Erdoğan'dan 'ölürüm' diyen Esad'a cevap
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan II. Afrika Kıtası Müslüman Ülke ve Toplulukları Dini Liderler Zirvesi'nin açılışında konuşuyor
Başbakan Erdoğan, "Kime karşı
savaşacaksın, müslüman kardeşlerine karşı mı savaşacaksın?" diye
eleştirdiği Esad'a atasözüyle yüklendi: "Dervişlik olaydı tac ile
hırka biz dahi alırdık 30'a 40'a."
Diyanet İşleri Başkanlığının ev sahipliğinde, Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonu'nda gerçekleştirilen ''II. Afrika Kıtası Müslüman Ülke ve Toplulukları Dini Liderler Zirvesi''nin açılışında konuşan Erdoğan, konuşmasına besmele çekerek başladı.
İngiliz Sunday Times'e konuşan ve "Ölene kadar savaşacağım" diyen Beşar Esad, Başbakan Erdoğan'ın hedefindeydi. Esad'ın müslaman kanı dökmesine isyan eden Erdoğan, Suriye liderine atasözüyle yüklendi:
DERVİŞLİK OLAYDI TAC İLE HIRKA BİZ DAHİ ALIRDIK 30'A 40'A
Suriye'de, haklarını isteyen, daha insanca bir yaşam talep
edenlere karşı, tankların, topların, silahların ateşlenmesini asla
ve asla insani görmüyoruz. Aynı kıbleye dönen, Allah'a ve O'nun
Peygamberi'ne inanan insanların, bu şekilde öldürülmesini kabul
etmemiz mümkün değil. Eğer sen bir lider olarak kendine
inanıyorsan, kendine güveniyorsan, sandıkları açarsın herkes
sandıklara yürür. O sandıklar seni iktidara getiriyorsa iktidar
olursun. Ondan sonra orada o ülkeyi yönetirsin. Ama tanklarla
toplarla iktidar bir yere kadar.
GÜN GELECEK SEN DE GİDECEKSİN
Gün gelecek sen de gideceksin. Çünkü o koltuklar baki değil. O koltuklar geçicidir. Biz bunu çok söyledik. Ve çok söylememize rağmen, hatta aile hukuku geliştirmemize rağmen, maalesef anlamadı Suriye'nin başkanı Beşar. Şu anda acımazsızca ülkesindeki bir tarafına alıyor hoca efendiyi, onunla poz veriyor. Kimi kandıracak, o ülkedeki saf Müslümanlar varsa onları kandıracak. Biz bu oyunlara gelecek miyiz? Bizde güzel bir söz var; 'Dervişlik olaydı tac ile hırka, biz dahi alırdık otuza kırka.'
ZALİMLER KAZANMAYACAKTIR
Bizim dinimiz şekil dini değil onun için tacı ve hırkayı
giymekle kimse işi bitirmiyor. Aslolan nedir. Aslolan imandır, bu
inancımızı yaşamaktır. Kalkıp yanına o şekli koy ve tam bir barış
dini olan İslam'ın men ettiği ne varsa onu yap. Ne ile tankla topla
git Müslümanları öldür. Böyle bir şey yapamazsın. Buna hakkın yok.
Ben, 'zulüm ile abad olunmaz' diyorum ve zulüm hiçbir zaman payidar
olmayacaktır. Zalimler kazanmayacaktır. Er veya geç mazlumlar
kazanacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Çünkü Allah, hakkın
ve haklının yanındadır.''
KİME KARŞI SAVAŞACAKSIN
Yine Suriye Devlet Başkanı Esad'ın "ölene kadar savaşacağım"
sözlerine göndermede bulunan Başbakan Erdoğan, "Biri çıkıyor 'ölene
kadar savaşacağım' diyor. Kime karşı savaşacaksın? Ülkende
yönettiğin Müslüman kardeşine karşı mı savaşacaksın? Kime karşı
savaşacaksın?" diye sordu.
