Erdoğan'dan ürküten mesaj!
Abone olMeclis, önümüzdeki hafta savaşa girip girmeme konusunda karar vermeye hazırlanırken, ürküten mesaj, AK Parti lideri Erdoğan'dan geldi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, vahim gelişmelein
çok yaklaştığı bir noktaya doğru gidildiğine dikkat çekerek,
''Bütün olup bitenlerden sonra Türkiye bugün için
yapabileceklerinin azamisini yapmış olmanın verdiği güvenle bu
noktadan sonra ülkemizin ve insanlarının geleceğini düşünmelidir.
Ancak böyle bir davranışla bölge barışının kısa vadede yeniden
sağlamlaştırılması için katkı sağlayabilir. Her şeye rağmen
toplumun Irak topraklarında bir sıcak çatışma ya da Irak'a yönelik
ciddi operasyon yapılırsa Türkiye'nin tavrı ne olmalıdır? Türkiye
nerede durmalıdır. Bu soru şunun için önemlidir. Şayet bir
operasyon olursa, eporasyon sonrası meydana gelecek oluşumlar
Türkiye'yi etkileyece midir? Buna herkesin vereceği cevap kuşkusuz
'evet' olacaktır'' dedi. Başbakan Abdullah Gül'ün de katıldığı grup
toplantısında Erdoğan, insan hayatında olduğu gibi devletlerin
hayatında da verilecek zor kararların ve alınacak risklerin
bulunduğunu belirterek, ''Uzun vadeli olarak hesaplanmamış geleceği
öngörülmemiş olaylar ağır bedellerle sonuçlanabilir. Oysa böyle
hayati durumlarda aslolan sağduyuyu ve aklı selimi elden bırakmadan
en faydalı olanı, en ahlaki olanı, en elzem olanı tespit edip, o
doğrultuda karar vermektir. İşte bugün Türkiye kendi dışında oluşan
şartlar dolayısıyla böyle bir önemli karar noktasına gelmiş
bulunmaktadır. Umarım Türkiye bu noktada en doğru kararı verecek ve
uygulayacaktır. Çünkü Türkiye'nin tarihi ve coğrafi konumu,
kültürel deneyimleri, siyasi tebrübesi bu kritik noktada en iyi
kararı verecek düzeydedir. Çünkü Türkiye tarihi inşa eden merkez
ülkelerden biridir'' dedi. Türkiye'nin büyük kararların altına imza
atmakta tecrübeli olduğunu kaydeden Erdoğan, ''Irak konusu çok
kritik bir aşamaya gelmiş durumdadır. Bu konurda henüz son söz
söylenmemiştir ve söylenecek sözler vardır'' diye konuştu.
Türkiye'nin Irak konusunda barışa dönük çok büyük çabalar
gösterdiğini ifade eden Erdoğan, ''Hükümetimiz başta olmak üzere
Türkiye'de herkes Irak'ta sıcak bir çatışmanın olmaması için yoğun
bir çaba sarfetmiştir'' ifadelerine yerverdi. Bölge ve diğer
ülkelerde 'savaşsız' çözüm için arayışlarda bulunduğunu tek tek ve
topluca görüşmelerin yapıldığını belirten Erdoğan bu girişmlerin AB
ve BM nezdinde de yapıldığını kaydetti. Erdoğan, Türkiye'de ise
anamuhalefet ve sivil toplum örgütleri de dahil herkese bilgi
verildiğini ve bu konudaki temasların en üst düzeyde
sürdürüldüğünü, bunun tebrik edilecek ve alkışlanacak çabalar
olduğunun altını çizdi. Erdoğan şöyle konuştu: ''Savaşa 'hayır'
barışa 'evet' çabaları sevinilecek ve mutluluk duyulacak
çabalardır. Aksi takdirde bugünün karar vericileri gelecek
acılardan da sorumlu olacaklardır. Türkiye olarak bu coğrafyada bin
yıllık tecrübemizle bütün hesapların güç ve iktidar üzerine
yapılmaması gerekitğini tekrarlıyoruz. Güç kadar meşruiyette
önemlidir. Ayrıca bölgesel barışı ve muhtemel savaştan sonraki
tabloyu da önceden görmek gerekiyor. Ancak bütün bunlara rağmen
şunu açıkca söylemek durumdayım ki, vahim gelişmelerin çok
yaklaştığı bir noktaya doğru gidilmektedir. Bütün olup bitenlerden
sonra Türkiye bugün için yapabileceklerinin azamisini yapmış
olmanın verdiği güvenle bu noktadan sonra ülkemizin ve insanlarının
geleceğini düşünmelidir. Ancak böyle bir davranışla bölge barışının
kısa vadede yeniden sağlamlaştırılması için katkı sağlayabilir. Her
şeye rağmen toplumun Irak topraklarında bir sıcak çatışma ya da
Irak'a yönelik ciddi operasyon yapılırsa Türkiye'nin tavrı ne
olmalıdır? Türkiye nerede durmalıdır. Bu soru şunun için önemlidir.
Şayet bir operasyon olursa, eporasyon sonrası meydana gelecek
oluşumlar Türkiye'yi etkileyecek midir? Buna herkesin vereceği
cevap kuşkusuz 'evet' olacaktır''. Erdoğan, Kuzey Irak'ta yeni bir
yapılaşma olacaksa Türikye'nin bu oluşumda yeralması gerekliliğine
de dikkat çekerek, ''Irak'taki bugünkü yapı değişecek ve yeni bir
yapılanmaya gidilecekse, Türkiye mutlaka bu sürecin karar
mekanizması içinde etkili bir biçimde yer almalıdır. Gerçekçi bir
politika yürütüyoruz. Harekatın başında eğer denklem dışı kalınırsa
harekatın sonunda gelişmeleri yönlendirici konumda olmak mümkün
olmayabilir. Türkiye'nin uzun vadeli çıkarları ve hatta Allah
muhafaza güvenliği tehlikeye girebilir. Ülke çıkarlarını korurken
çetin gerçeklerle yüz yüze geldiğimizi, ülkemizin meyşru
çıkarlarına halel getirmemek için zor kararlar vermek durumunda
olduğumuzu herkes biliyor. Ama siyasi önceliğimiz Türkiye'dir''
dedi.