yapacaksınız' dediler. Hala müsade
edecekler.
Bakınız, Lozan Anlaşması'na göre Sen Sinod Meclisi Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarından oluşur. Artık Türkiye'de vatandaşımız
olan papaz kalmadığı için Sen Sinod Meclisi bitmişti. Sadece patrik
kaldı. Biz de 'Siz dışarıdan papaz getirin, biz onları vatandaş
yapalım, böylece Sen Sinod Meclisi'ndeki o sıkıntıyı gidermiş
olalım' dedik. 17 tane getirdiler, vatandaş yaptık. Bizim bu iyi
niyetimiz yeter. Yetimhaneyi verdik, şu ana kadar 2 buçuk milyar
liralık gayrimenkullerini, Rumların, Musevilerin, Ermenlerin iade
ettik. Biz bunu da yaptık. Niye? Dedik ki 'Bu onların
hakkıdır, bugüne kadar burada bir yanlışlık oldu, bu yanlışı da biz
düzeltelim'. Zira bizim tarihimizde, bizim medeniyetimizde
Müslimin de gayrimüslimin de hakkını korumak devletin görevidir.
Biz bunu yaptık."
"ESED ER YA DA GEÇ GİDİCİDİR"
Kurban Bayramı'nın İslam dünyasının birliğine vesile olmasını
dileyen Başbakan Erdoğan, "Suriye'de 100 bini aşkın kardeşimiz
zalim Esed tarafından maalesef öldürüldü. Türkiye'nin içinden hala
bunlara destek verenler, onlarla beraber yürüyenler var. Tayyip
Erdoğan'a hakaret ediyor diye Türk medyasında bunu yazanlar var.
Bunları neyle izah edeceksiniz? Esed er veya geç gidicidir. Çünkü
zulme rıza zulümdür, zulümle abat olunmaz. Mısır'daki darbeci rejim
de kalıcı değildir. Biz halkın iradesine saygı duymayanlara asla
saygı duymayız" diye konuştu.