Erdoğan'dan referandum resti
Abone olErdoğan, veto durumunda referanduma gideceklerini tekrarlarken, askeri konulara hiç değinmedi..
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
demokrasinin ön şartının siyaset olduğunu belirterek, "Siyaset
demokrasinin oksijenidir. Siyaset diri olmadan demokrasi diri
olmaz. AK Parti iktidarı demokrasinin güçlenmesinin adresi haline
gelmiştir" dedi. Erdoğan, Şubat ayında İzmir'de 4. İktisat
Kongresi'ni toplayacaklarını açıkladı. AK Parti Grubu bugün TBMM'de
toplandı. Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan, parti grubunda yaptığı
konuşmada, TBMM'nin tatil gününde çalışmasından dolayı hem iktidar
hem de muhalefet milletvekillerini tebrik etti. "Teamüle aykırı
olarak Meclis'in çalışıyor olması, üstelik AK Parti il
kongrelerinin devam ettiği yoğun bir süreçte burada olmanızın ne
kadar yorucu ve fedakarlık gerektidiğini biliyorum. Gösterdiğiniz
performanstan ve Meclis'e getirdiğiniz itibaren dolayı sizleri
tebrik ediyorum" diye konuştu. Siyaset ve demokrasinin birbiriyle
son derece bağlı olduğunu kaydeden Erdoğan, ülkede güçlü bir
siyaset olmadan güçlü bir demokrasi olamayacağını ifade etti.
"Demokrasinin ön şartı siyasettir. Siyaset demokrasinin adeta
oksijenidir" diyen Erdoğan, siyaset diri olmadan demokrasinin diri
olmasının beklenemeyeceğini ifade ederek AK Parti iktidarını
demokrasinin güçlenmesi adresi olarak nitelendirdi. Kendilerinden
önce 'daraltılmış bir siyaset alanı' olduğunu ve buralardan
bazılarının rant sağlandığını ileri süren Erdoğan, "Biz dar siyasi
alanın bize getirdiği ayrıcalıkları elimizin tersiyle bir kenara
itiyoruz ve kimilerinin kısır siyasi bakışlarına göre aleyhimize de
olsa siyasi alanı genişletmek için gerekeni yapıyoruz" diye
konuştu. Erdoğan, "Güçlü siyaset ve güçlü demokrasi denklemi AK
Parti iktidarının vazgeçilmez şiarı haline gelmiştir" şeklinde
konuştu. Halkın beklentilerinin ertelenemez durumda olduğunu
kaydeden Başbakan Erdoğan, "Ülke ihtiyaçlarının beklemeye tahammülü
yoktur, hem de çok çalışacağımıza dair halkımıza sözümüz vardır.
Muhalefet partisi milletvekilleri de dahil olmak üzere hepinize
teşekkür ediyorum. Bilesiniz ki çalışmalarınızın bereketi
semeresini şimdiden vermeye başlamıştır. Bildiğiniz gibi Meclis
olarak, hükümet olarak yoğun çalışmalar içinde olmamıza rağmen
Ankara'ya kilitlenip kalmış değiliz" dedi. "Bizim Türkiye'yi
özgürleştirme va kalkındırma heyecanımız bütün ülkeyi sarmış, bütün
insanlarımıza ulaşmış durumdadır. İnsanlar artık Türkiye'nin geçmiş
günlere dönmeyeceğini çok iyi biliyorlar. Halkımız düne göre daha
emin ve geleceğinden daha umutlu. Bize düşen halkımızın bu güven ve
umudunu zayıflatmadan devamlı yükselterek daimi kılmaktır"
ifadelerini kullanan Erdoğan, ekonomik göstergelere değindi. "YENİ
KAYNAKLAR HAZİNE'NİN BORÇLANMA YÜKÜNÜ AZALTACAKTIR" Türkiye'nin son
üç ayda büyüdüğünü ve Çin'in 8.2'lik büyüme oranının ardından 7.4
ile dünyada büyüme gösteren ikinci büyük ülke olduğuna dikkat çeken
Erdoğan, "Faiz dışı fazlanın belirlenen oranda gerçekleşmesinde bir
sıkıntı yaşamayacağız" dedi. Faiz oranlarının hala istenilen
seviyeye gelmediğini, bunları aşağıya çekmeye çalıştıklarını ve
bunu piyasayı rahatsız etmeden gerçekleştirme düşüncesinde
