Erdoğandan laiklik tarifi
Abone olBaşbakan Erdoğan Atatürk Sempozyumu'nda çok tartışılan laikliğin tarifini yaptı.
Başbakan Erdoğan, Ankara'da ''Doğumunun 125. Yılında Mustafa
Kemal
Atatürk Uluslararası Sempozyumu''nda konuştu. Atatürk'ün dünya
görüşünün temeli akılcılık ve bilim olduğunu belirten Erdoğan, çok
tartışılan ve herkese göre değişen laikliğin tarifini yaptı.
Demokrasinin ve toplumsal barışın teminatlarından biri olan
laiklik, iki boyutlu bir kavramdır. Laikliğin birinci boyutu,
devletin din kurallarına göre yapılandırılmamasıdır. Bu,
standartlaştırılmış, üniter, parçalı olmayan bir hukuk düzenini
gerektirir. Laikliğin ikinci boyutu ise devletin bütün dini
inançlar karşısında tarafsız, eşit mesafede bulunması, bireylerin
din ve inanç alanındaki özgürlüklerini teminat altına almasıdır.
Nitekim, Anayasamızda cumhuriyetin nitelikleri maddesinde de bu
husus kayıt altına alınmaktadır. 2. Maddenin gerekçesinde laikliğin
içeriği ve tanımı için şöyle denmektedir: Hiçbir zaman
dinsizlik anlamına gelmeyen laiklik ise, her ferdin istediği
inanca, mezhebe sahip olabilmesi, ibadetini yapabilmesi ve dini
inançlarından dolayı diğer vatandaşlardan farklı bir muameleye tabi
kılınmaması anlamına gelir. Bu özellikleriyle laiklik ilkesi,
Cumhuriyetimizin temel ve birleştirici bir niteliğidir.
Atatürk'ün hayata geçirdiği bu kavram ve ilkeler, kanaatimce bugün,
O'nun akılcı ve tekamülcü bakışına uygun olarak, çağdaş
demokrasinin evrensel normlarına göre yorumlanmalı ve sürekli
ileriye taşınmalıdır. Mustafa Kemal Atatürk'ün milli mücadeleden
başlayarak yaptığı doğru tercihler ve bu tercihlerin ifadesi olan
kavramlar, üzerinde özenle durulması gereken, milletimiz tarafından
içselleştirilmiş, birleştirici kavramlardır. Bu kavramları
'toplumsal ihtilaf' alanları haline getirmekten hep birlikte özenle
kaçınmamız gerektiğine inanıyorum.
Bunun için öncelikle bu kavram ve ilkelerin lafızları kadar
ruhlarını da benimseyip korumamız gerekmektedir. Anayasamızda da
ifade edildiği şekliyle, insan haklarına dayalı, laik, demokratik
ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizin temel nitelikleri
arasında bir öncelik sıralamasına gitmek, fikri
değerlendirmelerimizi yanlış bir mecraya sürükleyecektir. Şunu
unutmayalım ki, Cumhuriyetimiz artık kurum ve kurallarıyla, milleti
ve fertleriyle demokratik olgunluğa erişmiştir. Cumhuriyetimiz
adına bu gün sahip olduğumuz en büyük kazanım da bana göre
budur.''