Erdoğan'dan subaylara tarihi cemaat açıklamaları!
Abone olHarp Akademileri Komutanlığı'nda subaylara seslenen Erdoğan, Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda tutuklanan askerler için cemaati suçladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ergenekon ve Balyoz
operasyonlarını işaret etti, kendisi dahil tüm ülkenin
aldatıldığını söyledi. Kurumlarda örgütlenmiş ve güçlü bir medya
desteğini yanına almış yapının Türkiye'yi ele geçirmek için kumpas
kurduğunu, darbe teşebüsünde bulunduğunu ifade eden Erdoğan,
operasyonlar kapsamında başta İlker Başbuğ olmak üzere pek çok
komutanın tutuklanmasına gönlünün hiçbir zaman razı olmadığını
söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Harp Akademileri
Komutanlığı'nı ziyaret etti. Atatürk Harp Oyunu ve Kültür
Merkezi'nde düzenlenen törende konuşan Erdoğan, Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin komutanları ve subaylarıyla bir arada olmaktan büyük
memnuniyet duyduğunu söyledi.Erdoğan, başta Atatürk olmak üzere
ahirete irtihal eden tüm gazileri ve gül bahçesine girercesine
toprağa düşen şehitleri rahmetle yad ettiğini vurguladı.
18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü'nün 100. yıl dönümünde
Türk ordusunu tebrik eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale'yle birlikte Hicaz-Yemen,
Sina-Filistin, Irak, Kafkasya, Galiçya ve Balkan cephelerinde
fedakarca savaşan tüm askerlerimizi rahmetle anıyorum. Milletimizin
200 yıllık makus talihinin kırıldığı yer olan Çanakkale, Kurtuluş
Savaşımızın da habercisiydi, müjdecisiydi. Kurtuluş Savaşımızın tüm
cephelerinde, asker ve sivil olarak savaşan gazilerimizi,
şehitlerimizi de bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Kore'de,
Kıbrıs'ta, uzun yıllar süren terörle mücadele döneminde şehit olan,
gazi olan tüm askerlerimizi minnetle anıyor, şehitlerimize rahmet
diliyor, hayatta olan gazilerimize uzun ömürler temenni
ediyorum."
Çanakkale Savaşları'nın, 1877-1878 yıllarında yaşanan 93 Rus Harbi ve 1912 Balkan Harbi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Erdoğan, 93 Rus Harbi ve 1912 Balkan Harbi'nin milletin hafızasında derin izler bıraktığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tarihin her döneminde tehlikelerle karşı karşıya kaldığını anımsatarak, yakın zamanda eski GenelkurmayBaşkanı ve subayların tutuklanmasının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
"GÖNLÜM RAZI OLMADI"
Bu operasyonlarda suçluyla suçsuzun, yalanla doğrunun aynı kefeye konulduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu operasyonlarla şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı. Kurumlarımızın içinde örgütlenmiş, güçlü medya desteğiyle teçhiz edilmiş bir yapının, Türkiye'yi ele geçirmek için yürüttüğü bir kumpasa, bir darbe teşebbüsüne hep birlikte maruz kaldık. Samimiyetle ifade ediyorum; eski Genelkurmay Başkanımız başta olmak üzere, birlikte mesai sarf ettiğim için yakından tanıdığım pek çok komutanın tutuklanmasına şahsen gönlüm hiçbir zaman razı olmadı.
Tereddütlerimi, itirazlarımı o dönemde bu işin sorumlularına ifade ettim, hatta kamuoyu önünde de dile getirdim. Ama o zaman önümüze konan, ancak çoğunun sahte ve çarpıtılmış olduğu daha sonra ortaya çıkan belgeler, bilgiler karşısında, hukuka saygı gereği, yapacak bir şeyimiz kalmadı. Bu süreçte, Başbakan ve hükümet olarak bizim de Genelkurmay Başkanımızın ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizin de hukuk devleti ilkesine saygının gereğini yerine getirmek dışında bir duruşumuz olmadı. Uzun süredir temkinle yaklaştığım, faaliyetlerini takibe aldığım bu yapı, biliyorsunuz, 17-25 Aralık 2013'te doğrudan hükümeti devirmeye ve adeta Türkiye'ye topyekun el koymaya yönelik bir teşebbüse girişti. Yolsuzluk kılıfı altında başlattıkları bir operasyonla şahsımla birlikte ülkemizin tüm milli kurumlarını, milli projelerimizi hedef aldılar."
"TSK GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDA"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve savunma sanayisinin güçlü olması gerektiğini belirterek, "Sadece kendi güvenliğimiz için değil, aynı zamanda umudunu bize bağlamış tüm kardeşlerimiz için buna mecburuz. Güçlü bir orduya, güçlü bir savunma sanayine sahip olma isteğimiz, asla kimsenin toprağında gözümüz bulunduğu, kimseye saldırmak gibi bir niyetimiz olduğu anlamına gelmiyor" diye konuştu.
Söz konusu alanlarda güçlü olmanın Türkiye'ye yönelecek tehditlere karşı caydırıcı güç olma anlamını taşıdığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Tam tersine, kimse toprağımıza gözümüzü dikemesin, kimse tarihi ve coğrafi olarak bin yıllık beraberliğimizin olduğu kardeşlerimize zarar veremesin diye bunu istiyoruz. Biz güven içinde olmazsak, biz caydırıcı bir güce sahip olmazsak, kendi geleceğimizi riske atmakla kalmaz, 100 yıllık bir aranın ardından kardeşlerimizle aramızda açılan kapıları da yeniden kapatmış oluruz. Ben bu yöndeki tüm çalışmalarında Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, komutanlarımızın yanında oldum, olmaya devam edeceğim. Kara, hava, deniz; silahlı kuvvetlerimizin tüm unsurlarının en modern araçlarla, en eğitimli birliklerle donatılması için projeleri hayata geçirmeyi hep birlikte sürdüreceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayinde dışa bağımlılığın anlamını en iyi bilenlerin askerler olduğunu hatırlatarak, Kıbrıs çıkarması başta olmak üzere, pek çok acı hadiseyle bu gerçeği deneyimlendiğini aktardı.Türkiye'nin bir daha asla böyle bir duruma düşmemesi için ahdi olduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:
"İnşallah, biten, devam eden, başlayacak olan projelerimizle, 2023 yılında bu sorunu büyük ölçüde, daha sonraki dönemde de tamamen geride bırakmayı hedefliyoruz. Bu düşüncelerle, Harp Akademileri Komutanlığımıza, burada eğitim alan tüm subaylarımıza, tüm misafirlerimize çalışmalarında başarılar diliyorum."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Harp Akademileri Komutanlığı'nı ziyaretinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da eşlik etti.