Erdoğan'dan sahura katılan gençlere sürpriz
Abone olEmine Erdoğan'ın sahur daveti üzerine Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gelen gençlere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sürpriz yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın salona girdiğini gören gençler ise onu alkışlarla karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada flaş bir
açıklama yaparak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının birleştirileceğini söyledi ve
programa katılan öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Emine Erdoğan, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden, "Geçen hafta Tayyip Bey öğrenci yurdunda gençlerin sahur sofrasına misafir olmuştu. Biz de bu gece Külliye'de gençlerimizle sahur yapacağız. Bu tweete cevap verenlerden iletişime geçeceğimiz Ankaralı gençlerimiz de davetlimiz olacak. Kız öğrencilerimize pozitif ayrımcılık var." mesajını paylaştı.
Bu paylaşıma yanıt veren binlerce kişi sahur davetine katılmak istediğini bildirdi. Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki sahur programına çok sayıda genç davet edildi.
Eşi Emine Erdoğan'ın Twitter paylaşımındaki sahur daveti üzerine Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gelen gençlere sürpriz yaparak programa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilerle öz çekim yaparak hatıra fotoğrafı çektirdi.
Cumhurbaşkanlığının resmi Twitter hesabı üzerinden de canlı
yayımlanan sahur programında katılımcılara seslenen Erdoğan,
hitabına "Gençler, muhabbet soframıza hoşgeldiniz." diyerek başladı
ve sorusu olanlara söz verileceğini belirtti.
''O ZAMAN SEN LİSTEYİ HAZIRLA''
Daha sonra gençlere söz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir
öğrencinin, arkadaşlarıyla Erasmus'a nasıl gidiliyorsa
Filistinlilerin barındığı mülteci kamplarına da gidip gönüllü
çalışma talebine ilişkin, "O zaman sen listeyi hazırla. Listeyi
hazırladıktan sonra kimler katılmak istiyorsa bunları öğrenelim.
Ondan sonra da eşim, şahsım bununla ilgili girişimlerde bulunuruz."
yanıtını verdi.
''BİZ 'DÜRÜST OLALIM' DİYORUZ''
Erdoğan, bir öğrencinin öğrenim kredisi borçlarıyla ilgili sorusu
üzerine şunları söyledi:
"Ben sana Erdoğan cevabı mı vereyim, İnce cevabı mı vereyim veya
diğerleri gibi mi cevap vereyim? Eğer 'Erdoğan cevabı verin'
derseniz, ben size en doğrusunu konuşurum. Burs karşılıksız.
Biliyorsunuz kredi, belli devlet imkanlarının gençlerimiz için
üniversiteyi bitirdikten sonra onlara yeni bir süreç açabilmek için
temin edilmiş bir yöntemdir. Üniversiteni bitirdin, iş bulana kadar
ödeme var mı, yok. İş bulduktan sonra faizsiz, çok düşük
taksitlerle o krediyi ödemeye başlar ama o, onun için aynı zamanda
iş bulma garantisidir. Bu devlet de olabilir, özel sektör de
olabilir. Diğer adaylar, Allah selamet versin, biz diyor sileriz.
Biz 'dürüst olalım' diyoruz. Yapamayacağımız bir şeyin sözünü
vermeyelim."
Önceki yönetimlerin, kendilerinin verdiği sayıda kredi ve burs
vermediğine dikkati çeken Erdoğan, şu anda müracaat eden tüm
öğrencilere burs veya kredi verdikleri bilgisini paylaştı.
Bu konuda yalan söyleyemeyeceğini belirten Erdoğan, "Ne dedik? Harç, hallettik mi, hallettik. Niye bizden öncekiler harç meselesini halletmediler? Burada CHP de diğerleri de var." değerlendirmesinde bulundu.
