Erdoğandan o mezarı bulun talimatı
Abone olHükümet, Dersim katiamında asılan Seyit Rıza’nın mezar yerinin bulunması konusunda harekete geçti.
Başbakan Erdoğan önceki gün kabul ettiği Tunceli heyetinin dile
getirdiği “Seyit Rıza’nın mezarı bulunsun” talebinin yerine
getirilmesi için ilgili kurumlara talimat verdi
Tuncelilerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesinde dile
getirdikleri Seyit Rıza’nın mezar yerinin bulunmasına ilişkin
talebin ardından, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Atatürk Kültür
Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’na bu konudaki arşivlerinin gün ışığına
çıkarılması konusunda talimat verildiği öğrenildi.
Ancak, o döneme ilişkin asıl arşiv kayıtlarının Genelkurmay’da
olduğu belirtiliyor. Alevi kökenli AK Parti İstanbul Milletvekili
İbrahim Yiğit, mezar yerlerinin bulunması konusunda devlet
arşivlerinin çalışma yapacağını belirtirken, “Bu konuda asıl
arşivin Genelkurmay’da olduğu belirtiliyor. Genelkurmay’ın
arşivleri de açılmalı” dedi.
AÇILAN DAVA DANIŞTAY’DA
72 yıl önce idam edilen Seyit Rıza’nın mezar yerinin nerede olduğu
bilinmiyor. 1937’de Elazığ Buğday Meydanı’nda Seyit Rıza, oğlu ve
beş Dersimli idam edildi. Ailenin Avukatı Hüseyin Aygün, 2007
yılında Elazığ Valiliği’ne Seyit Rıza’nın mezar yerinin açıklanması
ve aileye teslim edilmesi için müracaat etti. Valilik talebe yanıt
vermedi. Bunun üzerine Elazığ İdare Mahkemesi’ne dava açıldı.
Mahkeme tarafından “Devlet kurumlarının elinde herhangi bir bilgi
yok. Valiliğin kararında hukuka aykırı bir taraf bulunmuyor.
Valilik görevini yapmıştır” şeklinde karar verilerek dava
reddedildi. Yerel mahkemenin kararı temyiz edildi ve Danıştay’a
gidildi. Fakat Danıştay aradan geçen zamana rağmen dosyayı hala
karara bağlamadı.
Seyid Rıza (1863 Tunceli’nin Lirtik Köyü - 18 Kasım 1938 Elazığ),
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dönemlerinde Dersim İsyanı’nın
liderlerinden olduğu ileri sürülerek idam edilen Alevi din adamı ve
aşiret lideri. Dersim 1937-38 olaylarındaki kanlı çatışmalardan
sonra barış görüşmeleri yapmak üzere Erzincan’a çağrıdı, kimi
kaynaklara göre daha fazla kan dökülmemesi için kendisi teslim
oldu. Ancak 5 Eylül 1937’de tutuklandı. 5-13 Eylül 1937’de Elazığ’a
götürülüp askeri mahkemede idama mahkum edildi.
ASMAK İÇİN YAŞI KÜÇÜLTÜLDÜ
O dönemdeki yasaların 75 yaşını geçkin kişilerin idamına izin
vermemesinden ötürü yaşı küçültülen Rıza, oğlu Resik Hüseyin,
Şehanlı Aşiret reisi Seyd Hüsen, Yusufan Aşiret reisi Kamer’in oğlu
Fındık, Demanan Aşiret reisi Cebrail’in oğlu Hasan, Kureyşan Aşiret
reisi Ulkiye’nin oğlu Hasan ve Mirza, Ali’nin oğlu Ali ile birlikte
idam edildi. İdam günü, darağacında, “Evlad-ı Kerbelayık,
bihatayık, ayıptır, zulümdür, cinayettir “ diyerek celladı kenara
itmiş ve sandalyeyi tekmeleyerek idamını kendi gerçekleştirdi.
Çatışmaların birinde de oğlunu yitirdi. Diğer oğlu Resik Hüseyin
aynı mahkemede kendinden bir kaç saat önce gözleri önünde
asıldı.(star)