Erdoğandan nifak uyarısı
Abone olBaşbakan Erdoğan, ulusa seslendi. Hükümetinin 6 yıllık dönemde yaptıklarını anlattı ve nifak sokmak isteyenlere karşı uyardı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin dünyada hüküm
sürmekte olan küresel dalgalanmaya karşı hazırlıksız olmadığını
belirterek, “Türkiye, güçlü, sağlam, sağlıklı ekonomik yapısıyla bu
ekonomik dalgalanmayı da en az etkiyle atlatacaktır. Yeter ki
aramıza nifak sokmaya çalışan çıkar çevrelerinin oyunlarına
gelmeyelim" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan Ulusa
Sesleniş konuşmasında küresel ekonomik krizle ilgli
değerlendirmelerde bulundu.
“MİLLİ EĞİTİM BÜTÇESİ YÜZDE 207 ARTTI”
Eylül ayıyla birlikte okulların açıldığını anımsatan Erdoğan, çok
yönlü düşünebilen yeni nesiller yetiştirmek amacında olduklarını
belirterek, bu bilinçle bütçeden en büyük payın eğitime ayrıldığını
ifade etti. 2002 yılında Milli Eğitim Bakanlığının
bütçesinin 7,5 milyar YTL olduğunu bu miktarı yüzde 207 oranında
artırarak 22,9 milyar YTL’ye yükselttiklerini kaydeden
Başbakan Erdoğan, bunun da yeterli olmadığını söyledi.
“OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 29’A ULAŞTI”
Okullaşma oranlarındaki artışları rakamlarla anlatan
Erdoğan, 2002 yılında yüzde 11 olan okullaşma oranının yüzde 29’a
ulaştığını belirtti. Aynı durumun yükseköğretim alanında da
yaşandığını anlatan Erdoğan, yükseköğretimde ise 2002’de yüzde 27
olan okullaşma oranının yüzde 36’yı aştığını kaydetti.
Başbakan Erdoğan öğretmen açığını kapatmak hedefiyle 2003 yılından
bugüne kadar 133 bin 609 kadrolu, 75 bin 741 adet de sözleşmeli
öğretmenin atamasını yaptıklarını açıklayarak şöyle dedi:
“85 bin öğretmenimizin, uygun şartlarda diz üstü bilgisayar
sahibi olmasını sağladık. Türkiye genelinde 1440 adet lojman
yaptık. 91 adet yeni öğretmenevi açtık, öğretmenevlerini
özelleştirme kapsamından çıkardık. Milli Eğitim
Bakanlığımız ve TOKİ işbirliğinde bugüne kadar öğretmenlerimiz için
2 bin 788 konut yaptık.”
1 MİLYON ÇOCUĞA SAĞLIK YARDIMI
Erdoğan, 6 yılda 1 milyon 876 bin çocuğa eğitim, 1
milyon çocuğa da sağlık yardımı yaptıklarını, Haydi Kızlar
Okula kampanyasıyla 280 bin çocuğu okula kavuşturduklarını ve Gönül
Köprüsü projesiyle de 100 bin öğrenciyi birbirleriyle
kucaklaştırdıklarını da söyledi. Yola çıkardıkları eğitim
kervanının mutlaka hedefine varacağını belirten Erdoğan, 2002–2003
öğretim yılından bugüne kadar tam 1 milyon 580 bin 595 vatandaşa
okuma yazma öğrettiklerini geride kalan 4 milyon okuma-yazma
bilmeyen kişiyi de en kısa zamanda okur-yazar hale getireceklerini
belirtti.
“HER İLE BİR ÜNİVESİTE”
Başbakan Erdoğan, 6 yılda 53 yeni üniversite açarak üniversite
sayısını 130’a çıkardıklarını ve her il'e bir üniversite
kazandırmış olduklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
“2002 yılında üniversite öğrencilerimize ödenen burs ve
kredi miktarı sadece 45 YTL iken, bugün 160 YTL’ye yükselmiş
durumda. Kredi ve burs miktarlarında 5 yılda tam yüzde 256
oranında bir artış gerçekleştirdik. Aynı şekilde sabah kahvaltısı
ve akşam yemeği için de 3.30 YTL ayrıca destek veriyoruz ve bu
sürede yüksek lisans ve master öğrencilerimizin aldıkları kredi ve
burs miktarını 90 YTL seviyesinden aldık, 320 YTL seviyesine
çıkardık. Doktora öğrencilerimiz 135 YTL burs ve kredi alıyorlardı,
bugün tam 480 YTL alıyorlar”
Burs ve öğrenim kredisi alan öğrenci sayısı 451 bin 550 iken, bugün
bu sayının 762 bin 565’e ulaştığına işaret eden Erdoğan, 2002
yılında faal 193 yüksek öğrenim yurdunun kapasitesinin toplam 188
bin 187 iken, bugün 228 yurdun kapasitesinin 205 bin 847 rakamına
ulaştığını belirtti.