Bakkal dükkanı yönetmenin bile bir izzet ve şerefi olduğuna vurgu yapan Erdoğan, "Devlet yönetmek çok daha başka. Siz, çırağa bakkal teslim eder misiniz? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çırak bile olamayanlara teslim edilir mi?" diye sordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünde
okuyan bir öğrencinin atanma talebine ilişkin şunları kaydetti:
"Ben, Bay Kemal değilim. Bay Kemal ne diyor? 'Atama bekleyen bütün
öğretmen adaylarını atayacağım' diyor. İnanın iki kere iki dört,
yalan söylüyor. Biz gelmeden önce, bunca yıldır iktidarda oldukları
zaman, CHP'yi söylüyorum, acaba niye bizim okullarımızda
sınıflarımız boştu, öğretmenlerimiz yoktu? Bizim nice derslerimiz
boş geçerdi."
Bu sene 30 bin öğretmen atayacaklarını aktaran Erdoğan, "Bu
yılda 30 bin, 40 bin, 50 bin olur ama 'Herkes atanacak' denirse, bu
yalan olur." diye konuştu.
Öğrencilere, "Kendinizi sadece öğretmenliğe kilitlemeyin."
tavsiyesinde bulunan Erdoğan, bu meslek dışında da neler
yapılabileceği üzerinde çalışılması gerektiğini belirtti.
Kaliteli öğretmenlere ihtiyaç olduğunu dile getiren Erdoğan, bu başarılabilirse öğrencilerin kalitesinin de artacağını vurguladı.
Kendisi üniversiteye girdiği dönemde, sınavlara katılan her 10 öğrenciden birinin üniversitelere kabul edildiğine değinen Erdoğan, şimdi bu oranın neredeyse 10'da 10'a yükseldiğini anlattı.
Türkiye'de üniversite sayısının 75'ten 206'ya yükseldiğine dikkati çeken Erdoğan, 81 ilin tamamında üniversite olduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanlığının resmi Twitter hesabı üzerinden de canlı
yayımlanan sahur programında Erdoğan, bir öğrencinin Aile Sosyal
Politikalar Bakanlığına personel alımı olup olmayacağına yönelik
sorusuna, yeni yapılanmayla kadro tahsislerine ihtiyaç duyulacağı
cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla birleştiriyoruz. Bu ikisi birleşeceği için -bunu daha sonra açıklayacaktım ama size kıyağım oldu- dolayısıyla burada yeni bir kadrolaşma olacak." dedi.
Bu kadrolaşmayla gerek illerdeki gerek merkezdeki kadroların sayılarının artacağını dile getiren Erdoğan, öğrencilere kendilerini iyi yetiştirmesini tavsiye etti, devletin kapılarının onlara açılacağını söyledi.
''BUNU YÖK'LE DE GÖRÜŞECEĞİM''
Diş Hekimliği Bölümünde okuyan bir gencin, stajlarda kullanılan
malzemenin öğrenciler tarafından sağlandığını belirtmesi üzerine
Erdoğan, "Ben bunu bilmiyordum. Bunu YÖK'le de görüşeceğim. Ondan
sonra, sadece sizin üniversiteniz değil bütün üniversitelerde büyük
ihtimalle var. Bunun takibini yapacağım. Öğrencinin orada
kullandığı malzemenin ücretini öğrenciden almak kadar Türkiye bu
kadar sefil duruma düşmedi." diye konuştu.
''UZAYA BELKİ BİZ DE ASTRONOT GÖNDERME NOKTASINA
GELECEĞİZ''
Erdoğan, Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünden bir öğrencinin,
uzay araştırmalarıyla ilgili çalışma yapılıp yapılmayacağına
yönelik sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Şu anda uzay bilimleriyle alakalı, öncelikle uzaya uydu fırlatma
çalışmalarını başlattık. Bu ne demektir; bizim size ihtiyacımız
var. Bu dönem başladığına göre, bundan sonraki, bizzat belki sizler
gibi gençlerimizi, uzaya belki biz de astronot gönderme noktasına
geleceğiz."
Bazı ülkelerin bu alanda Türkiye'ye üye olmaya başladığını bildiren
Erdoğan, "Bize üye olmak suretiyle, ilk üye olanlar daha ucuz
bedellerle bizim bu imkanlarımızdan onlar da istifade eder hale
geldiler." açıklamasını yaptı.
Kısa zaman içinde uzay bilimleri noktasında Türkiye'nin ciddi bir yere geleceğini kaydeden Erdoğan, o zaman bu bölümde okuyanların değerlerinin artacağını vurguladı.
