Erdoğan'dan MHP'ye taş
Abone olBaşbakan Erdoğan terör konusunda diğer partilere ortak politika çağrısında bulundu. Kendisini eleştiren MHP yönetimine de Erdoğan, Öcalan kararını hatırlattı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB ile müzakere sürecinin 3
Ekim'de başlayacağını, bu süreci provoke etmek isteyenlerin
olabileceğini belirterek, ''Türkiye'yi dış dünyaya başka bir
şekilde gösterme gayreti içinde olanlar olabilir. Biz bu süreci
engellemek isteyenlere prim vermiyoruz. Dayanışma içerisinde
olursak, bunların hepsini aşacak güçte bir Türkiye var'' dedi.
Erdoğan, MKYK toplantısının ardından basın toplantısı yaptı.
Erdoğan, toplantıda, halkın, hükümetin şu ana kadar uyguladığı
politikaları çok yakından izlediği, destek ve güvenini devam
ettirdiğinin değerlendirildiğini söyledi. Toplantıda, iç ve dış
gelişmelerin de ele alındığını anlatan Erdoğan, güven ve istikrar
ortamının Türkiye'ye neler kazandırdığı konusunda Ekonomiden
Sorumlu Başbakan Yardımcısı'nın açıklamalarda bulunduğunu belirtti.
Erdoğan, 2005-2006 eğitim-öğretim döneminin pazartesi günü
başlayacağını, Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın bu alanda sağlanacak
katkılar konusunda bilgi verdiğini belirterek, vatandaşlara,
eğitim-öğretim alanında sağlanan desteğin devam edeceğini, kız
çocuklarının okullara gönderilmesinin sağlaması noktasında atılan
adımların kararlılıkla devam edeceğini bildirdi. Kız çocuklarına,
maddi destek konusunda ayrıcalık tanındığını, erkek çocuklara göre
ilköğretim, ortaöğretim ve lisede daha fazla maddi imkan
sağlandığını anlatan Erdoğan, bu yıl da kitapların ücretsiz
verileceğini, hazırlık çalışmalarının bitirildiğini, öğrencilerin
pazartesi günü kitaplarını hazır bulacaklarını söyledi. Başbakan
Erdoğan, MKYK üyelerinin, ''Türkiye'nin aydınlık geleceğini
gölgelemeye çalışan, milletin köküyle ilgisi olmayan marjinal
kesimlerin planlarını, aklı selim, sağduyu ve kararlılıkla boşa
çıkaran milletin duyarlılıklarını dile getirdiklerini'' belirterek,
sözleri şöyle sürdürdü: ''(En doğudan en batıya, en kuzeyden en
güneye, gittiğimiz her yerde, halkımızın sağduyusunu gördük)
dediler. Buradaki bütünleşme, dayanışma bizi gerçekten ayrıca mutlu
etmekte ve çalışma azmimizi şüphesiz ki arttırmaktadır. Bildiğiniz
gibi, sosyal kesimlerin koşullarının iyileştirilmesine dönük
çalışmalarımız kararlılıkla devam ediyor ve burada bir geri adım
söz konusu değil. Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma vakıflarımızın,
Türkiye genelinde 931 şubesi var, bunlar vasıtasıyla okullar
başlarken gönderilen yardım 50 Trilyon Türk lirasıdır. Gerek
enflasyon, gerek büyüme hedefimiz, gerek işsizliğin azaltılması
konularını görüştük ve son parametrelerin değerlendirilmesini
yaptığımızda yine hedeflere doğru emin adımlarla gidiyoruz. Her
geçen gün daha iyi olacak. Özellikle reel sektördeki gelişmeler
geniş bir şekilde ele alındı.'' -''TERÖRÜN AMACI PROPAGANDA
YAPMA''- Erdoğan, ABD'de New Orleans'da Katrina kasırgasının
yaşandığını hatırlatarak, İngiltere kadar bir yerin sular altında
kaldığını söyledi. ABD'deki dostları ile konuştuğunu anlatan
Erdoğan, şöyle devam etti: ''Hiçbir yerde, televizyonlarda, bizdeki
gibi orayı izleme söz konusu değil. Siz de inanıyorum ki acaba
orada ne oluyor, ne gibi yayınlar var diye araştırıyor,
soruyorsunuz. Burada bir hassasiyet var. Bu psikolojiyi biz de
kendi ülkemizde yaşamalıyız. Şunu unutmayın ki terör örgütünün en
büyük amacı, propaganda ve propagandasını yapmaktır, yaptırmaktır.
Ve bunu bedava yaptırıyor. Eğer bunu, yokluğa mahkum edersek, o
zaman hep beraber ülkemiz kazanacak, milletimiz kazanacaktır.
