Erdoğandan Türkçe tabela ricası
Abone olBaşbakan Erdoğan ''212 İstanbul Power Outlet Alışveriş Merkezi''nin açılışını yaptı. Mağaza sahiplerine önerisi vardı.
Başbakan Erdoğan mağazalara yabancı isim verilmesine üzüldü..
Mağaza sahiplerinden mağazalarına Türkçe isim koymalarını isteyen
Erdoğan, Türkçenin dünya markası olması gerektiğini belirterek
"dükkanlarımızda Türkçe isimler yerine farklı isimler
olması da bu kültür mücadelesinde bizim için bir yara
oluşturuyor." diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''(Bu kriz bizi teğet geçti)
dediğimiz zaman dalga geçenler, şimdi oturup yeni muhasebe
yapıyorlar. Kriz hakikaten teğet geçti'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Bağcılar'da yaptırılan ''212 İstanbul Power
Outlet Alışveriş Merkezi''nin resmi açılış töreninde yaptığı
konuşmada, farklı, modern mimarisiyle çevre düzenlemeleriyle park
yerleri, kültür merkezleri, çocuk oyun yerleriyle 212 İstanbul
AVM'nin İstanbul'un modern çevresine yakışan, hatta örnek teşkil
eden bir alışveriş merkezi olduğunu bildirdi.
Özellikle de yaklaşık 1500 kişinin istihdam edilecek olmasının
kendileri için farklı bir memnuniyet vesilesi olduğunu belirten
Erdoğan, 230 bin metrekare kapalı alana sahip 115 milyon avroya mal
olmuş böyle büyük ve modern bir alışveriş merkezini Ağaoğlu
İnşaat'la beraber İstanbul'a kazandırdıkları için Akın Holding'i
kutlayarak, emeği geçen herkesi Türk milleti adına tebrik ettiğini
söyledi.
NEREDEN NEREYE
Bütün bu adımlar atılırken her zaman ''Nereden nereye'' dediğini
anlatan Erdoğan, bir ara bu cümleye takılanların olduğunu
belirterek, ''Eğer 'nereden nereye' sorusunu kendimize sormazsak, o
zaman bu ülke arzuladığımız aydınlık yarınlara ulaşamaz.
'Nereden nereye' soruları bir muhasebedir. Bu muhasebeyi
sürekli olarak yapacak olursanız o zaman hedeflerinize çok daha
seri, çok daha süratle ulaşma imkanını bulursunuz'' diye
konuştu.
Açılışın ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından her yıl
verilen ''Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'' takdim törenine geçeceğini
anlatan Erdoğan, tambur üstadı Necdet Yaşar ve ney üstadı Niyazi
Sayın'ın bu anlamlı ödülü alacağını belirtti.
Bu iki sanatçının Türk musikisine ve kendi öz değerlerine bir ömür
boyu sahip çıktıklarını söyleyen Erdoğan, bu sanatçıların musikiyi
yaşatmakla kalmadıklarını, gelecek nesillere de aktarılmasını
sağladıklarını ifade etti.
TÜRKÇEYİ DÜNYAYA ÖĞRETMEK İÇİN GİRİŞİMLER
Akşam saatlerinde de bir başka önemli açılışın
gerçekleştirileceğini belirten Erdoğan, dünyanın en çok seyredilen
haber kanallarından biri olan Euronews'in bu akşam saat 19.00
itibarıyla Türkçe yayına başlayacağını söyledi.
TRT ile işbirliği içinde bu kanalın Türkiye'de de Türkçe
izlenebileceğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
MAĞAZA SAHİPLERİ TÜRKÇE İSİM KOYSUN
''Bunun öncesinde de TRT Türk kanalı yayına başladı. Uydu
aracılığıyla dünyanın önemli bir kesimine Türkçe yayın yapıyoruz.
Yine bu arada Yunus Emre Enstitüsünü kurduk. Türkçeyi tüm dünyada
öğretmek için girişimlere başladık. Şimdi su gibi berrak bir
dilimiz varken zengin bir dilimiz varken Türkçe uluslararası bir
dil olma yolunda emin adımlarla ilerliyor, ilerleyecek.
