Erdoğan'dan Pamuk davası yorumu
Abone olBaşbakan Erdoğan, Pamuk davası ve 301'nci maddeyi yorumladı. 'Özgürlüklerin de bir sınırı var' diyen Erdoğan, sıcak gündeme ilişkin olarak açıkamalarda bulundu.
CNN TÜRK'te yayınlanan Eğrisi Doğrusu programında Taha Akyol'un
sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, gündeme ilişkin
açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar
şöyle: Orhan Pamuk davası: "Herkes herşeyi söyleyemez" İçki yasağı:
"Uygulamada yasak yok" Kimlik tartışması: "Üst kimlik T.C.
vatandaşlığıdır" Genel seçim: "CHP ile anlaşmamız gerek" YÖK:
"YÖK'ün sorunlarını çözmeye hazırız" Başbakan Erdoğan, Orhan
Pamuk'un yargılandığı 301'inci maddeyle ilgili Avrupa Birliği'nin,
'Kopenhag kriterlerine terstir' diye bir yaklaşımı olmadığını
söyledi. Erdoğan, 301'inci maddenin değişmesi gerektiğine yönelik
eleştirilere de "siparişle değişiklik yapılmaz, bu yasamanın
görevidir" dedi ve yargı sürecine müdahale etmenin yanlış olduğunun
bir kez daha altını çizdi. Yargıya müdahale konusunda Van'da da
aynı şeyin yaşandığını söyleyen Erdoğan, "hiçbir organ, makam ya da
kişi, yargı yetkisinde mahkeme ve hakimlere emir veremez, tavsiye
ve telkinde bulunamaz. Durum bu kadar açıkken neden bunu
yaşıyoruz?" diye sordu. Erdoğan, demokrasinin bir tahammül rejimi
olduğunu ifade ederek, "buna tahammül edilmeli. Biz hukuk
devletiyiz. Anayasaya ve kanunlara ters düşmeyecek şekilde olmalı.
Özgürlüklerin de bir sınırı vardır. Burada bu işin çerçevesi belli.
Sen o çerçeveyi kırarsan olmaz" dedi. 301'inci madde ile ilgili
olarak, "bu konuda çok çalışma yapıldı. 301'inci madde Kopenhag
siyasi kriterlerine uygundur. O yüzden 3 ekimde müzakerelere
başladık. AB ile bir sorun yaşamadık. Ayrıca uygulama yeni, hemen
değiştiremeyiz" dedi. "AB üyelik sürecini etkilemez" Taha Akyol'un
'dava AB ile müzakereleri etkiler mi?' sorusuna Başbakan Erdoğan,
"AB'den resmi bir tepki olmadı. Böyle bireysel olayların süreci
etkilemesi zaten söz konusu olamaz. Ben AB'li dostlarıma, 'gazete
haberleriyle hareket etmeyin. Olayı kaynağından öğrenin' dedim. Ama
duruşmanın ardından Pamuk'a destek olan AB'li yetkililerin bu
şekilde basın açıklaması yapması AB'ye zaten uymaz" açıklamasını
yaptı. "301'inci madde ile ilgili ilk defa böyle bir sorunla karşı
karşıya kaldık" diyen Erdoğan, "bizim üzüldüğümüz nokta, içeride ve
dışarda bu baskılar niye? İnsanların yargıyı baskı altına alması
çok çirkin" ifadesini kullandı. Konunun zaten yargıda olduğunu
belirten Başbakan Erdoğan, "AB diyor ki 301'inci maddede değişiklik
yapın. Bu yürütmenin değil yasamanın görevidir. Bunu da anayasa
belirliyor. Herkes herşeyi söyleyemez" diye konuştu. Erdoğan,
programda TÜSİAD'ın da konuyla ilgili açıklamalarına cevap verdi.
Türkiye'de kuvvetler ayrılığı olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan,
"bu kanun 1 hazirandan bu yana yürülükte. TÜSİAD, anayasaya müdahil
olmakla, anayasal suç işlemiştir" diye konuştu. "Hukuk gücün
üstünde olmalıdır" diyen Erdoğan, "aksi olursa demokrasiden söz
edilemez" dedi. İçki yasağı tartışmaları: Başbakan Erdoğan, içki
yasağı ile ilgili çıkan haberlerin yanlış olduğunu ve bunun
Türkiye'ye zarar verdiğini söyledi. Erdoğan, "hakkımızda bir
kampanya yürütüyorlar. Biz yasanın dışında birşey yapmadık. Böyle
bir yasak olmadı, sadece var olan yasa mülki amirliklerden alınıp
belediyelere aktarıldı" dedi. Basında çıkan haberlerin gerçeği
yansıtmadığını belirterek, "biri çıksın desin ki, 'içkili yerin
ruhsatı iptal edildi' ya da 'açmak isteyene ruhsat verilmedi'...
