Erdoğan'dan Silvan'a özel vurgu!
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ulusa Sesleniş'i seçim beyannamesi gibi oldu ancak bir noktaya da dikkat çekti!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan seçim beyannamesi gibi
'Ulusa Sesleniş' konuşması geldi. Ancak dikkat çeken ayrıntı
Silvan vurgusu oldu.
Diyarbakır'da sur içindeki 500 civarında sivil mimari örneği yapıyı
aslına uygun şekilde yeniden inşa edeceklerine işaret eden Başbakan
Erdoğan, konuşmasının devamında Silvan projesi ile ilgili olarak
şunları söyledi:''KÖYDES ve BELDES programlarıyla
köylerimizde ve beldelerimizde içme suyu, yol ve benzeri temel
ihtiyaçların karşılanması için hummalı bir çalışma yaptık. KÖYDES
programını kaynaklarını artırarak kapsamlı bir kırsal kalkınma
programına dönüştüreceğiz.Diyarbakır'da askeri ve sivil
havaalanlarını birbirinden ayırıyoruz. Diyarbakır'ı yüksek
standartlı bir otoyolla hem Habur'a, hem de Şanlıurfa, Gaziantep,
Adana, Mersin, Niğde, Ankara, Bolu, Düzce, İstanbul ve Edirne'ye
kesintisiz bağlıyoruz."
SİLVAN PROJESİ
Erdoğan konuşmasının devamında,
"
''GÜVENLİK VE ÖZGÜRLÜK DENGESİNDEN ASLA TAVİZ
VERMEDİK''
''Türkiye olarak daha mutlu ve müreffeh bir ülke olma
yolunda çok önemli mesafeler aldık; bunu iyi değerlendirmek,
kazanımlarımızın ve istikrarımızın değerini iyi bilmek
zorundayız'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam
etti: ''Türkiye, istikrar ve güven zemininde bu
seviyelere ulaştı, demokratik reformlarla, kardeşliği daha da
yücelterek bugünlere geldi. Aynı şekilde ilerleyecek,
kardeşliğimizi daha da pekiştirerek ülkemizi daha da
büyüteceğiz. Türkiye'nin büyümesini,
gelişmesini, bölgesinde güçlü bir ülke olmasını çekemeyen güçler,
bunu engellemek için devreye giriyor veya taşeronlarını devreye
sokuyor. Şunun bilinmesini isterim ki terör, Türkiye'nin
büyümesine, ilerlemesine, kalkınmasına, refahına ve en önemlisi de
kardeşliğine kastetmektedir.
Terörden medet umanlar,
kandan ve kinden beslenenler, kardeşliği hedef alanlar hiçbir
şekilde sonuç alamayacaklarını bilmelidir. Her insanımızın canı
bizim için nasıl azizse, her bir insanımızın derdini, sıkıntısını,
ihtiyacını gidermek de bizim için aynı derecede önemli bir
görevdir.'' Erdoğan, ''Başta
Silvan'da yaşananlar olmak üzere bu elim hadiseleri bütün
boyutlarıyla inceliyoruz, soruşturuyoruz. Oluşan yeni şartları
ilgili bütün kurumlarımızla birlikte kapsamlı olarak
değerlendiriyoruz. Yeni stratejileri, yeni yöntemleri hayata
geçirerek, terörle mücadeleyi hiçbir zaafa izin vermeden
sürdüreceğiz. Altını çizerek ifade ediyorum; biz, geçmişte yapılan
hataların tekrarlanmasına izin vermeyecek, demokrasi, özgürlük,
güvenlik dengesinden asla ve asla taviz vermeyeceğiz'' diye
konuştu.