Alışveriş merkezlerimizde, mağazalarımızda, dükkanlarımızda
Türkçe isimler yerine farklı isimler olması da bu kültür
mücadelesinde bizim için bir yara oluşturuyor. Bunun için mağaza
sahipleri mağazalarına isim koyarken Türkçe bir isim seçerlerse
Türkçemizin dünyada markalaşmasına vesile teşkil ederler. Bu çok
önemli. Bu belki küçük bir ayrıntı olarak da görülebilir, bir
pazarlama tekniği olarak da görülebilir. Ancak bu
fedakarlığı ülkemiz adına, güzel Türkçemiz adına yapmak zorundayız
diye düşünüyorum. Türkiye şu anda dünyaya film ve dizi ihraç
ediyor. Bunlar yoluyla biz, ülkemizin, şehirlerimizin,
markalarımızın, reklamını yapmanın gayreti içindeyiz.
Dilimizi dünyaya açarken yabancı kelime ve kavramların bu
kadar yaygın kullanılmasının üzerinde durulmalıdır diye
düşünüyorum.''
''FELAKET TELLALLIĞINA PRİM VERMEDİK''
Küresel finans krizi şartlarında böyle devasa bir yatırımın
gerçekleşmesinin manidar olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini
şöyle sürdürdü:
''Ben küresel krizin dünyayı etkisi altına aldığı, en ağır
şartlarda ilerlediği dönemlerde bile 'yatırım yapın' dedim. Bunu
niye söylüyorum çünkü kriz dönemlerinde yapılan yatırımlar o
yatırımı yapanlara normal şartlarda yapılan yatırımlardan daha çok
kazandırır ilkesinden hareketle bunu söyledim. Bunu
bazıları hafife aldı ama bazı iş adamlarımız buna inandılar. Aynen
şu anda Akın Holding'in attığı bu adım gibi. Ağaoğlu'nun özellikle
müteahhitlik sektöründe attığı adımlar gibi. Bütün bunlar
inanıyorum ki yarınlara yönelik kendilerine çok daha farklı
imkanlar getirecek, çok daha farklı kazançlar sağlayacaktır. Buna
inanan iş adamlarımızdan isim vermeme gerek yok. Bizzat
kendilerinden bunu dinledim. 'Ben halimden memnunum ve şu an
yaptığım yatırımlarla çok daha fazla da kazanacağıma inanıyorum'
diyen iş adamlarımız var. Çünkü bu dönemde maliyetler düşük.''
''Şu anda birçok uluslararası kuruluş açıklama yapıyor. Bu
açıklamalarda Türkiye'nin 2010 ve sonrasında dünyanın en hızlı
büyüyen ülkeleri, ekonomileri arasında yerini alacağı ifade
ediliyor'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Kredi derecelendirme kuruluşları aynı şekilde. Eylül 2008'den
bugüne kadar, yani küresel krizin çıktığı günden bugüne, aralarında
Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda, Rusya ve Meksika'nın da
bulunduğu yaklaşık 40 ülkenin kredi notu toplamda 100 kez
düşürüldü. Aynı dönem içinde yalnız 14 ülke için 20 adet
kredi notu artışı yapıldı. Türkiye, küresel kriz sürecinde notu
artabilen işte bu 14 ülke arasında yer alma başarısını
gösterdi. Bunu ben söylemiyorum, dünyanın kredi
derecelendirme kuruluşları söylüyor. Bu, yere emin, kararlı bir
şekilde basmak suretiyle geldiğimiz noktadır. 'Bu kriz bizi
teğet geçti' dediğimiz zaman dalga geçenler, şimdi oturup yeni
muhasebe yapıyorlar. Kriz hakikaten teğet geçti. Özellikle finans
kuruluşlarından bunu dinliyoruz. Vaka budur, gerçek budur.
Umutsuzluğa kapılmadan, karamsarlığa asla prim vermeden elbette
temkini elden bırakmadan biz yolumuza devam ediyoruz. Küresel kriz
şartları içinde biz hiçbir zaman felaket tellallığına prim
vermedik.''