olduklarını kaydeden Erdoğan, "Biz bunun daha eksilere düşmesini
bekliyoruz. Döviz kurlarının düşük seyrettiği ortamda faizler hala
yüksek. Yüzde 72 olan bu oran yüzde 47'lere indi. Irak savaşını
yaşadığımızı halde bu oldu. Bu gelinen noktadan hala biz memnun
değiliz. Diğer birçok gösterge gibi faiz oranlarının normale inmesi
için de normale dönmek gerekli" diye konuştu. İstikrarı pekiştirmek
istediklerini kaydeden Erdoğan, "AK Parti iktidarı bundan sonra
istikrarın umutlarını vermeye çalışıyor. İstikrarın zeminini
hazırlama gayreti içinde. 7 aylık yaptığımız çalışmalarla istikrarı
pekiştirmek noktasındayız. 2002 yılının sonuçlarında borç rasyonu
bu yılın sonunda yüzde 70'in altına inecek. Buna rağmen faiz
oranları yüksek seviyesini korumaya devam edecek. Türkiye, bu
faizdeki kısır döngüyü açmak zorundadır. Yüzde 20-25 noktasında
olan faiz ödemesinden bir an önce kurtulmalıdır. Bunu piyasanın
normal koşullarına müdahale etmeden değiştirmek daha sağlıklı
olacaktır. Bu süreci hızlandırmak hepimizin elindedir. Sisteme yeni
kaynaklar dahil olursa Hazine'nin gelir borçlanmasını azaltacaktır.
Bu ise faizlerin düşmesine önemli katkı sağlayacaktır. Yeni gelir
kalemlerinin bütçeye girmesi gerekir" şeklinde konuştu.
"REFERANDUMA GİTMEYİ GÖZE ALDIK" Erdoğan, konuşmasında yeniden TBMM
gündemine gelecek olan Anayasa değişikliği paketine ilişkin
görüşlerini de aktardı. Orman vasfını kaybetmiş arazilerin satışını
öngören değişikliği gerekirse referanduma götürmeyi göze
aldıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, 2B uygulamasının önemli
bir kaynak olduğunu ifade etti. Bu tür kaynakların Hazine'nin borç
ve faiz yükünü azalttığına işaret eden Erdoğan, "Sisteme yeni
kaynaklar ve gelirle kazandırılabilir. Hazine'nin borçlanma
ihtiyacını karşılayabilirsek bankalar kaynaklarının önemli bir
bölümünü piyasaya aktaracaktır. Bu piyasayı hareketlendirecektir.
Referanduma gitmeyi göze aldık ama sizler 3'te 2 çoğunlukla
referanduma gitmeden yasalaşmasını sağlayacaksınız. Biz buna
inanıyoruz. Burada farklı yaklaşımlar olabilir. Yasa da esneme payı
bırakıyor. Tasarı sadece 2B'de değil. Bu süreç içerisinde sizler
bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Türkiye'nin problemlerini
çözecek, ülkenin önünü açacak, tıkanmış yollarını birbirine
bağlayacak yeni kararlar vereceksiniz" dedi. Türk sanayicisinin
ekonominin canlandırılması için elinden gelen tüm gayreti sarf
ettiğinin altını çizen Erdoğan, bu çerçevede Şubat ayında 4.
İktisat Kongresi'ni İzmir'de toplayacaklarını açıkladı. Başbakan
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "1 Ağustos'ta parlamento tatile
girecek. Sizler tatili adeta illerinizde gideceğiniz yerlerde
sadece bir mekan değişimi, hava değişimi olarak
gerçekleştireceksiniz. Yükümüz ağır, mesuliyetimiz sınırsız.
Sorunları olan bir Türkiye'yi aldık. Bu ülke bizim. Onun için de
hep birlikte el ele omuz omuza bu sıkıntıları aşacağız. Gözler
ışıldıyordu. Hepsinde bir umut vardı. Hepsinde Türkiye'nin aydınlık
geleceğini hazırlamak için ne yapabiliriz sorusuna cevap arama
vardı. Ve Meclis'imizin özellikle yasamadaki yoğun çalışması ve
çıkarılan yasalar ve bunlarla birlikte elde edilen başarı her türlü
takdirin üzerindeydi ve bunu da gittiğimiz her yerde gördük."