Erdoğan'dan Kızılcahamam'da flaş açıklamalar
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan Kızılcahamam'da MHP'nin af teklifiyle ilgili son dakika açıklamalarda bulundu. Erdoğan ''bu affı çıkarır da bundan ne kadar siyasi rant elde ederiz diye düşünemeyeyiz. Cezaevlerini boşaltmak için af çıkarılamaz. Bizim önceliğimiz vicdan'' açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,
partisinin Kızılcahamam'da gerçekleştirilen 27. İstişare ve
Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Sen
korkaksın, ürkeksin, ne millisin ne yerlisin"
çıkışıyla yüklenirken, IMF'den borç alınıp alınmayacağını konusuna
da noktayı koydu. "Türkiye IMF defterini
kapatmıştır" diyen Erdoğan, MHP'nin af teklifi için
ise, "Adalet Bakanı'na talimatı verdik. Çalışmalarınızı
yapın. Bu konuda biz ne yapabiliriz bakalım. Geçmişte çok aflar
çıkarıldı. 'Bu affı çıkarır da bundan ne kadar siyasi rant elde
ederiz'... Biz böyle düşünemeyiz. Cezaevi boşaltmak için af
çıkarılmaz. O zaman cezaevlerini niye yaptık?"
ifadelerini kullandı. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır
başları:
DÜNYANIN HER MESELESİ AK PARTİ'NİN MESELESİDİR: Üstlendiğimiz sorumluluklar itibariyle Türkiye'nin, bölgemizin ve dünyamızın her meselesi AK Parti'nin meselesidir. 81 milyon vatandaşımızın herbirinin hayatının her alanına ilişkin hizmetleri kendilerine en güzel şekilde sunmakla mükellefiz. Bölgemizden başlayarak umudu bize bağlayanlara sahip çıkmayı, el uzatmayı, onlara destek olmayı da vazifemiz olarak görüyoruz. AK Parti işte bu büyük davayı 17 yıldır hep ileriye taşımayı başarmıştır.
CHP VE KILIÇDAROĞLU'NA SERT ÇIKTI: Bizi en çok
üzen siyasi alternatif konumundaki partinin Türkiye'nin
düşmanlarıyla aynı safta olmalarıdır. Bizim sorunumuz asla siyasi
muhalefetle değil. Biz en kritik dönemlerde düşmanlarımızın
saflarında yer alanlardan mustaribiz. HDP'yi, terör örgütleriyle
ilişkisini kesmedikçe muhatap görmemiz mümkün değildir. Gezi
olaylarında vandallarla mücadele ediyoruz CHP'yi yanlarında
buluyoruz, FETÖ'yle mücadele ediyoruz CHP'yi onların saflarında
görüyoruz.
TÜRKİYE-IMF İLİŞKİSİ: Şahsıma, AK Parti
hükümetlerinin en gurur duyduğum icraatları sorulsa, ülkemizi IMF
boyunduruğundan kurtarmak olur. Biz göreve geldiğimizde 23,5 milyar
dolar IMF'e borçla devraldık. 2013'te tamamen sıfırladık. Bunu
yapan Bay Kemal biz değil miyiz? IMF misyonu gereği sadece
devletlere borç verir. Bırakın onu, ondan sonra onlar bizden borç
istediler. Türkiye 1960 darbesinin ardından IMF'in pençesine
düşmüş, AK Parti'ye kadar kurtulamamıştır. 19 anlaşmadan
Türkiye'nin ne kazandığını bilemiyoruz ancak çok ciddi bedel
ödediğini biliyoruz. Biz göreve geldiğimizde bu borcu kucağımızda
bulduk. Yılmadık, ödedik. Yarım asrı aşkın yükü
kaldırdık.
TÜRKİYE İÇİN IMF DEFTERİ KAPANMIŞTIR: Ne olduysa ondan sonra oldu. Yaşadıklarımızı IMF boyunduruğundan kurtulmaktan ayrı tutamıyorum. Bizim IMF'le işimiz yok, biz bu defteri kapattık. Biz ülkemize yatırım için arayıştayız. Bugün Türkiye IMF'in kredi desteğine ve teknik yardımının çok ama çok uzağında duruyoruz. Ekomnomik göstergelerimiz çok iyi bir durumdadır. Özellikle kamu, hane halkı, banklar ve özel sektör borçluluk alanlarında olumlu bir görüntüye sahibiz. Türkiye güçlü mali disiplini ve ayakları yere basan ekonomi politikalarıyla ekonomi yönetimini gerçekleştirme kapasitesine sahiptir. Yıl sonuna kadar 5 milyar dolar faiz dışı fazla vermeyi hedefliyoruz. Türkiye'nin IMF ile yolunun kesişmesi söz konusu olamaz. Türkiye IMF defterini tekrar açmamak üzere kapatmıştır. IMF konusunun gündeme getirilmesini gayet iyi biliyoruz. Başaramayacaklar.
ERDOĞAN IMF ÜZERİNDEN CHP'YE YÜKLENDİ: Ülkemizin başına IMF musibetini saran CHP'nin geçmişi daha vahimdir. Marshall yardımı meselesi var. Bunun öncülerinden biri de İnönü'dür. İnönü'nün sadakati o kadar ileridir ki. Dün neydi ki bugün ne olacak? ABD'nin kokartlı komandoları teröristlerle yan yana. Bunlar da CHP ile HDP ile kol kola. Bunlarla mücadeleyi veren benim Mehmedim. Mehmedimi istismar eden yine CHP yine HDP. 8 şehidimizin sorumlusu PKK değil mi? Onun perde arkası CHP, HDP değil mi? Bunların en ufak rahatsızlığını duyuyor muyuz? Kimi kandırıyorsunuz?