Erdoğan'dan koalisyon için çok sert mesajlar!
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan TÜMSİAD iftarında yaptığı konuşmada koalisyon görüşmeleri ve muhalefet partileri için sert mesajlar verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin önemli kararlar alabilecek bir hükümete ihtiyacı var. Didişme halindeki partilerin koalisyonu, Türkiye’ye zarar getirir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da TÜMSİAD iftar programında konuştu. Erdoğan, koalisyon görüşmelerinin sulandırılmaması gerektiğini söylediği konuşmasında sert mesajlar verdi.
Yürürlükte olan büyük projelerin "kırmızı çizgi" olduğunu ifade eden Erdoğan "3. Havalimanı'nı yaptırmayacaklarmış, 3. Köprü'yü durduracaklarmış. Ne demek o? Büyük projeleri rafa kaldırmayı amaçlayan bir koalisyon görüşmesi yapmak isteyenler, karşılarında beni bulur." diye konuştu. Erdoğan, "Koalisyon görüşmelerini daha başlamadan sulandırmaya, kendi sorumluluğunu bırakıp başka partilere akıl vermeye kimsenin hakkı yoktur." dedi. İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:
"TÜMSİAD MİLLİ İRADENİN YANINDA YER ALDI"
TÜMSİAD tavrını samimi bir şekilde ortaya koydu. Milli iradenin yanında yer aldılar. Bu dayanışma sayesinde ülkemiz girdaplardan kurtuldu. 7 Haziran seçimlerinde gördüğümüz izlenimleri aynı çerçevede görüyorum. Türkiye'nin son 12 yıldaki kazanımlarını koruma noktasındaki tavrını ortaya koymuştur.
Umutsuzluk küfre eşdeğerdir çalışacağız ve ilahi gücün tahakkuğunu bekleyeceğiz.
SAMİMİYETLE HÜKÜMETİN KURULMASINI İSTİYORUM
Türkiye yeni bir hükümet kurma sürecinde. Bu süreci kolaylaştırmak için elimden geleni yaptım yapacağım. Mecliste en fazla millet vekili bulunan partinin genel başkanına görev verdim.
Yeni hükümetin bir an önce kurulmasını samimiyetle diliyor ve bekliyorum. Şayet bu 3 günlük ilk tur görüşmelerden sonuç alınamazsa Ramazan Bayramı'ndan sonra süreç devam edecektir. Buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Türkiye'nin önemli kararlar alabilecek ve bunları güçlü şekilde uygulayabilecek bir hükümete ihtiyacı var. Koalisyon hükümetinin bu anlayışla oluşması gerekiyor. Birbiriyle ve diğer makamlarla didişme halindeki partilerin koalisyonu, Türkiye'ye fayda değil, zarar getirir
"KİMSENİN KOALİSYON GÖRÜŞMELERİNİ SULANDIRMAYA HAKKI YOK"
Artık cumhurbaşkanı diğer görevlerinin yanında millete karşı da doğrudan sorumludur. Koalisyon görüşmelerini daha başlamadan sulandırmaya, kendi sorumluluğunu bırakıp başka partilere akıl vermeye kimsenin hakkı yoktur. Hele hele Cumhurbaşkanlığı makamı ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi üzerinden bu meseleyi tartışmak, sorumluluktan kaçmanın en sakil şeklidir.
"KARŞILARINDA BENİ BULUR"
Eğer bir koalisyon hükümeti kurulacaksa milletim burada yer alacak partilerden, geriye doğru değil ileriye doğru neler yapacaklarını duymak, bunun emarelerini görmek istiyor. Eğer illa geçmiş 12 yıl üzerinden bir koalisyon tartışması yapılacaksa bu sürede eksik kalmış bulunan daha iyisi ortaya konabilecek olan işler üzerinde durulmalıdır. Türkiye'nin büyük projelerini rafa kaldırma tartışmasıyla başlayan bir koalisyon görüşmesi, karşısında herkesten önce beni bulur. Ne demek o? 'Üçüncü havalimanını yaptırmayacaklarmış'. Böyle bir mantık olabilir mi? 'Üçüncü köprüyü durduracaklarmış'. Ne demek o? Değerli kardeşlerim bunların zaten ömürlerinde dikili bir ağacı olmadı, hala aynı anlayışla, hala aynı yaklaşımla yola devam ediyorlar.
ANAYASAYA AYKIRI TEK BİR İŞLEM VE EYLEMİM YOKTUR
Cumhurbaşkanı olarak şahsımın anayasaya aykırı tek bir işlemi, tek bir eylemi yoktur. Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle birlikte yine anayasa sınırları içerisinde kalmak kaydıyla yeni bir dönemin başladığını hep söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Kampanyada söylemiştim, 'Alışılmış bir Cumhurbaşkanı olmayacağım, anayasanın, yasaların verdiği yetkiyi de sonuna kadar kullanacağım' demiştim. Yaptığım iş budur. Artık cumhurbaşkanı diğer görevlerinin yanı sıra millete karşı da doğrudan sorumludur. Bu gerçeği görmek, anlamak istemeyenler, en başta milletin iradesine karşı saygısızlık ettiklerini bilmelidirler.
"ORGANİK DEĞİL İNORGANİK İLİŞKİLERİ VARMIŞ"
Son birkaç gün içinde Güneydoğu’da olanları görüyorsunuz. Barajlara saldırıyorlar. Askeri amaçla yapılıyormuş! Uzantısı olan siyasi partinin ‘ne yapıyorsunuz’ dediğini duydunuz mu? 3 tane TIR’ı yaktılar. ‘Ne yapıyorsunuz’ dediğini duydunuz mu? ‘Doğrudan bir ilişkimiz yok’ dediler. Organik değil inorganik ilişkileri varmış. Bütün bunları görmemezlikten gelmek bu ülkeye yanlışlık olur, ihanet olur. 6-7 Ekim’i unutmadık. Allayıp, pullayıp malum medya gruplarına sunduklarını da biliyoruz.
SİYASET ER MEYDANI DEĞİL, PEŞREV FASLI BIRAKILMALI
Siyaset meydanı er meydanıdır. Peşrev faslı bırakılmalı, artık hizmet faslına geçilmelidir. Eğer bu olmayacaksa, yeniden millete gidilmelidir.
Milletimizin tahammülü ve sabrı azalıyor.
Mecliste kazandıkları sandalyelerini kaprise, şantaja dönüştürmek isteyenlere sorumluluklarını hatırlatıyorum.
"İLK FIRSATTA BU TAHAMMÜLSÜZLERE HAK ETTİKLERİ CEVAP VERİLECEK"
Sanatçı ve sporculamıza saldırılar başlatıldı. Üzüntü duydum. İşi bizim iftarımıza katıldığı için etkinliklerini iptal eden densizler çıktı. İnsan haklarını kimseye bırakmayan bu çevrelerin gerçek yüzünü görmüş olduk. Biz sonuna kadar yanlarındayız. Kendi ahlaklarının gereğini yerine getiriyorlar. İnşallah ilk fırsatta bu tahammülsüzlere hak ettikleri cevabı verecektir diye düşünüyorum."