Erdoğan'dan son Osmanlı'ya yakın ilgi

Osman Nami Osmanoğlu, Siyami Ersek Hastanesi’nde yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Başbakan Erdoğan ise Osmanoğlu'nun durumunu yakından takip ediyor.

Osmanlı padişahlarından 2. Abdülhamit’in torunu Osman Nami Osmanoğlu’nun, kalp yetmezliği şikayetiyle getirildiği Dr. Siyami Ersek Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki tedavisi yoğun bakımda sürüyor. Sultan 2. Abdülhamit’in hayattayken doğan son torunu ve yaşayan en yaşlı hanedan üyesi olan Osmanoğlu’nun yakınları, hastanede yalnız bırakmıyor.

Erdoğan’a haber verdi

Osamanoğlu’nun kızı Ayşe Adile Osmanoğlu Tars, babalarının sağlık durumu hakkında, kardeşleri Fethiye Nimet Nami Osmanoğlu Bory, Gülnur Dorothe Nami Osmanoğlu Ragot ve Mediha Şükriye Nami Osmanoğlu Martinez ile birlikte açıklama yaptı. Kendisi de bir doktor olan AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır’ın, babalarının durumu hakkında bilgi edindikten sonra bunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile paylaştığını aktaran Tars, “Babamın o ana kadar kalp yetmezliği vardı, böbrekleri neredeyse iflas etmiş vaziyette, akciğerlerinde de sorun vardı. Baktılar ki Marmaris’teki bu hastane yetersiz kalacak, bize babamı ya İzmir’e ya da İstanbul’a götürmeyi teklif ettiler. Biz İstanbul’u seçtik, sonuçta Siyami Ersek Hastanesi dünyaca bilinen bir hastane” dedi.

Tars, babasının sağlık durumuyla ilgili gördükleri ilgiden memnun olduklarını ifade ederek, “En ufak bir eksiklik olmasın diye her gün bize bizzat telefon geliyor devlet büyüklerinden. Sayın Başbakan, her gün rapor alıyor. Sağlık Bakanımız Recep Akdağ da aynı şekilde takipte” diye konuştu.

Şark Ekspresi’yle kaçtık

Babasıyla ilgili duygu ve düşüncelerini de paylaşan Tars, babasının 1924 yılında 5 yaşındayken ailesiyle birlikte Sirkeci Garı’ndan bindikleri Şark Ekspresi ile sürgüne gönderildiklerini anlatarak, Osmanoğlu’nun daha sonra Fransa’ya yerleştiğini bildirdi. Tars, sürgüne giderken büyük annesi Ayşe Sultan’ın çantasına bir miktar Çamlıca toprağı koyduğunu ifade ederek, “Babam sürgünde geçen zamanda o toprağı hep yatağının başucunda taşıdı” dedi.