Erdoğan'dan Kuzey Kıbrıs resti
Abone olBaşbakan Erdoğan, özel bir TV kanalında gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı. Erdoğan Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs konusunda tarihi açıklamalar yaptı
Başbakan Erdoğan, özel bir TV kanalında gündeme ilişkin soruları
cevaplandırdı. 3 Ekim'e 17 Aralık tecrübesiyle girdiklerini
belirten Erdoğan, "İpler kopacak gibi oldu ama umudumuzu hiç
yetirmedik" dedi. Müzakere Çerçeve Belgesi'nin esasa ilişkin bir
belge değil bir yol haritası olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu konuda
kendisine yöneltilen eleştirilere cevap verdi. Çerçeve Belgesi'ni
eleştirenleri bardağın boş tarafına bakmakla suçlayan Erdoğan, "Biz
bardağın dolu tarafıyla uğraşıyoruz. Hazmetme kapasitesi 1992'de
Kopenhag kriterlerinde yer alıyor. Bu bizim dönemimizde gündeme
gelmedi. Hiçbir şey vermeden bir şey kazanmak mümkün değil. Ama
kazançlarımıza bakmalıyız, ekonomik sosyal alandaki kazançlarımıza
bakmalıyız" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı da
eleştiren Erdoğan, "Muhalefet partisinin lideri galiba bunları
bilmiyor, bu işleri hiç okumamış, bunların üzerinde yorulmamış"
şeklinde konuştu. Bu konuda kendisini eleştirenlere de tepki
gösteren Erdoğan şunları söyledi: "Dün övdükleri, dün sevdikleri,
bu iş muhakkak olması gerekir dedikleri bu yolda onu savunanlar bir
bakıyorsunuz ki aleyhte bir tavır içindeler. Bunu anlamak mümkün
değil. Ama aklıselim farklı düşünüyor. Ekonomik rakamlara bakıyor.
Borsa 37 binlere dayandı, faizler düşüyor daha da düşecek,
enflasyon da düşecek. Artık her alanda denetim daha fazla olacak.
Örneğin enflasyonu düşürün diyecekler. Bundan neden çekinelim."
Kıbrıs Rum Kesimi ile ilgili 5. maddenin hatırlatılması üzerine
Erdoğan, Türkiye'nin NATO'da ve diğer uluslararası örgütlerde veto
hakkını koruduğunu söyledi. 3 Ekim'de yaptığı telefon görüşmeleri
hakkında da bilgi veren Erdoğan, "Rice'la yarım saatlik görüşmemiz
sırasında bulunduğumuz noktayı anlattım ve 'değişim isteklerimiz
olmazsa bu iş olmayacak' dedim. Özellikle 2. ve 7. maddedeki
itirazlarımızı aktardım. Kıbrıs konusunda yaptıklarımızı anlattım
ve bunun karşılığında kimsenin verdiği sözü tutmadığını söyledim.
Söz değil, yazılı metin istediğimizi söyledim. Rice'ın yanı sıra
başbakanlarla da konuştuk. Son görüşme Tony Blair ile oldu ve
yazılı güvence aldık. Lüksemburg'a gitme kararı aldık ve ardından
Cumhurbaşkanı ile Baykal'a bilgi verdik" açıklamasını yaptı.
KKTC'nin AB ne arzu ettiyse yaptığını ancak buna rağmen
cezalandırıldığını söyleyen Başbakan, "Kuzey Kıbrıs ile ilgili
izolasyonları kaldırırlarsa biz de Güney Kıbrıs'a limanları ve
havalimanları açarız" dedi. Erdoğan, ek protokolün ne zaman meclise
geleceği konusundaki bir soruya ise, "Zaman belli değil. Bu konuda
değişik fikirler, bazıları gelmesin diyor, bazıları gelsin. Zaten
acelesi yok, gereği de yok. Değerlendiriyoruz" cevabını verdi.
Muhalefetin 'bilgilendirilmedik' serzenişlerinin hatırlatılması
üzerine Erdoğan, "Koalisyon iktidarı değiliz. Zaten her şeyi
toplumla paylaşıyoruz. Biz mutabakat sağlandığı zaman
Cumhurbaşkanı'na bilgi verdik. O da 'hayırlı olsun' dedi. Bunun
bütün siyasi faturası bize ait olacak. Mecliste tartışarak neyi
halledeceğiz" dedi. Daha önceki koalisyon iktidarlarının
yaptıklarının ortada olduğunu söyleyen Erdoğan, "Şimdi MHP AB'ye
girmeyi ülkeyi peşkeş çekmek olarak görüyor. Ama o zaman yaptıkları
konuşmalar arşivlerde duruyor. Aynı şey teröristbaşının idamı için
de geçerli. Kararın altında üç liderin de imzası var" diye konuştu.
Erdoğan, erken seçimin kesinlikle gündemlerinde olmadığını
belirterek, "Halkımıza ihanet edemeyiz. Başarı halkındır, Tayyip
Erdoğan'ın değil. Milletimiz bize 5 yıllığına görev verdi. 2007'den
önce seçime gitmeyeceğiz. Yabancı yatırımcı siyasi istikrar
istiyor" şeklinde konuştu.