Erdoğan'dan sert tepki 'Bunun sonu iyi değil'
Abone olRizelilere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP ve CHP'ye yüklendi, "Biri emri Pensilvanya'dan alıyor, diğeri Kandil'den. Bunun sonu iyi değil" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Demirtaş'a Kabe cevabı!
Cumhurbaşkanı olarak tarafsız olduğunu söyleyen Erdoğan, "Taksim’i
kâbe olarak gösterenlere 7 Haziran’da Kâbe’nin neresi olduğunu
görecektir" diye konuştu. Sırça köşklerde değil kerpiç evde
büyüyenlerin bir yere gelmesinin bir takım insanları rahatsız
ettiğini söyleyen Erdoğan, Rize'de yayın yapan İsmail Küçükkaya'ya
ise tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Rize Dernekler
Federasyonu (RİDEF) tarafından Sinan Erdem Spor Salonunda
düzenlenen Rizeliler Buluşuyor Programı'na katılarak konuşma yaptı.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
"Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalının spikeri Rize’ye
gitmiş. Bunu duydunuz mu yoksa? Orada bir program yapıyor. Oradaki
hemşerilerime güya benim aleyhimde bazı şeyler söyletecek.
Hemşerilerimden laf alamayınca, araya girip kafasındakileri kendi
söylüyor. Ama benim hemşerilerim meydanı boş bırakır mı? Erkeğiyle
kadınıyla çıkıyor, çatır çatır tüm gerçekleri söylüyor.
O televizyon spikeri hemşerilerimin sözlerini dinlemek yerine önce ara veriyor, sonra da yayını tümden kesiyor. İşte bunların maalesef karakteri bu, yapısı bu. Bunların dertleri milleti dinlemek değil, kendi söylemek istediklerini insanların ağzından almaya çalışıyorlar. Yahu Rizeli bu oyuna gelir mi? Hepsi de aslanlar gibi yapılan hizmetleri bir bir anlattı. Hepsinin de diline sağlık gönlüne sağlık.
Gazeteci televizyoncu kisvesi altında, muhalefetin borazanlığını yapanlar inşallah gerekli dersi almışlardır. Bu hadise aslında bizim verdiğimiz mücadelenin bir özeti. Biz manşetlerle çarpışa çarpışa bugünlere geldik. Manşetlerin desteğiyle gelmedik.
94 seçimlerinde yine böyle bir tezgah kurmuşlardı. Üsküdar’daki evimin imarı olmayışı nedeniyle beni köşeye sıkıştıracaklarını sanıyorlardı. Biz zaten bu sorunları çözmek için geliyorduk, belediye başkanlığına bu nedenle aday olmuştuk. Nitekim göreve geldik ve bu sorunları çözmeye başladık. Şimdi de kentsel dönüşümle bunları çözmenin gayreti içindeyiz. Cezaevine girdiğimde o başlıkları atan manşetlerden sevinç naraları çıkıyordu.
“7 HAZİRAN’DA KÂBE’NİN NERESİ OLDUĞUNU
GÖSTERECEKTİR”
Başbakanlığım döneminde de aynı tavrı ortaya koydular. Bugünde hala
saldırıyorlar. Sorsanız tarafsızlar, sorsanız objektif
davranıyorlar. Ama hepsi amigo, amigo. Ülkemize ideolojik
saplantılarıyla bakıyorlar. İşte bakın, bu arada tuttular malum ana
muhalefet imam hatip okullarını kapatmaktan bahsediyor.
Bakıyorsunuz bir diğeri, diyaneti kaldırmaktan bahsediyor.
Bakıyorsunuz, Kudüs Yahudilerindir diyor. Bakıyorsunuz, taksim
bizim Kâbe’mizdir diyor. Bunlar rotayı şaşırmışlar. Bunlar
istikameti şaşırmışlar. Bu millet Kâbe’sinin neresi olduğunu gayet
iyi biliyor. Ben inanıyorum ki, Taksim’i kâbe olarak gösterenlere,
7 Haziran’da Kâbe’nin neresi olduğunu gösterecektir.
Mitinge katılanlar için yayınlanan iğrenç yazıyı unutmadık. Göbeğini kaşıyan adamdan, bidon kafalıya kadar etmedik hakaret bırakmayanları çok iyi hatırlıyoruz. Başörtülerinden dolayı hakarete uğrayan, saldırıya maruz kalan kızlarımızın yaşadıklarını gayet iyi biliyoruz. Üniversiteye sokulmuyorlardı, imam hatiplere dahi sokulmuyorlardı. O devir artık kapandı.