Kimse böyle birşey diyemez, çünkü böyle birşey olmadı, olmayacak"
dedi. Erdoğan, "bir başbakan olarak beni üzen söylemediklerimi
söylemişim gibi yansıtılması. İçki olayı da öyle. Bizim yaptığımız
anayasanın 58'inci maddesi gereğince gençleri alkal düşkünlüğünden
korumak için gerekli tedbirleri almak. Bu, 1034'ten bu yana
anayasada zaten vardı" diye konuştu. Uygulamada hiçbir yasak
olmadığını tekrarlayan Erdoğan, "yasaya madde ilavesi yapmadık.
İçki satılan yerlerde mani yok. Bir belediye meclisi üyesi çıkıp
birşey söylüyor, sonra bunun faturası AKP'ye çıkarılıyor" ifadesini
kullandı. Basında çıkan yanlış haberlerin aslında Türkiye'ye zarar
verdiğini belirten Erdoğan, "bu haberi yapmak vatanseverlik midir?
Ben Türkiye'nin geleceğini bu asparagas haberler olarak görmüyorum"
dedi. İşçki yasağı tartışmasının dünya basınında da yer aldığını
dile getiren Başbakan, "bu da basının hatasıdır. Zararı ise hep
beraber çekiyoruz" diye konuştu. Kimlik tartışması: Başbakan
Erdoğan, daha sonra alt-üst kimlik tartışmalarına da değindi. Bu
tartışmalara son kez cevap verdiğini söylediği konuşmasında
Erdoğan, kendisini eleştirenlere Arif Nihat Asya'nın şiiriyle yanıt
verdi. Şiiri okurken duygulanan Başbakan, "kimse bize millet,
bayrak dersi vermesin. Kİmse benim Türklüğümle oynayamaz" dedi.
Eleştirilere, TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmeleri sırasında
Atatürk'ün de sözlerini alarak yaptığı konuşmasını hatırlatan
Erdoğan, "din, çimentodur birleştirici unsurlardan biridir dedim.
Burada Atatürk'ün de bu unsurları ifade ettiğini göstermeye
çalıştım. Maalesef bunu görmek istemeyenler var" dedi. 'Alt kimlik'
ifadesinin, etnik unsur olarak görülen vatandaşları gözardı etmek
anlamına gelmediğini belirten Erdoğan, "alt kimlik noktasında
mezhepler var. Bunların hepsini üstünde T.C. vatandaşlığı var. Üst
kimlik T.C. vatandaşlığıdır. Ben her zaman bunu söyledim" diye
konuştu. AKP'nin parti politikasında üç kırmızı çizgisi olduğunu
ifade eden Erdoğan, bunları etnik milliyetçilik, bölgesel
milliyetçilik ve dinsel farklılık olarak açıkladı. Parti olarak bu
üç noktaya kesinlikle karşı olduklarını belirten Başbakan Erdoğan,
"asla bu konularda ayrımcıklık yapamayız. Hepimiz T.C
vatandaşlığında birleşmeliyiz" dedi. Genel seçimler: Başbakan,
seçim barajı konusundaki tartışmalara da değindi ve istikrarın
önemine dikkat çekti. 2006'da seçim olmayacağını bir kez daha
yineleyen Erdoğan, "bu parlamento cumhurbaşkanını seçsin istiyoruz.
Bizi millet beş yıllığına seçti. Bu süreci tamamlamak istiyoruz"
açıklamasını yaptı. 1987'de yüzde 10 barajının konulduğunu söyleyen
Erdoğan, "bununla ilgili şu ana kadar ciddi bir tez ileri
sürülmedi. Cumhurbaşkanı Sezer'in yaklaşımı saygındır, ama ben
ülkemin şu andaki istikrarını önemsiyorum" dedi. Erdoğan, "bu
noktada bazı önerilerim var partimin aleyhine olduğu halde. Önerim
450+100. Çok düşük bir baraj getirilebilir. Bunu CHP kabul tartışıp
anlaşmamız gerek" diye konuştu. YÖK - hükümet gerginliği: Başbakan
Erdoğan son olarak, YÜK ile hükümet arasındaki gerginliğe dikkat
çekti. "YÖK'te artık gerilim istemiyoruz" diyen Erdoğan, YÖK'ün
sorunlarını çözmeye açığız" diye konuştu. Konunun muhattabının
Milli Eğitim Bakanı olduğunu hatırlatan Erdoğan, "YÖK Başkanı
Erdoğan Teziç, bakanımla biraraya gelir, çözüm için adım atarlar.
Olaya olumlu yaklaşılınca gerginlik yok olur. Kapımız her zaman bu
konuya açık" dedi. "YÖK'te düzenlemelere gerek varsa çözüm için
varız" ifadesini kullanan Başbakan, "asgari müşterekler belirlenir.
Uzlaşılan konularda adım atılır. Masaya oturmak gerekirse ekip
hazırdır" diye konuştu.