UZLAŞMACI ANAYASA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin demokrasinin askıya
alındığı bir dönemin olağanüstü şartlarında hazırlanan bir anayasa
ile yoluna devam edemeyeceğini belirterek, ''12 Haziran'da
sandıktan çıkan sonuç, yeni anayasanın mümkün olan en geniş
katılımla hazırlanmasını, tüm toplumsal kesimlerin taleplerini
yansıtan bir uzlaşma metni olması gerektiğini ortaya
koymaktadır'' dedi. Erdoğan, televizyonlardan yayınlanan
''Ulusa Sesleniş'' konuşmasında 12 Haziran'da gerçekleşen genel
seçimle birlikte, vatandaşların Türkiye'nin gelecek dört yıllık
süreçte izleyeceği rotayı, istikameti de belirlemiş olduğunu ifade
etti. Vatandaşların yüzde 87 gibi çok büyük bir kısmının sandık
başına giderek oylarını kullandılarlarını ve demokratik katılımın
en güzel örneğini verdiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, bütün
vatandaşlara bundan dolayı şükranların sunarak, şunları kaydetti:
''Bir kez daha seçimin bütün sonuçlarıyla birlikte ülkemize
ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. 12 Haziran
seçimleri, Türkiye'de demokrasinin olgunlaştığını, ileri
standartlara ulaştığını, her sorunun milletin hakemliğiyle
çözüldüğünü net şekilde ortaya koymuştur. Vatandaşlarımızın
oylarıyla belirledikleri istikamet, Türkiye'nin her alanda yaşadığı
büyük değişimin devam etmesine yöneliktir. Milletimiz hızla
büyüyen, gelişen, kalkınan, sıkıntılarının üstüne cesaretle giden,
huzurlu, istikrarlı, güçlü bir Türkiye yönünde iradelerini ortaya
koymuşlardır. Son 9 yılda Türkiye'nin her alanda adım adım
ilerleyerek ulaştığı büyük hedefler milletimizce takdir edilmiş,
daha ileri hedefler için güvenoyu verilmiştir. Milletimizin büyük
teveccühüne layık olmak için her zaman olduğu gibi bundan sonra da
büyük bir aşk ve heyecanla ülkemize hizmet etmeye devam edeceğimizi
ifade etmek isterim. Şundan emin olunuz ki Türkiye çıktığı bu
medeniyet yolculuğundan asla geri dönmeyecek, 2023 hedeflerimize
doğru kararlılıkla yol alacaktır.''
''DIŞLAYICI DEĞİL KAPSAYICI''
Erdoğan, Türkiye olarak her alanda başlatılan değişim
sürecini yeni dönemde devam ettirmek, daha ileri hedeflere ulaşmak
için mesafe kat etmek durumunda olunduğuna işaret ederek,
konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bu doğrultuda en büyük
görevimizin bugünün ihtiyaçlarına cevap veren, eksikliklerinden
arındırılmış, demokratik ve özgürlükçü yeni bir anayasa hazırlamak
olduğuna inanıyorum. Siyasetten ekonomiye, adaletten özgürlüklere,
sosyal devlet anlayışından kültürel açılımlara kadar hemen her
alanda büyük bir değişim yaşadığımız böyle bir dönemde en büyük
ihtiyacımız bu değişim ruhunu taşıyan ve milletimizin iradesini
yansıtan sivil bir anayasa yapılmalıdır. 12 Haziran'da sandıktan
çıkan sonuç, yeni anayasanın mümkün olan en geniş katılımla
hazırlanmasını, tüm toplumsal kesimlerin taleplerini yansıtan bir
uzlaşma metni olması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bunu önemli
bir fırsat olarak görüyor ve Türkiye Büyük Millet Meclisimizin bu
fırsatı ülkemiz ve milletimiz lehine çok değerli bir kazanıma
dönüştüreceğine inanıyoruz. Yeni anayasa hiç şüphe yok ki
milletimizin değişim iradesi ve demokratik beklentileriyle uyumlu,
Türkiye'nin ve dünyanın gerçeklerini yansıtan gerçekçi bir anayasa
olacaktır. Bu anayasa, geçmiş dönemlerin demokratik ayıplarından
arındırılmış, dışlayıcı değil kapsayıcı, ötekileştirici değil
kucaklayıcı, ayrıştırıcı değil bütünleştirici, baskıcı değil
özgürleştirici bir anayasa olacaktır. Bireyi ve onun haklarını esas
alan, milli birliğimizi ve ortak değerlerimizi koruyan, toplumsal
çeşitliliği zenginlik kabul eden, tek sesliliği değil, çoğulculuğu
öne çıkaran bir anayasa olacaktır. Bu çerçevede siyasetçilerimizden
aydınlarımıza, hukukçularımızdan sosyal bilimcilerimize,
medyamızdan sivil toplum örgütlerimize kadar her insanımız üzerine
düşen sorumlulukla yeni anayasa hazırlıklarına katkı
sağlamalıdır.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
''2023 yılına kadar tarımsal milli gelirimizi 150, tarım
ürünleri ihracatımızı ise 40 milyar dolar seviyesine çıkararak
tarımsal ekonomik büyüklükte dünyada ilk 5'e girmek
istiyoruz'' dedi.
