Erdoğan’dan Mısır halkına tecrübe mesajı
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin çok zorlu bir demokrasi sürecinden geçtiğini belirterek, "Demokrasi mücadelesinde ağır bedeller ...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin çok zorlu bir
demokrasi sürecinden geçtiğini belirterek, "Demokrasi mücadelesinde
ağır bedeller ödemiş bir ülke olarak Mısır’ı, kardeşimiz olarak
gördüğümüz Mısır halkının aynı acıları yaşamasını, aynı bedelleri
ödemesini arzu etmiyoruz" dedi.
AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı’nın parti genel merkezinde
verdiği ’6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı’na katılan Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, küresel finans krizinin dünya üzerindeki
etkileri sürerken başta Ortadoğu olmak üzere İslam coğrafyasından
da acı haberlerin geldiğini belirterek, "Dünyamız bir yandan
yoksulluğun ve gelir dağılımındaki eşitsizliğin tehdidi altında
bulunurken diğer yandan masum sivillerin her gün toplu kıyımlarına
şahit oluyor. Manzara ne kadar olumsuz olursa olsun tabii ki bizler
umutsuz değiliz. Dünyamızı tehdit eden, geleceğimizi ve gelecek
nesilleri tehdit eden her sorun karşısında umudumuzu güçlü şekilde
muhafaza ediyoruz. Soruların çözüleceğine yürekten inanıyor,
sorunları çözmek için mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz"
dedi.
Son olarak Mısır’da yaşanan hadiselerin de gösterdiği gibi
Ortadoğu’da yaşanan değişim ve dönüşümün kritik bir aşamadan
geçtiğini söyleyen Erdoğan, Mısır’ı 300 milyonluk Arap dünyasının
kutup yıldızı olarak gördüklerini ifade etti. "Mısır’ın istikrarı
ve güvenliği, Mısır halkı olduğu kadar bölge ülkeleri ve Türkiye
özellikle de Avrupa için hayati derecede önemlidir" diyen Erdoğan,
"Türkiye olarak 25 Ocak Devrimi’ni Mısır halkının meşru taleplerini
karşılamak için yapılmış onurlu bir özgürlük mücadelesi olarak
kabul ettik ve başından beri kayıtsız, şartsız destekledik. Mısır
halkı özgürlük, adalet, demokrasi, istikrar ve ekonomik kalkınma
için büyük bir mücadele vermiştir. Bunun için seçimlere gitmiş,
Meclis’ini ve Cumhurbaşkanını seçmişti. Bu 70 yıllık bir aradan
sonra ilk defa yapılan bir seçim ve bu seçimle oluşan bir
parlamento ve iş başına gelmiş bir Cumhurbaşkanı. Demokratik
kurallar içinde atılan bu adımlarla Mısır halkının tarihi nitelikte
büyük kazanımları olmuştu. Bugün gelinen noktada Mısır’da
demokrasinin tesisi konusunda talihsiz bir gelişme yaşandığına
şahit oluyoruz. Seçilmiş bir Cumhurbaşkanın seçim dışı yollarla
açık bir darbeyle görevinde uzaklaştırılması demokratik ilke ve
değerlerle bağdaştırmak mümkün değildir. Demokrasilerin en temel
kuralı, seçilmişlerin yine seçim yoluyla görevlerini
bırakmalarıdır. Seçilmiş iktidarların darbelerle alaşağı edilmesi
demokrasinin evrensel ilkelerini ortadan kaldırmak anlamına gelir"
ifadelerini kullandı.
