Erdoğandan mecburi istikamet

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, canlı yayın çağında yaşandığını, dünyanın bir ucunda yaşanan bir olayın eş zamanlı olarak dünyanın öbür ucunda da yankı bulabildiğini, açık toplumun artık bir seçim değil mecburi bir istikamet olduğunu söyledi.

Erdoğan, Televizyon ve Radyo Müzesi'nin Doğan TV Radyo ev sahipliğinde İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Danışma Kurulu'nun Dolmabahçe Sarayı'ndaki gala yemeğinde yaptığı konuşmada, küreselleşmeyle birlikte şiddet ve çatışma kültürünün yaygınlaştığını söyledi.

Bu yeni dönemde barış düzenini bozan en önemli tehdidin terör olduğuna dikkati çeken Erdoğan, insanlığın karşılıklı anlayış, saygı ve iletişim eksikliğinin bedelini büyük acılarla ödediğini anlattı.

Erdoğan, bu acıların Irak, Lübnan, Filistin ve Türkiye'de de yaşandığına işaret ederek, şöyle konuştu:

"Asıl vahim olan bu kopukluğun iletişim çağında yaşanıyor olmasıdır. Acı da olsa bütün yararlarına, hayatımıza veya hayatlarımıza getirdiği bütün kolaylıklarına rağmen iletişim teknolojilerinin bugüne kadar insanlığın hayrına kullanılamadığını söylemek zorundayız."

Erdoğan, insanlığın bu kültürel devrimin gelişimine zamanında hazırlanamadığını ve karşılık veremediğini kaydederek, birçok toplumun bu yeni kültür dalgasının etkilerine şaşkın ve hazırlıksız yakalandığını, savrulmaktan da kurtulamadığını ifade etti

Yoksulluk, adaletsizlik, şiddet ve çatışma kültürünün hızla küreselleştiğini de belirten Erdoğan, 21. yüzyıla girerken "artık küresel barışı dünyada egemen kılacağız" dendiğini anımsatarak, "Küresel barışı egemen kılma hedefimiz şu anda küresel terörle adeta gölgeleniyor" dedi.

Erdoğan, İspanya Başbakanı Zapatero'yla başlattıkları Medeniyetler İttifakı girişimine atıfta da bulunarak, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin AB'ye katılımı projesiyle düne kadar çatışmaları beklenen medeniyetlerin aynı coğrafyada buluşması, ortak değerleri paylaşması, bu sayede insanlığın zenginleştirilmesi amaçlanmaktadır. Buna gayret ediyoruz. Biz inanıyoruz ki bugün her zamankinden daha fazla tahammül ve uzlaşı kültürüne ihtiyacımız var. İnsanlık için hayırlı olan, farklılıkları derinleştirmek değil, bir arada yaşayabilmektir. Bu da ancak çoğulculuk ilkesinin benimsenmesiyle mümkündür."

Erdoğan, Türk medya ortamındaki çok sesliliğin korunmasının, demokrasi ve istikrarı güçlendirerek zor bir bölgede şeffaf ve hesap verebilen bir devlet yönetiminin başarılabildiğini gösterdiğini kaydetti.