Erdoğan'dan siyaseti bırakma sinyali
Abone olBaşbakan Erdoğan için 2011 son milletvekilliği seçimi olacak. Ancak siyasetin içinde olacağının sinyalini verdi.
Erdoğan “Başbakanım sakın siyaseti bırakma deniliyor.
Siyaset illa bir parti çatısı altında yapılmaz ki. Vakıflarda,
derneklerde, tink thank kuruluşlarında siyaset
yapabilirsiniz” dedi
Başbakan Erdoğan dün Rize’nin Güneysu ilçesinde katıldığı “Anadolu
Soruyor” adlı programda, uydudan yayın yapan yerel TV’lerin
temsilcilerinin sorularını canlı yayında yanıtladı.
Ak Parti olarak milletvekillerinin en fazla üç dönem seçilmesi
konusunda karar aldıklarını hatırlatan Erdoğan, kendisinin de
2011’deki genel seçimde milletvekili adayı olacağını ancak daha
sonraki seçimde aday olmayacağını söyledi. Erdoğan, şöyle
konuştu:
“Bazı yerlerde ‘Başbakanım sakın siyaseti bırakmayın’ deniliyor.
Siyaset illa bir siyasi partinin çatısı altında yapılmaz ki.
Vakıflarda, derneklerde, think thank kuruluşlarında yapabilirsiniz.
Bir medya içerisinde siyasete lojistik destek
sağlayabilirsiniz. Eğer böyle bir aşkınız varsa bunu yaparsınız.
Ben de bunu yapmakta da kararlıyım. Cumhurbaşkanlığı
seçiminde, Dışişleri Bakanımızın Cumhurbaşkanı adayı olmasını ilan
ettiğimizden birkaç gün sonra eski cumhurbaşkanlarımızdan birisi
’Cumhurbaşkanlığı eline gelmiş olan bir kimse, bu makamı elinin
tersiyle itmez’ dedi. Peki, biz bunu uyguladık. Uyguladığımıza
göre, acaba ne değişti? Bazıları ileri geri konuşuyor. Yalan,
dolan, şu, bu, falan, filan... İspatlıyoruz bazı şeyleri.
2011 olayını da ispatlayacağız. Niye? Arkadan gelenlerin
önünü açmamız lazım. Yaptın 12 sene milletvekilliği, eğer
yapabiliyorsan... Kardeşim, otur kazandığın tecrübeyi de ondan
sonra da lojistik destek olarak ver. Bir dönem geçir, o hareket
için gerekliysen sonra tekrar gel. O ayrı mesele. Ama illa
da siyaseti orada yapmak şart değil. Bunu başarmamız, göstermemiz
gerekir. İlla bir partinin genel başkanı olman şart değil. Gel
partinin yöneticisi ol. Bir başkası oraya gelsin.”
YARSAV ÜYESİNE NASIL GÜVENECEĞİM?
“Türkiye’de
siyasi iktidarları kimin belirlediğini 7,5 yıllık sürede çok
yakından gördüklerini” dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle
sürdürdü: “Bugün bir kısım medya, şu anda hiçbir zaman bir araya
gelemeyenlerle bir araya geldi. Bugün CHP, MHP, BDP, hatta YARSAV
falan... Bunlar bir araya geldi. Şimdi ben YARSAV üyesi
olan yargı mensuplarına nasıl güveneceğim, nasıl güvenebilirim?
Çünkü açık, net kalkıp da iktidarı eleştiriyorsa hakaretler
ediyorsa ben böyle bir yargı mensubuna nasıl
güvenebilirim? Ben orada böyle bir oluşuma karşıyım.
‘Efendim Avrupa...’ Avrupa Birliğinin söylediği, tümünü kuşatan bir
yargı birliğidir. Herkesin istediği gibi orada bir birlik kurması
değildir. 1980 öncesinde polisin içinde Pol-Der, Pol-Bir gibi
oluşumlar oldu. Şimdi yargıda böyle bir yere gidiyoruz.