Burada sizlerle dayanışma içinde olmayız ki ülkemizin aydınlık
yarınlarını hep birlikte tesis edelim.'' -SORULARI YANITLADI-
Başbakan Erdoğan, daha sonra basın mensuplarının sorularını
yanıtladı. Erdoğan bir gazetecinin, ''Güneydoğu'ya bir seyahat
yaptınız ve açıklamalarda bulundunuz ve hemen ardından belediye
başkanları, bölge insanlarının demeçleri oldu. Bu gelişmeler
mesajınızın ulaşmadığı yönünde bir hayal kırıklığı yarattı mı?''
sorusuna, şu yanıtı verdi: ''Mesajımızın ulaşmaması diye bir şey
yok. Mesajı almak istemeyenler olabilir. Bizim mesajımızı dünyanın
öbür ucunda herkes duymuş. Uluslararası toplantılarda herkes bize
teşekkürlerini, olumlu yaklaşımlarını ifade ediyor. Bu mesajı almak
istemeyenler bir yerde de artık oyunlarının bozulduklarını
görenlerdir.'' Başbakan Erdoğan, ''Diyarbakır Büyükşehir Belediye
Başkanı Osman Baydemir, Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı
konuşmasında bölücü terör örgütünden (silahlı milis gücü) diye
bahsetti. Bunu nasıl değerlendiriyor sunuz?'' sorusu üzerine,
konuşma metnini istediğini ve metin geldikten sonra değerlendirme
yapacağını söyledi. Erdoğan, son dönemdeki olaylar nedeniyle
''olağanüstü hal taleplerinin'' olduğu yönündeki değerlendirmelere
karşılık, ''Olmayan, olması düşünülemeyen her hangi bir şeyi
konuşmanız yanlış. Basından bunu istiyorum. Demokratik bir ülkede
siz böyle bir şeyi nasıl konuşursunuz, böyle bir şeyi nasıl gündeme
getirirsiniz. Yanlışınız bu. Türkiye'de şu anda her şeyi ile
dört-dörtlük yürüyen bir iktidar var ve gündeme düşürülmemesi
gereken şeyleri sizlerle konuşuyoruz. Böyle bir şey söz konusu
değil ve lütfen siz böyle bir şeyi konuşmayın ve gündeminize
almayın'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, ''Ülke huzurlu bir
şekilde giderken son dönemlerde farklı olaylar yaşandığını gördük.
Siz bunu nasıl değerlendiriyor sunuz?'' sorusuna da şu yanıtı
verdi: ''3 Ekim'de müzakere süreci başlayacak. Bu müzakere sürecini
provoke etmek isteyenler olabilir. Türkiye'yi dış dünyaya başka bir
şekilde gösterme gayreti içinde olanlar olabilir. Biz bu süreci
engellemek isteyenlere prim vermiyoruz. Dayanışma içerisinde
olursak, bunların hepsini aşacak güçte bir Türkiye var.''
-''BAHÇELİ'NİN, İMZASI VAR''- Erdoğan, ''3 Ekim'de müzakere süreci
başlayacak, bunun hemen öncesinde 2 Ekim'de MHP (Başkent
Ankara'dır) isimli miting düzenleyecek bunu nasıl değerlendiriyor
sunuz?'' sorusu üzerine şunları söyledi: ''Bu konuda MHP'nin
düşüncelerini biliyoruz. MHP, Abdullah Öcalan'la ilgili yürütme
kararının altını imzasını koymuştur. O zaman hükümetti. Sayın
Bahçeli'nin o metnin altında imzası var. Bunlar açık ve net ortada.
Bunu benim konuşmama gerek yok, bunlarla ilgili metni yaymama da
gerek yok. Böyle bir mitingin yapılması şüphesiz ki anlamlıdır.
Türkiye'de parlamento içi ve parlamento dışı siyasi partiler hepsi
bir dayanışma içerisinde bu olaya partiler üstü bakalım. Şöyle veya
böyle Avrupa Birliği müktesebatı altında Sayın Bahçeli'nin orada
imzası var. Bunları inkar etmesi mümkün değil. Elimizde belgesi var
bunların. Anayasa değişikliği konusunda gayretleri oldu. Ama
hükümetten düştükten sonra AB'ye karşı gördüğünüz gibi bir olumsuz
tavrın içine girdiler. Samimi olmak gerekir.'' Erdoğan, bir başka
soru üzerine, MKYK toplantısında terörle mücadele yasa tasarısının
gündeme gelmediğini söyledi. Gelinen ortamda siyasi partilerle bir
toplantı yapılıp yapılmayacağı yönünde soruyu yanıtlayan Erdoğan,
ABD seyahatinden sonra böyle bir konuyu gündeme
getirebileceklerini, bunun değerlendirmesini daha sonra
yapacaklarını bildirdi. Erdoğan, TBMM'nin 1 Ekim'den önce
açılmasının kendileri açısından söz konusu olmadığını da ifade
etti. Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''Bugün Cuma namazını
kıldığınız camide olaylara tanık oldunuz, bunun bilgisi size geldi
mi?'' sorusuna, ''Geldi ve bilerek gittim'' yanıtını verdi.
Erdoğan, aynı gazetecinin, ''Bir mesaj mı?'' yönündeki sorusu
üzerine, ''Ne mesajı vereceğim. (Böyle bir şey olacak) diye ben
ibadethaneme niye gitmeyeyim. Olayı yerinde gördüm. Abartılacak bir
şey olmadığını da yerinde gördüm. Güvenlik güçlerim kendilerine
verilen talimatı aynen yerine getirdiler. Vatandaşımızın tavrını da
orada gördüm. Mesele budur. Demek ki vatandaş bilinçli hareket
ettiği zaman, vatandaş provokatif eylemlere prim vermediği zaman
olay hemen anında çözülebiliyor'' diye konuştu. Erdoğan, CHP'nin
son olaylar nedeniyle İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun
istifasını istemesi ve TBMM açıldığında Aksu hakkında gensoru
vermek istemesi ile ilgili olarak da, ''Bunlar eski
alışkanlıklarıdır'' dedi.