İSTANBUL MEKKE, MEDİNE VE KUDÜS KADAR
ÖNEMLİ
İstanbul'un, ismi, Mekke, Medine ve Kudüs'le birlikte anılan önemli
bir medeniyet merkezi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını
şöyle sürdürdü:
''Derler ki, bildiğiniz gibi, Kur'an, Mekke'de nazil olmuş,
Kahire'de okunmuş, İstanbul'da yazılmıştır. İstanbul, şundan emin
olunuz ki, minareleriyle, hoşgörüsüyle, sesleri ve renkleriyle;
sizlerin, doğduğunuz, yaşadığınız şehirlerin kardeşi bir şehirdir.
Şahsen şunu da ifade etmek isterim: Allah, bu kardeşinize, 4,5
yıllığına, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, yani şehreminilik
vasıtasıyla bu şehre hizmet etme, hizmetkarlık yapma şerefi
verdi. Nefes alıp verdiğim sürece, bu payeyi onurla ve
gururla taşıyacağımı burada bir kez de huzurlarınızda ifade etmek
isterim. Bu zirve vesilesiyle, Ankara ve Konya'yı da ziyaret
edeceğinizi biliyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara'dan,
Selçuklu Devleti'nin başkenti ve büyük gönül insanı Mevlana'nın
şehri Konya'dan da güzel ve unutulmaz hatırlarla dönmenizi temenni
ediyorum.''
SORUNUN TEMELİNDE İSTİŞARENİN TERK EDİLMESİ
VAR
İstişareye, İslam dininde özel bir ehemmiyet verildiğini, ayetlerle
ve Hazreti Peygamber'in hadisleriyle istişarenin her işin başı
olarak kabul edildiğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Esasen bugün tüm İslam coğrafyasında karşı karşıya
kaldığımız birçok sorunun temelinde de, istişarenin terk edilmesi,
ihmal edilmesi yatmaktadır. Bütün ön yargılardan, bütün kişisel
hesaplardan arınmış olarak, temiz bir kalple ve samimiyetle
yapılacak istişarenin, ülkelerimizin, halklarımızın, bütün
coğrafyamızın meselelerine kalıcı çözümler üreteceğine ben yürekten
inanıyorum. Bu ve benzeri zirvelerin çoğaltılması, istişare
mekanizmasının en güzel şekilde işletilmesi, karşı karşıya
olduğumuz birçok güncel, siyasi, ekonomik ve sosyal meselenin
çözümünü hızlandıracağına şüphe yoktur.''
TEMSİLCİLİK SAYISI 34'E ÇIKIYOR
Erdoğan, 2013 yılında da bir Afrika ülkesinde düzenlenecek 2.
Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi'ni gerçekleştireceklerini
belirterek, Afrika kıtasındaki temsilcilik sayısını artırdıklarını,
2009 yılında Afrika'da 12 temsilcilik varken, son iki yılda bunlara
ek olarak Tanzanya, Fildişi Sahili, Kamerun, Gana, Mali, Uganda,
Angola, Madagaskar, Zambiya, Mozambik, Zimbabve, Somali, Güney
Sudan ve Moritanya'da da büyükelçilik açtıklarını ve temsilcilik
sayısını 2012 yılında 34'te çıkarmayı öngördüklerini söyledi.
MİSYONERLİK FAALİYETLERİ
Başbakan Erdoğan, ''Afrika kıtasında, yoksulluğun da etkisiyle,
misyonerlik faaliyetlerin hız kazandığını üzülerek müşahede
ediyoruz. Sadece gayri müslimlerin değil, Müslümanların da bu
faaliyetlerin hedefi olduklarını, Müslümanlara karşı ayrımcı
tavırlar takınıldığını görüyoruz. Dini duyguları istismar etmek
suretiyle yapılan bu faaliyetlere karşı adım atmak, hepimizin ortak
sorumluluğudur. 5 gün sürecek bu zirvenin, bu önemli meseleyi de
etraflıca ele almasını, bu meseleyi de istişare etmesini temenni
ediyorum'' dedi.
Erdoğan, Türkiye'de şu anda ilahiyat fakülteleri ve imam hatip
okullarında okuyan yüzlerce Afrika kökenli öğrenci bulunduğunu, bu
öğrencilerden kendi ülkelerinde istifade edilmesini arzuladıklarını
söyledi.