Yargıtay binasının içerisine gidiyor dernek, açıklama
yapıyor. Böyle saçmalık olur mu?”
YARGI KİMSENİN ARKA BAHÇESİ DEĞİL
Erdoğan Rize’de katıldığı iftarda ra muhalefeti ve yargıyı
eleştirdi: “Yargının bağımsız, tarafsız olması gerekir. AB
ülkelerinde HSYK ve Anayasa Mahkemesi nasılsa Türkiye’de de aynı
olacak. Telekom’un özelleştirmesinde 25 milyar dolar kaybedildi.
İzmir Limanı’nın özelleştirmesinde 30 ay cevap verilmedi.
1.5 milyar dolar kaybettik. Ama geçenlerde Tam Gün Yasası ile
ilgili Sağlık Bakanımızın açıklamasını gerekçe göstererek 24 saatte
karar verdiler. Olmaz böyle iş.”
IMF İLE İŞİ BİTİRDİK, 2.5 YIL OLDU...
“Kaymak takımın, para babalarının” kendilerine akıl verdiğini
“Sakın IMF ile işi bozmayın” dediğini kaydeden Erdoğan sözlerini
şöyle bitirdi: “2.5 yılı aştık IMF’den bir şey almadık, işi
bitirdik. Stand-by yapmıyoruz, kredi almıyoruz. Biz DSP,
MHP, ANAP iktidarından 23.5 milyar borçla devraldık. Şimdi 6.9
milyar dolar borcumuz var. Merkez Bankası’nda 26.5 milyar dolar
vardı. Şimdi 75 milyar dolar var.”
‘DEVLET FINDIK PİYASASINDA OLMAYACAK...’
Ramazan’ın ilk iftarını Rize’de hemşehrileriyle açan Erdoğan, daha
sonra ‘Anadolu Soruyor’ adlı programda yerel TV temsilcilerinin
sorularını yanıtladı. Erdoğan çay ve fındık ile ilgili bir soru
üzerine de “Çay bizim dönemimizde yakaladığı ivmeyi hiç bir dönemde
yakalamadı. Özel sektörün ne fiyatına karışabilirim ne de
‘çayı aldın, parasını niye ödemiyorsun’ diyebilirim, böyle bir
yetkim yok. Bundan sonra devlet olarak fındık piyasasının içinde de
olmayacağız” dedi, tüm vatandaşların Ramazan ayını
kutladı.
‘TSK’YI TEAMÜLLE YÖNETEMEYİZ!..’
BAŞBAKAN Erdoğan “YAŞ’tan dolayı komutanlarda kırgınlık var mı?”
sorusuna da şu yanıtı verdi: “Herşey aslında, istenilen... Zaman
zaman olmasa bile rotasındaydı. Ama bu defa olay biraz daha farklı
değerlendirildi” dedi, ekledi: “Teamüller başka, yasalar
başkadır. Biz Türk Silahlı Kuvvetlerimizi teamüllerle yönetemeyiz.
TSK’nın kanunu vardır ve Yüksek Askeri Şura bir istişari kuruldur.
Bir karar alır. Milli Savunma Bakanı inha yapar, Başbakan imza
atar, Cumhurbaşkanı’na sunar. Genelkurmay Başkanı konusu ise inhayı
gerektirmez. Orada Bakanlar Kurulu kararını verir.
Bakanlar Kurulu kararı Cumhurbaşkanı’na gider. Cumhurbaşkanı da
G.Kurmay Başkanı ile ilgili kararını verir. Yani teamül vesaire
falan çalışmaz. Yeri gelir teamülü kullanır. Bu da olur, olmaz diye
birşey yok. Ama teamülün dışına çıkılmaz mı, çıkılır. Burada da
tabii ki bu işin bedelini ödeyecek olan kamuoyunda, halk karşısında
sivil yönetimdir. Bu dünyada böyle, batıda böyle. Biz NATO
ülkesiyiz, NATO ülkelerinin hepsinde böyle. Biz olması gerekeni
yaptık.”