"MISIR’DA BELLİ KİŞİ VE KURULUŞLARI SAVUNAN DEĞİL, EVRENSEL
İLKELERİ GÖZETEN BİR POLİTİKA İZLİYORUZ"
Türkiye’nin Mısır’da belli kişi ve kuruluşları savunan veya gözeten
değil evrensel değerleri ve ilkeleri gözeten bir politika
izlediğini belirten Erdoğan, Türkiye’nin politikasını çıkar odaklı
olmadığını değer odaklı olduğunu ifade etti. Suriye’de, Irak’ta,
Libya’da, Tunus’ta da hep bu ilkeler temelinde hareket edildiğini
anlatan Erdoğan, "Böyle de hareket etmeye devam edeceğiz. Bu temel
ilkeler demokrasi, milli iradeye saygı, hukukun üstünlüğü ve insan
hakları gibi evrensel değerlerdir. Doğru hareket tarzının bu
olduğuna inanıyoruz. Türkiye bu zor anında şimdiye kadar olduğu
gibi kardeş Mısır halkının da yanında olacak, maddi ve manevi tüm
desteğini vermeye devam edecektir. Türkiye, bölgede halkı Müslüman
ve aynı zamanda farklı inançlara mensup insanların olduğu Mısır’ı
demokratik bir ülke olarak kendi tecrübelerini de her zaman bu
bölgede her ülkeye paylaşmaya hazırdır" dedi.
Türkiye’nin çok zorlu bir demokrasi sürecinden geçtiğini anlatan
Erdoğan, "Son 50 yıl içinde 4 askeri darbeye, bunun yanında askeri
darbe girişimlerine şahit olduk. Her bir darbe Türkiye’ye çok ağır
faturalar, çok ağır bedeller ödetti. Ancak, tüm bu hadiselerden
dersler çıkararak, demokrasiyi daha da güçlendirmek, standartlarını
daha da ileri seviyelere çekmek için kararlı bir mücadele yürüttük.
Demokrasi mücadelesinde ağır bedeller ödemiş bir ülke olarak
Mısır’ı, kardeşimiz olarak gördüğümüz Mısır halkının aynı acıları
yaşamasını, aynı bedelleri ödemesini arzu etmiyoruz. Demokratik
değerleri benimseyen, önemseyen ülkelere düşen, bu tür hadiseler
karşısında çifte standartla hareket etmemek ve yanlışa yanlış demek
öyle zannediyorum ki demokrasiye inanmış tüm ülkelerin görevidir.
Bizimle bir araya geldikleri zaman ’demokrasiye övgü yağdıran,
demokrasiden taviz verilmemesi gerekir’ diyenlerin bu noktada
tavırlarını omurgalı bir şekilde görmek isteriz. Bu süreçte Adeviye
Meydanı olmak üzere Mısır şehirlerinin meydanlarını dolduran
milyonlar maalesef görmezden gelinmiştir. Türkiye, dünyanın
neresinde olursa hangi görüşte, hangi ideolojide, hangi dinde
olursa olsun seçimle gelmiş hükümetlere yönelik antidemokratik
girişimlerin karşısındadır. Mısır’da darbe Mursi’ye değil
muhaliflere yönelik olsaydı da biz ilkesel olarak tavrımızı net bir
şekilde ortaya koyardık" değerlendirmesinde bulundu.
"TÜRKİYE, HİÇBİR ÜLKENİN İÇİŞLERİNE KARIŞMA ARZUSUNDA DEĞİLDİR"
Türkiye’nin hiçbir ülkenin içişlerine karışma arzusunda olmadığına
dikkati çeken Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
"Ancak, bölgemizi yakından ilgilendiren böyle bir meselede
tavrımızı ve tepkimizi net bir şekilde ifade etmemiz anlayışla
karşılanmalı, örnek alınmalıdır. Farklı ülkeler konuşurken, farklı
ülkeler Mısır’daki bu gelişmelerle ilgili yorumlar yaparken onlara
söz yok, işlerine gelmeyen açıklamalar yapıldığı zaman ’Türkiye
bizim içişlerimize niye karışıyor’ gibi beyanlarda bulunmak. Biz ne
yaptık, sadece demokrasi açısından, halkın iradesine saygı
açısından birileri halkın iradesine saygı duymazken biz duyduğumuz
saygıyı dile getirdik. Dedik ki seçimle gelen seçimle gitmelidir.
Seçimle gelen askeri darbeyle gitmemelidir. Bu konuda da bütün
büyükelçiler burada sizler ülkeler arasındaki demokrasinin en
önemli ayaklarısınız. Burada konuştuklarımızı sizler de aynen
ülkelerinize yansıtmalısınız."