TÜİK verilerine göre 2011 yılı ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinin
yüzde 11 oranında büyüyerek bir rekora imza attığını ve ilk çeyrek
itibarıyla dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olduğunu vurgulayan
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Cumhuriyetimizin
100. kuruluş yılını kutlayacağımız 2023 yılına inşallah dünyanın en
büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyoruz ve böyle
yürüyoruz. Tek haneli oranlara indirdiğimiz
enflasyon ve faizi daha da aşağı seviyelere çekeceğiz. 2002 yılı
sonunda 36 milyar dolar olan ihracat hacmi, olumsuz küresel ve
bölgesel şartlara rağmen görünen o ki 2011 yılında 132 milyar dolar
seviyesini yeniden yakalamış olacak. İhracatımızı 2015 yılında 200
milyar dolara, 2023 yılında ise 500 milyar dolara çıkarmayı
hedefliyoruz.''
''İŞSİZLİK BİR ÖNCEKİ YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE YÜZDE 2,1
ORANINDA AZALDI''
Erdoğan, ekonomideki büyümenin istihdama daha etkin biçimde
yansıması için işgücü piyasasında gerekli reformları yapmaya devam
ettiklerini ifade ederek, şunları kaydetti: ''2008 yılında yüzde 11
olan işsizlik oranı, 2009 yılında krizin etkisiyle yüzde 14'e
yükseldi ve ardından 2009 yılının ikinci yarısından itibaren
yeniden düşme eğilimine girdi. Ve nihayet 2011 yılı Nisan ayı
itibarıyla işsizlik bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,1
oranında azalarak yeniden kriz öncesinin rakamlarına yaklaşmış
oldu. Hazırladığımız aktif işgücü programlarıyla 2013
yılından itibaren inşallah her yıl 400 bin işsizi bu programdan
yararlandıracağız. Uzmanlaşmış meslek edindirme merkezlerimizle
işsizlerimize beceri kazandırmak, her yıl 200 bin 5 yıl içinde
toplam 1 milyon işsizimizi meslek sahibi yapmak amacındayız.
İşsizliği kalıcı bir şekilde çözmeyi amaçlayan 'Ulusal İstihdam
Stratejisi'ni kararlılıkla uygulayacağız. Sanayide orta ve yüksek
teknolojili sektörlerin katma değerini, üretim ve ihracat içindeki
payını artıracağız.''
''UZUN DÖNEMLİ VİZYONUMUZ''
''Uzun dönemli vizyonumuz orta ve yüksek teknolojili
ürünlerde Avrasya'nın üretim üssü olmaktır'' diyen
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''2009 yılında
uygulamaya başladığımız yeni yatırım teşvik sistemini geliştirerek
uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomideki dinamizmin kaynağı olan
esnaf, sanatkar ve KOBİ'lerimize bugüne kadar olduğu gibi bu yeni
dönemde de büyük önem vereceğiz. Hükümetimiz döneminde
savunma sanayinde çok ciddi gelişmeler kaydettik ve Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin silah ve teçhizat ihtiyaçlarının yurt içinden
karşılanma oranını yüzde 50'ye çıkardık. Bu sektörümüzdeki ısrarlı
çalışmalarımız neticesinde ihracat 1 milyar Dolara, ciro 2,3 milyar
Dolara çıkmış bulunuyor. İnşallah yürüttüğümüz projelerle
2023'te kendi tüfeğini, topunu, tankını, helikopterini, uçağını,
insansız hava araçlarını, uydularını tasarlayan, üreten ve ihraç
eden bir ülke konumuna gelmiş olacağız.''
