Erdoğan'dan Özgür Özel'e cevap: "Gezi olayları için özür dilemesi gereken biri varsa..."
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, Marmara Üniversitesi Açılış Töreni'nde önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan konuşmasında AK Parti seçmenine hakaret eden Dilruba Kayserilioğlu adına özür dileyen CHP lideri Özgür Özel'in "Sen de Gezi olaylarına katılanlara söylediklerin için özür dile" çağrısına "Özür dilemesi gereken birileri varsa demokrasi ve milli iradeyi savunanlar değil, tam tersine haftalarca sokakları ateşe, kaosa, gerilime, kargaşaya boğanlardır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmara Üniversitesi Recep Tayyip
Erdoğan Külliyesi 1. ve 2. Etap Eğitim-Öğretim Binaları Açılış
Töreni'nde konuştu. Konuşmasında AK Parti seçmenine hakaret
eden Dilruba Kayserilioğlu adına özür dileyen CHP lideri Özgür
Özel'in "Sen de Gezi olaylarına katılanlara söylediklerin için özür
dile" şeklindeki çağrısına cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 yıl önce gerçekleşen Gezi olaylarının tartışma konusu olamayacağını ifade edip "Gezi olaylarıyla ile ilgili tarih ve bağımsız Türk mahkemeleri hükmünü vermiştir." dedi. Özür dilemesi gereken kişilerin demokrasiyi ve milli iradeyi savunanlar olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Asıl öz eleştiri vermesi gerekenler sokakları ateşe boğanlardır. Milletin otobüslerini yıkan yakanlardır." diye konuştu.
Erdoğan, Marmara Üniversitesi'nden mezun olmanın gururunu yaşadığını ifade edip "Marmara Üniversitemizin her daim yanında olmaya devam edeceğiz. Üniversitelerimizin yurt dışına açılmasını çok değerli buluyorum." dedi.
Gezi olaylarına ilişkin de önemli mesajlar veren Erdoğan, "Gezi olaylarıyla ile ilgili tarih ve bağımsız Türk mahkemeleri hükmünü vermiştir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu
şekilde:
Bugün şahsen ayrı bir heyecan içerisindeyim. Yapım sürecinin her aşamasını takip ettiğim külliyeyi açmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.
43 yıl önce 1981 yılında şimdi ismiyle üniversitemizin İktisadı ve İdari Bilimler Fakültesi'nden mezun oldum. Siyasi hayatımız boyunca şahsıma tevdi 60'ı aşkın fahri doktor unvanlarından en anlamlısını 2013 yılında üniversitemden aldım. Üniversitemle yakından ilgilendim vefa borcumu ödemeye çalıştım.
Türkiye'nin en köklü en seçkin yükseköğretim kurumlarından biri olan Marmara Üniversitesi'nin öğrencisi ve mezunu olmaktan gurur duyuyorum.
Uluslararası sıralamalarda Türkiye'yi temsil eden ilk 10 üniveriste arasında yer aldık. Türkiye'ye nişce siyasetçi, hoca, gazeteci, başbakan ve cumhurbaşkanı kazandıran Marmara Üniversitemizin her daim yanında olmaya devam edeceğiz. Üniversitelerimizin yurt dışına açılmasını çok değerli buluyorum.
12 milyar liralık yatırım
Şehrimize ve üniversitemize hayırlı olmasını diliyorum. Külliyemizin inşasında emeği olanlara teşekkür ediyorum. 141 yıllık köklü tarihinde Marmara Üniversitemizin yanında olmaya devam edeceğiz. Toplamda 12 milyar liralık yatırımla hayata geçirilen külliyemizle eğitim ve bilim alanındaki hedeflerimize biraz daha yaklaşıyoruz.
Yabancılara karşı bir nefret dalgası
Dünya’nın 198 farklı ülkesinde 340 bin öğrenci var. Yüzde 95’i kendi imkanları ile okuyor. Misafir öğrencilerin katkısı 3 milyar dolar civarında. Ülkemiz açısından övünülecek bir durumdur.
Yabancılara karşı bir nefret dalgası oluşturulmak isteniyor. Seçim zamanında 2 hafta boyunca köpürtülen nefret siyasetini sessizce seyrettik.
Türkiye'de ırkçılık adı altında çok açık bir Türk düşmanlığı, Müslüman düşmanlığı, topyekün Türkiye düşmanlığı yapılmaktadır. Kimseyi rengine diline göre ayırmadık. Muhalefet adayının nefret siyaseti karşısında yanındaki tek bir cümle kuramadı. Irkçı faşizm konusu sürekli kaşınıyor. Irkçılığın yabancı düşmanlığının bayraktarı oldular. Irkçılık adı altında Türk-İslam düşmanlığı yapılmaktadır. Irkçılık sosyal medyada yükseliyor.
Biz asırlar boyunca 3 kıta 7 iklimde hükümranlık kurmasına rağmen tarihinde sömürgecilik ayıbı olmayan bir devletiz.
Gençleri kullandılar
Hem 27 Mayıs öncesinde hem de 12 Eylül Darbesi öcnesinde emellerine ulaşmak için hep gençleri kullandılar. Siyaseti müdahale etmek için, darbeyele ortam hazırlamak için gençleri kullandılar. Tüm bunların bedelini milletçe hepimiz ödedik. Ekonomide kalkınma yolculuğumuzun sık sık kesintiye uğramasıyla ödedik. Hak ve özgürlüklerde yasaklara mahkum edilerek ödedik. Güvenlikte terör örgütlerine istismar verilmesiyle ödedik.
2002'de göreve geldiğimizde Türkiye'nin bir daha darbe tuzağına düşmemesi için çok dikkatli olduk. Bizim yaşadıklarımızı çocuklarımız karşılamasın diye çok çetin mücadele verdik. Siyasette nezaketi bir an olsun elden bırakmadık. Milletin iradesi tehdit altında olduğunda tüm gücümüzle karşı çıktık.
Gezi olayları
Gezi olaylarıyla ile ilgili tarih ve bağımsız Türk mahkemeleri hükmünü vermiştir.
Türkiye'ye milyarlarca dolar faturası olan bu kalkışma üzerinden kendilerince bize özür bahsi açıyorlar. Evet, 11 sene sonra da olsa bu hadiseyle ile ilgili samimi nedamet cümlelerine ihtiyaç vardı. Özür dilemesi gereken birileri varsa demokrasiyi ve milli iradeyi savunanlar değildir. Asıl öz eleştiri vermesi gerekenler sokakları ateşe boğanlardır. Milletin otobüslerini yıkan yakanlardır.
Şu an 81 ilde üniversitelerimiz var. Üniversitesi olmayan şehir yok. Yükseköğrenim imkanını ülkemizin en ücra köşesine kadar taşıdık.