Erdoğan'dan müslümanlara Mescid-i Aksa çağrısı!
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İsrail'in Mescid-i Aksa'da uyguladığı vahşete çok sert tepki gösterdi. 'İsrail'in tavrını kınıyorum' diyen Erdoğan bütün müslümanları ayağa kaldıracak bir çağrı yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan körfez gezisi sonrası
AK Parti grup toplantısında önemli açıklamalarda
bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail'in Mescid-i Aksa'da uyguladığı vahşeti kınadı. Erdoğan müslümanlara gidin Mescid-i Aksa'yı ziyaret edin ve yardımda bulunun çağrısında bulundu. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
ATALARIMIZ MESCİD-İ AKSA'YA 400 YIL HİZMET ETMİŞTİR
Müslamanların kavgaya değil dayanışmaya ihtiyacı var. Sorunlarımızı samimiyet ve açık yüreklilikle konuşmanın yollarını aramamız gerekiyor. Kardeşler arasında gereksiz gerilime neden olan krizin inşallah yakın zamanda hallolacağını ümit ediyorum.
Gerçekleştirdiğimiz ziyaretin Katar krizinin çözümüne katkı
sağlayacağına inanıyorum. Müslümanların Mekke'deki Mescid-i Aram ve
Medine'deki Mescid-i Nebevi'den sonraki üçüncü kutsal mabet
Kudüs'teki Mescid-i Aksa'dır. Bizim atalarımızın 400 yıl boyunca
Mescid-i Aksa'ya hizmet şerefi nail olmuştur.
KUDÜS'Ü KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR BIRAKMADIK
Bölgeye işgale gelen İngilizlere en büyük darbelerden biri olan Kutülamare ve Fahrettin Paşa'nın Medine müdafaası hala akıllardadır. Geçmişte ders kitaplarımızda kasıtlı ve yanlış bir şekilde yer alan "Araplar bizi arkadan vurdu" yalanını artık bir kenara bırakmanın zamanı gelmiştir. Bugün PKK, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ gibi terör örgütleri yüzünden nasıl toplumun belli kesimlerini toptan suçlayamazsak.Dünya Savaşı'ndaki bir takım yanlışlıklardan ötürü toptan Arapları suçlayamayız. Kudüs oluk oluk kan akıttığımız bir beldedir. Buraları kanımızın son damlasına kadar bırakmak zaten mümkün değildi.
BİZİM İÇİN MÜBAREK BELDEYİ KORUMAK İMKAN DEĞİL İMAN İŞİDİR
İsrail'in meşruiyeti kendisinin, Filistin ve Filistinin haklarına gösterdiği saygı ölçüsünde anlamlıdır. Kudüs'ün üç din için özel statüsüne hele hele Harem bölgesinin mahremiyetine saygı duymayan İsrail en büyük zararı kendisinin göreceği tehlikeli yola sapıyor demektir.
İSRAİL'E TEPKİ! BARDAĞI TAŞIRMA
İsrail yönetiminin işi Harem bölgesini Müslümanlara yasaklayarak, fiili işgale kadar götürmesi bardağın taşmaya başladığının işaretidir. Biz Müslümanlar için mübarek beldelerimizi korumak imkan değil iman meselesidir. İsrail elindeki silahlara, arkasındaki güçlere yani imkanlarına bakarak böyle bir yola tevessül ediyorsa çok yanılıyor. Mescid-i Aksa'nın dört bir yanında direniş sergileyen Filistinli ve diğer Müslüman kardeşlerimiz dimdik ayaktadır.
MÜSLÜMANLARA ÇAĞRIM ŞU: LÜTFEN KUDÜS'Ü ZİYARET EDİN
Buradan tüm Müslümanlara çağrım, lütfen oraları ziyaret etsinler, gidememiyorlarsa kandil yağı timsali oraya yardım göndersinler. Bugün İsrail askerleri basit hadiseleri bahane edip pervasızca Mescid-i Aksa'nın bahçelerni pervasızca kirletiyorsa bunun sebebi bizlerin yeteri kadar Kudüs'e yeteri kadar sahip çıkmıyor oluşumuzdandır. Madem ki kalbimizin bir yarısı Mekke, bir yarısı Medine, üzerinde de bir tül gibi Kudüs vardır, öyleyse gelin hep birlikte Kudüs'e sahip çıkalım. Ama tıpkı Mekke'ye, Medine'ye sahip çıkar gibi çıkalım. Ne hristiyanların ne de musevilerin inançlarıyla, ibadetleriyle, ibadethaneleriyle bizim bir meselemiz yoktur.