''YAZ SEZONUNDA SİZLERDEN ÜCRET
ALINMAYACAK''
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurdunda kalan bir
öğrencinin yaz tatili döneminde yurtta kalmadıkları halde ücret
ödediklerini söylemesinin ardından Erdoğan, Yüksek Öğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Sinan Aksu'ya seslenerek, "Sinan, ne bu
iş? Şimdi Sinan Bey'e talimatı verdim. Onlar da bu düzenlemeyi
yapmışlar. Bundan sonra yaz sezonunda sizlerden ücret alınmayacak."
ifadelerini kullandı.
Başka bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rehberlik ve Psikoloji Bölümünün önemli bir alan olduğunu, bu bölümü okuyanların iş bulmada sorunu olmaması gerektiğini anlattı.
Erdoğan, yeni yönetim sistemiyle Rehberlik ve Psikoloji alanının ne kadar önemli olduğunun ortaya çıkacağını kaydetti.
''ÖDENEKLERİ YERİNDE KULLANAMADILAR''
Bir başka öğrencinin, öğrenim gördüğü üniversitenin derslik ve amfi
yetersizliğine dikkati çekmesi üzerine Erdoğan, "Yeni
üniversitelerde böyle bir sorun yok. Bunlar maalesef eski
dönemlerden kalma üniversitelerin sorunu ve bu üniversitelerde
gerek dekanlarımızın, gerek rektörlerimizin çok büyük vebali var.
Yani bunlara bizim tahsis ettiğimiz ödenekleri yerinde
kullanamadılar." değerlendirmesinde bulundu.
''KARDEŞİM BATIRIYORSUNUZ BİZİ, MALİYET ÇOK
YÜKSEK''
Başarının sırrının insanı, parayı ve bilgiyi yönetmekte olduğuna
değinen Erdoğan, üniversite yönetimlerine eleştirilerde bulunarak
Tıp Fakültelerinin korkunç bir borç içinde olduklarını dile
getirdi.
Üniversite Tıp Fakültelerinin devlete devredilmesi gerektiğini ifade ederek işin idari yönetiminin Sağlık Bakanlığına bırakılması çağrısında bulunduklarını aktaran Erdoğan, buna itiraz edildiğini anlatarak, "Kardeşim batırıyorsunuz bizi, maliyet çok yüksek. Biz bunun altından kalkamayız ki." dedi.
Erdoğan, soruyu yönelten öğrencinin şikayetini not aldıklarını, üniversite rektörüne bunu soracaklarını ifade etti.
''BİRAZ GERÇEKÇİ OLMAM LAZIM''
Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası askeri okullardan atılan
öğrencilerin durumuyla ilgili bir soru üzerine şunları
kaydetti:
"Biraz gerçekçi olmam lazım. Türkiye bir hukuk devleti. O gece
ölenler var, şehit olanlar var. O gece 2 bin 193 gazimiz var. Bu
söyledikleriniz ya yargılanıyor veyahut da onlar suçlu bulunduğu
için açığa alındılar veya onların okuldan alınması söz konusu oldu.
Eğer biz kalkıp da bu tür FETÖ olayına öyle veya böyle karışmış
olanlar, ya bakıyorsunuz işte ByLock olayına karışmış veya yeni
yeni şimdi bazı bulaşma noktalarını görüyoruz. Hiç benim duymadığım
şeyler var."
''BU OLAYLARDA LÜTFEN ACIMAYIN ÇÜNKÜ ACINACAK HALE
GELİRİZ''
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde dün katıldığı programda da bir
kişinin mağdur olduğunu iddia ettiğini hatırlatan Erdoğan,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yargı böyle bir şeye asla müsaade etmez. Bu dedikleriniz de ya
telefon görüşmelerinde veyahut da ByLock'taki telefon numaralarıyla
bu işe karışmış olabilirler. Bundan dolayı da askeri okullardan
alınmaları söz konusu olabilir. Konuyu ben tabii bilmediğim için
konuşamam. Onun için de bu olaylarda lütfen acımayın çünkü acınacak
hale geliriz." diye konuştu.