TARIM
Erdoğan, 5,8 milyon insanın geçimini sağladığı tarım sektöründe
meyvelerini yavaş yavaş almaya başladıkları büyük bir yapısal
dönüşümü gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
''2023 yılına kadar tarımsal milli gelirimizi 150, tarım
ürünleri ihracatımızı ise 40 milyar dolar seviyesine çıkararak
tarımsal ekonomik büyüklükte dünyada ilk 5'e girmek istiyoruz.
Geleceğimiz açısından çok büyük stratejik öneme sahip olan enerji
alanında da önemli çalışmalarımız, önemli hedeflerimiz var. Hükümet
olarak ilk günden beri elektrik üretim kapasitesinin arttırılmasına
ve enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine dönük ciddi atılımlar
gerçekleştirdik. Bu doğrultuda yaklaşık 31 bin megavat olan
elektrik kurulu gücünü, 2002 yılından bu yana yaptığımız
çalışmalarla yaklaşık 50 bin megavata yükselttik. Çeşitli termik
kaynaklar, hidroelektrik santraller, rüzgar enerjisi projelerinin
hayata geçmesiyle birlikte toplam elektrik kurulu gücümüzü 2015
yılı sonunda 62 bin megavata çıkarmayı planlıyoruz. Biz göreve
geldiğimizde sadece 9 ilimiz doğalgaz imkanından yararlanıyordu,
Haziran 2011 itibarıyla bu sayıyı 70'e çıkardık.''
ULAŞIM
Başbakan Erdoğan, gelecek 4 yıllık dönemde yapacakları çalışmalarla
Türkiye'de doğalgazı olmayan ilin kalmayacağını belirterek,
konuşmasını şöyle devam ettirdi: '' Şu an itibariyle
toplam bölünmüş yol uzunluğumuz 20 bin kilometreye ulaşmış durumda,
inşallah 2015 yılında da 26 bin kilometreye ulaşmış olacak.
Kullananlarınız mutlaka vardır, Ankara-İstanbul hızlı tren hattının
Ankara-Eskişehir arasını daha önce bildiğiniz gibi hizmete
açmıştık. Aynı şevk ve heyecanla çalışarak önümüzdeki dönemde de
Eskişehir-İstanbul arasını ve İstanbul Boğaz demir yolu tüp
geçişini tamamlayacağız. Yapımı tamamlanan Ankara-Konya hattına
ilave olarak, Ankara-Sivas hızlı tren hattının yapımına da devam
ediyoruz. 2015 yılı itibariyle hızlı tren ağımızı 3 bin 500
kilometreye ulaştırmak amacındayız. Havayolu ulaşımında da büyük
bir gelişme içindeyiz.
EĞİTİM VE SAĞLIK
''Okullarımızda kara tahta dönemine de artık son veriyor;
çocuklarımıza yine ücretsiz olarak bütün ders kitaplarının yüklü
bulunduğu e-kitaplar dağıtmaya hazırlanıyoruz. 2002'de toplam 76
üniversitemiz vardı, 89 yeni üniversite daha kurarak yüksek
öğretimi 81 vilayetimizin tamamına yaygınlaştırmış olduk. Hükümet
olarak önümüzdeki dönemde eğitim kalitesini daha da arttırmayı,
derslik, altyapı, donanım ve öğretmen gibi gelişme kaydettiğimiz
çeşitli alanlarda çıtayı çok daha yükseğe koymayı
hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde ülkemizi sadece
kendi halkımız için değil, bölge ülkeleri için de cazip bir sağlık
üssü haline getireceğiz. Hizmet kalitesine artırmak ve maliyet
etkin sağlık hizmeti dengesini kurabilmek amacıyla inşasına
başladığımız şehir hastanelerini ülkenin dört bir tarafına
yaygınlaştıracağız.''