SİNAGOGLARA SALDIRMAK BİZİM DİNİMİZCE YASAKLANMIŞTIR
Buradan milletimize, çeşitli düşünce gruplarına, siyasi partilere sesleniyorum. Mescid-i Aksa'da böyle bir şey oldu, bunun karşılığında buradaki sinagoglara saldırmanın hiçbir anlamı yoktur ve bu bizim dinimizce de yasaklanmıştır. Biz aynı yanlışa aynıyla mukabelede bulunamayız. Biz Ömer İbn-i Abdülaziz'in bir hristiyan arazisine ibadet hane yapan ve onu da bildirdiklerinde kalkıp yıktıran bir anlayışın mensuplarıyız.
ŞU ANDA YAPILAN MESCİD-İ AKSA'YI MÜSLÜMANLARDAN ALAM GİRİŞİMİDİR
Türkiye en ideal çözümün 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti ile aynı sınırlar içinde başkenti Telaviv olan İsrail devleti olan sınırları savunmayı devam edecek. Mescid-i Aksa'da Müslümanlara olan son günlerdeki tavrını şiddetle kınıyorum. Terörle mücadele bağlamında bir mesele varsa bunun kendi sınırları içinde ve doğru yöntemlerle ele alınması gerekiyor. Kendilerine söyledim, sayın Cumhurbaşkanıyla yaptığım görüşmede de söyledim, oraya ibadete giden Müslümanlara terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz. Aynı şekilde burada sinagoglara, havralara giden Musevilerin, Yahudilerin terörist muamelesini görmesini biz kabul edemeyiz. Bunları birbirine karıştırmamamız gerekmektedir. Şu anda yapılan Mescid-i Aksa'yı Müslümanların elinden alma girişimidir.
METAL DEDEKTÖRLER KALDIRILDI ÜMİT EDERİZ Kİ DEVAMI GELİR
İsrail Cumhurbaşkanı'na telefonda düşüncelerimi bizzat ilettim. Bu konudaki görüşlerimizi ifade eden bir açıklama yaptım İslam İşbirliği Teşkilatı Başkanı sıfatıyla. Fransa Cumhurbaşkanı sayın Macron'la görüştüm. Dün gece döner dönmez Ürdün Kralı ile etraflıca görüşme imkanım old u. Oradaki metal dedektörlerin ittifakla kaldırılma kararını duydum, ümit ederiz ki devamı da gelir. İsrail'den bölgede yeni çatışma sebepleri üretmesini değil, bölgede ve bölgenin huzuruna katkı sağlayacak adımlar atmasını özellikle bekliyoruz.
İNŞALLAH S-400 FÜZELERİNİ ÜLKEMİZDE GÖRECEĞİZ
Eskiden büyük ölçüde yurtdışından aldığımız savunma sanayi malzemelernii artık kendimiz üretiyoruz çok şükür. İleride artık kimseye ihtiyacımız kalmayacak. Dün havalimanında gazeteci sordu, ABD eğer S-400 anlaşmasını Rusya ile yaparsa gerilime neden olur demiş. Neden gerilime neden olsun? Biz yıllardır ABD'yle bu tür şeylerde istediğimizi yapamıyorsak arayış içerisinde olmak durumundayız. Bunlar bir arayışın ürünüdür. NATO ülkesi olan Yunanistan yıllardır S-300'leri kullanıyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Biz şu anda Rusya Federasyonu'yla ilgili adımları attık. İnşallah S-400 füzelerini ülkemizde göreceğiz.
MİLLETİMİZİ SURİYELİLERE KARŞI TAHRİK ETMEK İHANETTİR
İşleri oluruna bırakarak bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek güçlenmek için diğer toplumların üzerine basmayı maharet sayarak, elimize verilen reçetelerle ülkemizi hak ettiği yere çıkaramayacağımızı biliyoruz. Bedelini ödemek pahasına olsa hak ve hakikat yolundan ayrılmayacağız. Ülkemize gelen 3,5 milyon Suriyeli kardeşimize bu yüz den sahip çıktık. Batı sahip çıktı mı? Hayır. Her toplumda olduğu gibi Suriyeliler arasında adli vakalara karışma olabilir. Ama istatistikler gösteriyor ki Suriyelilerin olaylara karışma oranı çok düşüktür. Suriyelilere karşı milletimizi tahrik etmek isteyenler en az PKK'lılar en az FETÖ kadar büyük bir ihanete aracılık ettiklerini bilmelidirler.