''BİR CUMHURBAŞKANINA KENDİ MEKANINDA BÖYLE BİR SORUYU
SORACAK KADAR ÖZGÜRSÜN''
Gazetecilik Bölümünde okuyan bir öğrencinin basının özgür olmasını
istediğini söylemesi üzerine Erdoğan, "Bir Cumhurbaşkanına kendi
mekanında böyle bir soruyu soracak kadar özgürsün." ifadesini
kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin özgürlük alanının bir başkasının özgürlük alanına kadar olduğunu ifade ederek, "Benim ailemi her türlü hakarette yerin dibine sokan bir gazeteci yasalar içinde tutuklanıyorsa, siz ona hala 'gazetecinin özgürlüğü' mü diyeceksiniz?" diye sordu.
Tutuklanan veya mesleğinden atılan gazeteciler olduğunu öne süren öğrenciye, "Gazetecilerin özgür olmadığını sana kim söylüyor, bana bunun ispatını yap." diyen Erdoğan, "Şu anda medya mensubu olup silah taşımaktan dolayı içeride olanları biliyor musun? Ama ne var elinde, sarı basın kartı var. Bankamatikleri soyanları biliyor musun, insan öldürenleri biliyor musun? Bunların hepsinin dosyası Adalet Bakanlığında var." karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer benim özgürlük alanıma giriyorsa, Cumhurbaşkanına hakaret ediyorsa, Başbakana hakaret ediyorsa, özgürlük olmaz bu. Kusura bakmasınlar, Türkiye bir hukuk devleti." değerlendirmesini yaptı.
SEÇME VE SEÇİLME YAŞININ 18'E İNDİRİLMESİ
Bir öğrencinin üniversite yönetimlerine ve dekanlıklarına gençlerin
atanması talebi üzerine Erdoğan, dekan olmanın her yiğidin veya her
kadının işi olmadığını, dolayısıyla kendisini ispat etmesi
gerektiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Şimdi illa bir genç bayan atayalım diye kalkıp da dekanlığı
verirsek bu olmaz. Çünkü bu iş ilim ister, bu iş tecrübe ister, bu
iş uygulama ister, bu iş başarı ister. Bunlar olmadıktan sonra
kalkıp da 'Bak biz işte bir genci atadık' olmaz. Politika başka bir
şey. Politikada seçme yetkisini ne yaptılar, 18 yaşa verdiler
yıllar önce. Biz de dedik ki 'Seçme yetkisini veriyorsunuz da
seçilme yetkisini niye vermiyorsunuz, bunu de verin.' 30'dan
başladık, 25 yaptık, ondan sonra 18'e indik, iyi de oldu. Bu demek
değil ki parlamentonun tamamını 18-25 yaş arasıyla dolduracağız.
Yine kim hak ediyorsa onlara oraları inşallah açıyoruz. Güzel de
oldu, güzel bir yarış çıktı. Şimdi bu dönemde belli sayıda belki
girenler olacak. Hangi siyasi partinin gençlere nasıl yaklaştığının
göstergesi bakımından bu önemli."
''KESİN SAYIYI BİLEMİYORUM AMA YÜZLERCE KİŞİ TEKRAR
GÖREVİNE DÖNDÜ''
Erdoğan, bir öğrencinin FETÖ
soruşturmaları kapsamında açığa alınanların suçsuz oldukları ortaya
çıkmasına rağmen görevlerine iade edilmediğine yönelik iddiasına
ilişkin, bu kişilerin birçoğunun işlerine döndüğünü belirtti. Bu
kişilerin, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile görevlerine iade
edildiğini söyleyen Erdoğan, "Şu anda kesin sayıyı bilemiyorum ama
yüzlerce kişi tekrar görevine döndü. Hala da geri dönmeler devam
ediyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Mersin ve Hatay'da programlarının olduğunu, akşam da iftarda 2 bin 200 muhtarla bir araya geleceğini ve daha sonra bir televizyon programına katılacağını anlatarak, yazılı yöneltilecek tüm sorulara da ayrıca cevap verileceğini sözlerine ekledi.