“YÜZYILDA BİR GÖRÜLECEK KRİZ”
Konuşmasında ABD merkezli ekonomik dalgalanmayla ilgili
değerlendirmelerde bulunan Erdoğan şöyle dedi:
“Yüzyılda bir görülebilecek bir kriz olarak tanımlanan bu
süreç, sadece finansal piyasalarla sınırlı kalmıyor, reel ekonomiyi
de derinden etkiliyor. Bütün ülkelerde büyüme oranlarında
gözle görülür bir yavaşlama yaşanıyor. Aralarında dünyanın en
gelişmiş ekonomilerinin de bulunduğu birçok ülke ekonomik daralma
tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. Bu süreçte, tüm dünyada,
özellikle gıda ve enerji hammadde fiyatlarının da yüksek oranlarda
arttığına şahit oluyoruz. Gelişmiş ülkelerin ciddi bir sıkıntı
içine girdiği bu dönemde, olumsuz şartlardan gelişmekte olan
ülkeler de tabii olarak etkileniyorlar. Hızla gelişmekte olan bir
ekonomi olarak Türkiye de bu küresel dalgalanmadan etkileniyor,
etkilenecektir.”
Erdoğan, Türkiye’nin artık eskisi gibi, krizlere ve
dalgalanmalara karşı zayıf değil makroekonomik temellerini
güçlendiren, hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşayan bir ülke
olduğunu da söyleyerek, geçen 6 yıl içinde dünyada yaşanan
krizler karşısında ekonominin esnekliği ve dayanıklılığının ispat
edildiğini söyledi.
Erdoğan şöyle devam etti:
”Türkiye, güçlü, sağlam, sağlıklı ekonomik yapısıyla
inşallah bu ekonomik dalgalanmayı da en az etkiyle
atlatacaktır. Bundan önce de benzer dalgalanmaları, benzer
türbülansları atlattık. Her bir dalgalanmadan çok daha güçlü,
kendimizi çok daha fazla ispatlamış şekilde çıktık. Türkiye
ekonomisinin bu dayanıklı, şoklara karşı dirençli yapısı, dünya
genelinde de takdir ve övgü toplamıştır. 6 yıl boyunca,
ekonominin, ülkemizin, milletimizin yararına olacak adımları atmak
noktasında en küçük bir tereddüt göstermedik”
CARİ AÇIK DEĞERLENDİRMESİ
Ekonomik gelişmeleri anlatan Başbakan Erdoğan, son dönemde
Türkiye’de en çok tartışılan konulardan birinin de cari işlemler
açığı olduğunu söyledi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye ekonomisinin kaydettiği onca iyileşmeyi görmeyenler,
görmek istemeyenler, tam 6 yıldır sürekli cari işlemler
açığını gündeme getirip olumsuz bir tablo çizmeye gayret ediyorlar.
Türkiye özellikle enerji noktasında dışa bağımlı bir ülke.
Yurt içi tasarruflar yatırım ihtiyacını karşılayacak düzeye
ulaşmadığı için ve enerjiye ödediğimiz bu yüksel bedel nedeniyle
cari işlemler açığı ortaya çıkıyor. Ayrıca yüksek cari açık olgusu,
hızlı büyüme sürecinden geçen pek çok gelişmekte olan ekonomide de
gözleniyor. Ancak, Türkiye ekonomisinin 2002–2007 döneminde
yakaladığı ihracat performansı tarihi bir seviyeye ulaşmış, geriye
dönük 12 aylık ihracatımız tam 132 milyar Doları yakalamıştır. 2003
öncesinde ortalama 1 milyar Dolar olan yıllık doğrudan küresel
sermaye yatırımları 2007 yılında 22 milyar Dolara ulaşmıştır.
Böylece, 2007 yılı itibarıyla cari açığın yarısından fazlası borç
oluşturmayan sermaye akımları ile finanse edilmiştir.”
“NİFAK SOKMAK İSTEYENLERİN OYUNLARINA
GELMEYELİM”-
Erdoğan, Türkiye yaşananların dışında çok daha iyilerini
görebilecek potansiyele, zenginliğe, birikime, tecrübeye sahip
olduğunu söyleyerek, “Yeter ki kendimize inanalım, yeter ki
birbirimize inanalım, yeter ki ülkemize inanalım. Yeter ki aramıza
nifak sokmaya çalışan çıkar çevrelerinin oyunlarına
gelmeyelim. Yeter ki, istikrar ve güven ortamını
zedelemeye çalışanlara prim vermeyelim. Allah’ın izniyle o zaman
aşamayacağımız engel, ulaşamayacağımız hedef yoktur” diye
konuştu.