“BİR AVUÇ AZINLIĞIN SÖZCÜLÜĞÜNDEN ASLA
VAZGEÇMEYECEKLER”
Öyleyse şimdi üzerimizde düşen görevi de yerine getirmemiz lazım.
Türkiye’nin hizmetkarı oldukları vesayet odakları değil, milletin
kendi temsilcileri tarafından yönetiliyor olmasını hazmedebilmiş
değiller. Hiçbir zamanda hazmedemeyecekler. Bir avuç azınlığın
sözcülüğünden asla vazgeçmeyecekler. Demokrasi özgürlükler, hukuk,
adalet, hak gibi kavramlar onların sadece söylem olarak kullandığı
istismar ettiği ifadelerdir. Bu kavramların özünü ruhunu hiçbir
zaman hazmedemediler.
Mesela Rize onlar için sadece çay üretilen bir yer. Rizeli de çay üreten kişi. Aynı durum diğer şehirlerimiz, vatandaşlarımız için de geçerli. Rizeli kardeşimin, bu sınırın ötesine geçmesini kesinlikle istemezler. Rizeli kardeşimin bu anlayışla yıllarca nasıl savaştığını gayet iyi biliyoruz. Bu ülkenin evlatlarının eğitimine sanayide kültürde sanatta sporda velhasıl hayatın her alanında varlık göstermesine engel oldular.
“SIRÇA KÖŞKLERDE DEĞİL, KERPİÇTEN EVLERDE
BÜYÜYEN…”
İşte sırça köşklerde değil, kerpiçten evlerde büyüyen, kolejlerde
değil, imam hatipten yetişip gelmiş insanların buralara gelmiş
olması biliyoruz ki onları rahatsız ediyor. Varsın onlar kusura
bakmasınlar rahatsız olsun, hiç önemli değil. Bizim için bu millete
hizmetkar olanlar önemli.
Partimin kapatılması davasında o günkü ana muhalefetin genel başkanı, şunu söylüyor. “İyi ki Ankara’da yargıçlar var”
Bunlar ortak bir mücadele vermesi gerekiyorken, nasıl kapatırsınız sorularını sorması gerekirken bunu yaptılar. Biz 2010 anayasa değişikliğini yaptığımızda, gelin partilerin kapatılmasını ortadan kaldıralım. Bugün diyorlar ya partilerin kapatılmasını istemiyoruz, yalan söylüyorlar. İçimizden de üç dört tane zayıf, zafiyeti düşük tipler çıktı, 330’u yakalayamadık.
Darbecileri destekle, sonra ülkenin milletin seçimiyle bir devlet başkanı tarafından yönetilmesine karşı ol. Hadi oradan ya.
Siz başkanlık sisteminden diktatörlük çıkarmaya çalışacağınıza, önce karanlık geçmişinize bir bakın. Hadi kuldan utanmıyorsunuz bari Allah’tan utanın ya.
Hemen can ciğer kaymak oldular. Gerçi bunlar 10 Ağustos’ta da benzer bir ittifak kurmuşlardı, 14 parti bir araya gelmişlerdi. İnşallah 7 Haziran’da da cevabını alacaklar. Biliyorsunuz eski türkiye’nin içinde paralel yapı da var.
Dün bir olay yaşadım. Batman ve Diyarbakır’daydım. Önce belediye başkanlarının havaalanlarına gelip karşılayacaklarını söylediler, bende dedim ki belediyeleri ziyaret ederim. Son anda dediler ki emir geldi. Ne emri? Dağdan, Kandil’den veya genel merkezden. Karşılamayacaksınız. Niye? Cumhurbaşkanı siyaset yapıyor. Tabi ben cumhurbaşkanıyım, her partiye eşit mesafedeyim. Ama gönlümde tabi bir parti var. bu benim bireysel tasarrufum o ayrı konu. Taraf olmaya gelince doğru söylüyorlar tarafım, ama ben milletin tarafındayım.
Biri emri Pensilvanya’dan alıyor öteki Kandil’den alıyorlar. Ama bu yolun sonu iyi değil."